Multide dans ve giysiler. İlk dans Erva ve Elis. Diğer dansçılar ise rakipler... Resim ise Rüzgar'ın kardeşi Poyraz Dündar.... İyi okumalar.
Okula geldiğimizde Aras ve Mete derse gircekti. Onların grubu 4. Ders saatiydi. Fakat bizimki ilk dersti. Erva çekiştire çekiştire beni dans odasına çıkardı. Odaya girdiğimizde 15 -20 kişi falan vardı ve çalışıyolardı. İlk günün aksine solon tamamen boştu. Karşı duvar tamamıyla ayna olup şarkı için ses sistemleri hariç beyaz bi odaydı.
Enes ve Ender yanımıza gelip üstümüzü deiştirmemiz için yol gösterdiler. Bordo bi tayt ve siyah sırtında çarpraz ipleri olan bi kazaktı. Kabinden çıktığımda Erva'da üstündeki gömlüğin uçlarını bağlıyodu. Saçlarını sıkı bi at kuyruğu yapmıştı. Üstünde ise siyah tayt ve saçlarının rengi gri gömlek vardı. Enes ve Ender ortaya geçip konuşmaya başladı "Evet arkadaşlar. Hepiniz hoşgeldiniz. Lafı uzatmicam yapicağınız şey basit. Çalıştığınız dansı bize gösterceksiniz. Ben Enes, Gökçe ve Ceren'de gruba gircekleri belirlicez." Ender bizlere baktığında herkes başıyla onayladı. "O zaman ilk önce kim başlamak ister." Herkes birbirine baktığında Erva ile göz göze geldim. Erva sorarcasına kaşlarını kaldırınca olur anlamda başımı salladım.
Erva "Biz başlarız." Dediğinde. Ender hafifçe gülüp "Buyrun kızlar sahne sizin. "Dedi. Herkes duvarlara yaklaşıp ortayı boş bıraktılar. Ben öndeydim. Erva ise sağ tarafımda benden bi kaç adım gerideydi. La la latch şarkısı başlayınca bizde Erva ile dansa başlamıştık. (Multi medya ya müracat.) Dans bittikten sonra herkes jüride dahil beğeniyle bakıyolardı. Ender göz kırptığında Enes "Sıra kim de?" Diye sordu. Jüri ellerinde ki kağıtlara bi şeyler karaladıpında Erva ile el çakışıp duvarın dibine bağdaş kurduk.
Simdi ortaya bellerine bağladıkları gömlekle 1 erkekle 2 kız geçmişti. Adını sorduklarında Serdar Ece ve Aıla olduğunu söylediler. Serdar önde kızlar ise gerisinde iki tarafındaydı. Şarkı başladığında ekipte gösterisine başlamıştı. Erva bana yaklaşıp "Bizden iyi değiller. " dedi. Başımı sallamakla yetindiğimde gösteride bitmek üzereydi.. 3. Olarak kırmızılar içinde bi çocuk çıkmıştı. Tek başına sahnede saçma haraketler yaptıktan sonra ortaya 3 kız girdi. Biri tamamen siyah birisi beyaz. Bir diğeri ise gri giyimliydi. Erva bu grubada amatör ve klasik diye eleştirmişti. Ardından da 4 kişilik bi kız grubu çıkmıştı. Diğerlerine nazaran en itileri bu gruptu. Ve Erva içinde tek rakiplerimiz. En son grup ise 4 lü grup çıktı. Yine 3 kız 1 erkek vardı."Yetenek var ama daha olmamışlar." Erva 'nın lafına hafifçe gülerek tepki verdim.
Herkesin dansj bittikten sonra Ender ayağı kalkıp "Tamam beyler ve bayanlar hepiniz gayet iyiydiniz. Gruba kesin katılcaklar Elis Erva ve siz dörtlü. Diğerleri hakkında biraz konuşup istişare edicez." Kız grubu sevinç çığlıkları atarak odadan çıktı. Erva ise kızların tepkisini abartı bulup göz devirdi. Erva ile kabinlere yöneldiğimizde Ender Erva'yı tutup bi şeyler söyledi. Onları dışarda bıtakıp kabine girdim. Bu kadar şey azmış gibi bide başımıza bu belayı almıştık.
Üstümü deiştirip çıktığımda Erva'da çıkmak için kapıyı açıyodu. Taytının üstüne beyaz bi tişört geçirmiş ve saçlarını açmıştı. Odadan çıktığımızda Erva "Şu Tuna malını bulalım. Bi konuşalım. O deilde Mete hala parlamadı. Acaba görmedi mi.?" Erva'nın dediğine bilmiyorum dercesine dudak büzdüm. Erva'da omuz silkip bahçeye doğru yöneldi. Daha merdivenleri bitirmeden zil çalmıştı.
Bi banka oturduğumuzda Mete ve Aras'ta okuldan çıkmıştı. Mete bizi görmesiyle boğanın kırmızı örtüyü görmesi arasında ki 7 farkı düşünmeden edememiştim. Mete bi sinirle bize doğru gelmeye başladı. Ben daha Erva'yı uyaramadan Mete Erva'nın koluna yapışıp banktan kaldırması bir oldu. Bende Erva ile beraber ayağa kalktığımda Mete bana gözlerinde ki ateşten bi kıvılcım fırlattı. Aras'a baktığımda sırasını bekler gibi Erva'ya sinirle bakıyodu. Anlaşılan büyük bi hata yapmıştık ve bu da bu hatanın semeresiydi.
Mete gayet öfkeli bi tonda "Bune lan. " diyip telefonunun ekranını Erva'nın gözüne iyice yaklaştırdı. Erva dişleri arasından"Neye benziyo Mete." Mete iyice sinirlenip Erva'nın kolunu sıktığı Erva'nın suratından anlaşıyodu. Mete gözlerini açıp kapattı. Çenesi kasıldığında Mete'nin Erva'yı tutan elini tuttum. "Mete sakin ol. Bi açıklaması var heralde. Herkes bize bakıyo." Meta yerine Aras "Ne açıklaması Elis. Nasıl bi açıklama?" Aras'a 'bari sen yapma 'derbgibi baktığımda Aras soğuk bakan gözlerini tekrar Erva'ya çevirdi. Erva Mete'nin gözlerine bakıp "Mete. Abartma istersen. " dediğinde Mete Erva'yı kendine çekip kaşlarını kaldırarak "Abartmama mı? Lan biz ne dedik buraya girerken. Sen napıyosun. Hadi ben bunu anladım. Ya sen Elis?" diyip bana döndüğünde. Erva "Sen ne anladın? Kimi anladın yaa.?" Erva o kadar bağırmıştı ki tamamen ilgiyi üstümüze çekmiştik. Mete hafifçe tıslayıp "Seni Erva. Daha dün tanıştığın çocuğun ..." Mete lafını bitirmeden bu sefer Mete'nin kolunu başka biri tuttu. Hemen ardından da Erva'yı Mete'nin elinden kurtardı.
Erva hızını alamayıp Demir'in göğsüne çarptı. Demir onu arkasına çektiğinde Aras ve Mete bi adım öne attı. Bu sefer ben onların önüne geçtiğimde Mete "Bırak lan onu. Şerefsiz. Ben onu bi hallediyim sanada sıra gelicek." Demir hafif gülüp "Gel direk bana sor. Niye kızı sıkıştırıyosun." Mete dudaklarını yalayıp etrafına baktı. Sakinleşmek için derin bi nefes aldı. Demir'e döndüğünde gözlerinde ki ateş her nakadar yerini kollasada sesi aksine sakindi." Sen kimsinde ilk gelip sana soracakmışım?" Demir ellerini cebine sokup "Sevgilisiyim. Peki sen kimsin de ona hesap soruyosun." Demir'in lafıyla herkes mal mal bir birine baktığında şoktan ilk kurtulup konuşan Aras oldu "Sevgilisi mi? Erva'nın. Siktirme lan belanı şerefsiz. Ne sevgilisi."Erva'la göz göze geldiğimizde Erva hala şokta olmalıydı. Çünkü hala Demir'in suratına boş boş bakıyodu. Demir Erva'nın elini tuttuğunda Erva ikinci bi şok geçeriyodu. Bende ona eşlik ediyodum. Kesinlikle bu gün bu okuldan kefenle birileri çıkacaktı. Ve bunun başını ben ve Erva çekiyoduk.
Mete birbirine kenetlenmiş ellere bi kaç saniye baktıktan sonra beni geçip Demir'e sert bi yumruk geçirdi. Erva Demir'in elini bırakmasıyla Mete'nin göğsüne ellerini koyması bir oldu. "Mete tamam yaa sakin. Özür dilerim. Nolursun gidelim." Mete Erva'yı kenara itince yere kapaklandı. Ben Erva'nın yanına gittiğimde Erva çoktan yerden kalkmıştı. Mete ikinci bi yumruk attığında Demir hala karşılık vermiyodu. Erva bana dönüp "O pas kafa Mete'ye sen kimsin mi dedi?" Başımı salladığımda. "Gebersin o zaman pezevenk. O kim yaa Mete'yi yargılıyo." Erva gerçekten Mete'ye değer veriyodu. Hemde fazlasıyla. Bu kelime Bora için sarf edilmiş olsaydı kesinlikle kavgayı durdururdu. Ama Mete olunca işler değişiyodu. Mete Demir'i tamamen yere yatırıp üstüne çıktığında gözlerim Aras'a kaydı. "Aras durdur şunu!" Aras ellerini cebine sokup "Ben onu durdururum. Peki beni kim durdurcak?" "Ulan. Bi dinleseniz." Aras'tan gözlerimi çektim. Etrafıma baktığımda bu sefer Rüzgar'la göz göze gelmiştik. Bi kaç saniye gözlerime ifadesizce baktıkyan sonra tekrar Demir ve Mete'ye döndü. Uyarır bi tonda "Dwmşr" dediğinde. Demir saniyesiyle Mete'nin altından kurtuldu.
Mete geri çekildiğinde Demir de azındaki kanı tükürüp burnunda ki kanı elinin tersiyle sildi. Gayet keyifli bi şekilde Mete'ye dönüp" Bunun rövanşını alırım. Mete" dediğinde. Mete Demir'e doğru bi adım attı. Aras kolundan tuttuğunda Mete geri bastı. Demir Erva'ya dönüp göz kırptığında Erva göz devirdi. Herkes tek tek dağıldığında Mete kendini banka bıraktı. Derin derin nefesler alırken başı yerdeydi. Erva karşısına oturduğunda Mete ayaklanıp "Evde Erva. Şimdi deil." Diyip okula yöneldi. Arasta peşinden gittiğinde Erva oflayarak yerden kalktı.
En kısa bölüm inş ilk ve son olur ....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GEÇMİŞİN KARANLIĞI
Mystère / Thriller"Geçmiş, gelecek,şuan hepsi ölüme nisbet bir zehir" 5 Dost kardeşten öte, kendilerinden başka tutunacak dalları olmayan... Kana susamış ruhlar, İntikam ateşiyle yanan bedenler. Hastalık derecedinde suskunluklar,acılar... Bunların sadece bir tedavisi...