"Şimdi tam olarak plan ne?" "Mete bu güne kadar hangi planı uyguladık ki. Boşuna kafa yormıyalım bence doğaçlama takılalım." "Bana uyar Elis. " "Bora'yı arasana napmış gitmiş mi?" Mete başıyla onayladığında koltukta biraz daha yayıldım. Aras bana dönmeden "Elis ya Ahmet sorun çıkarırsa. O zaman nolcak" "Bilmiyorum. Zor kullanmak tamamen Bora'ya kalmış bi şey. Ama bana öyle geliyo ki Ahmet zorluk çıkarmicak. Hatta seve seve vericek."
Şuan adresi almak için Ahmet'in iş yeri Koran holdinge gidiyoduk. Eminimke eğer olurda adresi vermezse Bora ve Mete adam akıllı durmicaklardı. Ve bu iki piskopattan her şey beklenirdi. İki koltuk arasından kafamı sokup Mete'ye döndüm "Bana bak su katılmamış kütük eğer holdingde bi şey yaparsan o zaman olmayan planda maf olur. Arıza çıkarmak yok. Eğer vermezse biraz daha bekleriz. Erva bulur yerlerini. Tamam mı?" Mete bi şey demeden arbayı holdingin önüne park etti. Arbadan inip bizi bekleyen Erva ve Bora'nı yanına gittik. Bora hemen içeri girerken bizde peşinden onu takip ettik.
Ahmet'in odasının bulinduğu kata geldiğimizde Bora bize döndü. "Mete kanka sen gelme malum. Ahmet sana kıl. Erva Elis siz konuşcaksınız eğer sorun çıkarırsa bizle Aras müdahale edriz." Bora tam asansörden inceği sıra kolundan tutup onu durdurdum. "Bora sakın olay çıkarma. Hatta mümkünse sende girme içeri. Biz alıp çıkarız." Bora bi şey demeden asansörden çıkınca Erva ile aynı anda oflayıp bizde asansörden çıktık.
Bora sekreterin itirazlarına rağmen Ahmet'in odasına daldığında bizde içeri daldık sekreter Ahmet'ten özür dilediğinde Ahmet kadını bir el işaretiyle dışarı yolladı. Ahmet koltuğuna oturup çarpık bi şekilde "Ooo Bora bey bi bu eksikti. Babanızın odasına ne güzel giriyorsunuz böyle" koltukta dikleşip ellerini masanın üstünde birleştirdi "Kolun nasıl oldu oğlum" Bora'nın çenesi kasılırken Erva lafa daldı "Buraya seni görmeye veye laflarını dinlemeye gelmedik." Ahmet gözlerini Bora'dan ayırıp sert bi şekilde Erva'ya baktı "Bu ziyaretinizi neye borçluyuz bayan gri kafa" Erva sinir bozucu bi şekilde gülümseyip masanın üstüne ellerini koyup öne doğru eğildi. "Bana bak Ahmetmisin nesin benim ayarlarımı bozma senin o beyaza dönmüş saçlarını azından sokar götündenn çıkarırım. Bunada kimse engel olamaz." "Senden sadece birinin adresini istiyoruz" Ahmet hala Erva'ya bakarken Erva kendini geri ittirip ellerini göğsünde bağladı. Ahmet'in gözleri beni bulunca konuşmaya devam edip "Kemal Eren'in adresi lazım bize" Ahmet'in gözlerinde hafif bi şaşkınlık ifadesi olsada hafif bi öksürükle kendini toplayıp "Napcaksınız onun adresini" "Çok özledik ziyaret etcez. Allah'ım yaa. Lan lafı uzatmada versene şu adresi." uyarır bi tonda "Bora" dediğimde Bora sustu. Ahmet hala bana bakarken "Bak kaybetcek vaktimiz yok. Ver şu adresi gidelim. İşimiz var o itle" Ahmet bi sinirle yerinden kalkıp "Lan sizin yaşınız kaç başınız kaç. Ne işinden bahsediyosunuz." "Ahmet orasını kurcalama adresi ver." "Yok bende adres falan"demesiyle Bora'nın adamın yakasından tutup duvara yapıştırması bir oldu. Boğazını sıkıp "Ulan sana tahammül ediyosam annemden. Ama bunada karışacak olursan dünya gelse alamaz elimden. Yemin ederim Kemal'den önce seni gebertirim." Bora tek eliyle hala Ahmet'in boğazını sıkarken Aras arya girdi Bora'nın kolundan tutup geri çekti. Bora tam azını açmıştı ki bu sefer Aras Ahmet'in yakasına yapıştı. Ahmet derin derin nefes alırken "Tamam vericem." dedi. Aras yakasını bırakıp masaya doğru itelediğinde Ahmet çekmeceden bi dosya çıkarıp masanın üstüne fırlattı. "Kemal Eren. Bütün pislikleri adresleri burda. Şuan Bursa'da admlarım peşinde. Başınızı yakmayın boşuna. Bugün yarın işi biter." Bora başını dosyedan kaldırıp "Adamlarına söyle ona bi şey yapmasınlar. Sasece izlesinler. Biz halledicez." Ahmet derin bi nefes alıp "Lan siz ne anlarsınız adam öldürmekten siz gidin barda pinekleyin bu işide bana bırakın." Erva histerik bi şekilde gülüp "Emin ol senden daha uzmanızdır bu konuda" "4 cinayet sebebiyiz" diyede lafı tamamladığımda Ahmet bunu bekliyor olmicak ki ağzıyla beraber gözleride açıldı. Biz de bu andan istifade odadan çıktık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GEÇMİŞİN KARANLIĞI
Gizem / Gerilim"Geçmiş, gelecek,şuan hepsi ölüme nisbet bir zehir" 5 Dost kardeşten öte, kendilerinden başka tutunacak dalları olmayan... Kana susamış ruhlar, İntikam ateşiyle yanan bedenler. Hastalık derecedinde suskunluklar,acılar... Bunların sadece bir tedavisi...