Multimedya::Feride Turay (Bölümde anlicaksınız...İyi okumalar WESSELAM:))
Okuldan çıkıp eve giderken Erva'ya dönüp "Ero sen niye önce Mete'yi tutup sonra 'Gebertsin onu' dedin. Kızım çocuk sana sevgilim diyince devreler mi yandı noldu?" Erva ellerini cebine sokup bana döndü "O öyle sevgili diyince doğal olarak şerterler attı. Ne dediğini anlamadım. Sonradan idrak edincede Mete'nin eline bıraktım. Resmen sen kimsin dedi Mete'ye" Önüme döndüğümde Erva geri geri yürüyüp yüzeme bakmaya başladı. "Elis sence affetcek mi beni? Bu sefer sınırları aştık galiba." "O deilde bende arada kaynicam ona yanıyorum. Aras'ın bakışları ürkütücüydü." "Direk kaltak lafını yapıştırdılar. Zaten ipler bende o zaman koptu." Başımla Erva'yı onayladığımda evede gelmiştik. Bahçe kapısından geçip eve girdiğimizde Selma abla mutfaktan çıktı.
Başta şaşırsada "İyiki geldiniz kızlar. Misafir gelcek bu gün ve yapılması gereken tonlarca iş var" Erva koltuğa kendini atıp "Valla Selma abla kavga var." Selma abla bana baktığında "Hayır biz gitmicez. Bu sefer kavga bize gelcek." Selma abla "Yine naptınız siz iki şeytan." Erva omuz silktiğinde bende üçlü koltuğa kuruldum. Selma abla masanın üstünde duran vazoyu alıp "Ben şunu kaldırıyim. Malum sizinkilerin sağı solu belli olmuyo." Erva başını sallıyarak gülüp koltuğun başlığından ayaklarını sarkıttarak rahat bi pozisyon aldı. Televizyonu açıp bi yandanda kucağına leptabını aldı.
Biten filmin akabinde kapı çalınca Erva leptaptan başını kaldırıp bana baktı. Yerimden kalkıl "Gazamız mübarek olsun." Erva'da yerinden doğrulup kendine çeki düzen verdi. Kapıyı açmamla bizim öküz üçlüsü direk eve dalış yaptılar. Kapıyı kapatıp peşlerine solana geçtim. Mete ve Bora benim kalktığım koltuğa oturmuşlardı. Aras ise Erva'nın hemen karşısında ki tek koltuğa oturmuş Erva'ya bakıyodu. Ben ise ayakta koltuğa yaslanmış kollarımı göğsümde bağlamış olacaklara bakıyodum.
Erva ilk önce Bora'ya baktı. Bora bir birine kenetlediği ellerine bakıyodu. Mete'ye baktığında kafasını geri atmış gözleri kapalıydı. Aras ile göz göze geldiğinde ise yerinde huzursuzca kıpırdandı."Eeee! Biriniz bişey demicek mi?" demesiyle ilk volkan patladı. Mete yerinden kalkıp "Bunu nasıl yaparsın Erva" diye kükremesiyle Erva'nın gözleri yuvalarından çıkcak kadar büyüdü. Mete Erva'ya ilk defa bu şekilde sesini yükseltmişti. Selma abla bile mutfaktan çıkmıştı. Bana baktığında başımla mutfağı işarat ettim. Selma abla isteksizde olsa geri mutfağa yöneldi. "Mete benim yaptığım bi şey yok" Erva zorda olsa konuşa bilmişti. "Ne demek yok Erva. O sitede ki resimler ne o zaman." ilkine nazaran sesi daha sakin çıkmıştı. Erva"nın da benimde öfke kontrol sorunumuz vardı. Erva'nın ki genelde boş yere suçlandığında ve ya 'orospu' kelimesinde yakıyodu devreleri. Ve ikinci patlayan volkanla Erva da sesini yükseltti.
Bora "Erva adam akıllı anlat lan o zaman. Adın çıkmış lan orospuya " diye bağırınca Erva'nın yerinden bianda kalkıp boğazının yırtılmasına vesile olcak kadar bağırması bir oldu. "Laflarına dikkat et. Bora. Ne hemen taktınız etiketi. Bu kadar mı alçak lan benim yerim sizin gözünüzde. Bana bunu dicek kadar mı?" Bora kalktığı yere kendini bıraktığında Erva gözünden damlayan yaşı derisini kazarcasına silip hala cevap bekleyen Mete'ye döndü. "O gece parka gitmiştik. Bu hani çetelerin toplandığı park varya oraya. Her zaman ki gibi kaçarken bi araba son anda durdu. O adamlarda aynı şu kalas gibi o şekilde konuştu." Erva susup saçlarını geri attı. Bora'ya kırılmış şekilde baktıktan sonra dudaklarını yalayıp devam etti "O gün Demir bana yardım etti. Eğer etmeseydi şuan... Arabasına alıp eve bırakcaktı ama olan o anda oldu. Ben deil o bianda beni öptü. Merak etmeyin azını payını ben verdim. O resmimizi çekenide merak etmeyin siz buldum ben. Her neyse oldumu. Mütmain oldunuz mu?" Erva Bora'ya ve Mete'ye baktığında Bora yerinden bi hışımla kalkıp evin kapısı çarparak çıktı. Mete 'de bi kaç dakika Erva'ya baktığında Erva'nın gözünden bi damla daha özgürlüğünü ilan etti. Erva kendini koltuğa bıraktığında Mete'de çekip gitti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GEÇMİŞİN KARANLIĞI
Misteri / Thriller"Geçmiş, gelecek,şuan hepsi ölüme nisbet bir zehir" 5 Dost kardeşten öte, kendilerinden başka tutunacak dalları olmayan... Kana susamış ruhlar, İntikam ateşiyle yanan bedenler. Hastalık derecedinde suskunluklar,acılar... Bunların sadece bir tedavisi...