46. BÖLÜMM (FİNAL 1)

80 17 59
                                    

YAZARDAN DEVAMM...

Mezardan çıkan Aras hemen arabasına binip Dolunay'ı beklemeye başladı. Çok geçmedende Dolunay hızla gelip arabaya bindi. Aras kontağı çalıştırmadan önce saçları ıslanan kardeşine benzeyen kıza bi bakış attı. Dolunay ellerini kucağında birleştirmiş bi şekilde donuk gözlerle mezarlığa bakarken üstünde olan gözlerden habersizdi.

Aras arabayı mezar yolundan çıkarıp işlek caddeye çıkardığında Dolunayda başını cama yaslamış dışarı bakıyodu. Cama vuran damlalar birbirine karışıp büyük bi damla olarak aşşağı kayarken Doluna'yda Elis'i bu damlaya benzetmişti. Tek başına kayıp gitmek yerine peşine diğerlerinide katıp hepsini dibe gömmüştü. Kendisi kayb olsada diğerleri artık camda bi damla deil çamurlu suda yerini almış bi damlaydı.

"Ne düşünüyosun?" Ani gelen soruyla Dolunay irkilip Aras'a döndü.
"Efendim??" Diye sorduğunda Aras sorusunu tekrarladı. Dolunay derin bi nefes alıp damlalara baktı. Parmağıyla aşşağı kayıp giden damlayı gösterip
"Damlalar Elis gibi." Aras duyduğu kelimeyle ani bi fren yaptığında Dolunay'ı kurtaran emniyet kemeriydi. Arkasındaki arabalar korna çalıp yanlarından geçmeye başlarken Aras küfür edenleri yada kötü bakışlar atan kimseyi takmadan elleri sıkıca direksiyonda dışarı bakıyodu.

Dolunay Aras'tan tarafa bakmasada sinirlendiğini gerilen havada fark etmişti. Aras tekrar arabayı çalıştırıp ara sokağa girdi. Sessiz bi kaç dakkalık yolculuk sonrası bi barın önünde durmuşlardı. Aras "Bekle" diyip arabadan indiğinde Dolunay yinede ondan tarafa bakmamıştı.

Bi kaç dakka sonra Aras elinde bira şişeleriyle geri gelip arabaya binmişti. Vucudunu Dolunay'a çevirip şişelerden birini uzattı. Dolunay başını olumsuz anlamda sallayıp Aras'a vucudunu dönderdi. Aras kendi birasından bi yudum alıp şişeyle Dolunay'a konuş dercesine kaldırdığında Dolunay yutkunup konuşmaya başladı.

"Aşşağı kayıp giden damla tek başına gitmek yerine başkalarınıda kendine katıp onları aşşağı çekiyo. Aynı Elis gibi. " Aras azını açıp konuşcağı sıra Dolunay buna izin vermedi. Arasta sinirle birasından bi yudum alıp önüne döndü.
"Elis tek başına bu yoldayken hepinizi peşine taktı. Yaşına bakmadan bi çok intikam planı yaptı. Daha 16 yaşındayken adam öldürdüğünüzü söyledin Aras. Eğer o gün Elis Mert denen o adamın elinden kaçmasaydı sizi bulmasaydı belki şuan çok daha iyi bi yerde olabilirdiniz. Böyle gülmeyi unutan bi canavar değilde mutlu bi ailen olurdu." Aras sinirle Doluna'ya dönüp saçını kavradı.

Doluna'yın başı geri çekilip boynu açığa çıktığında Aras bi anlığına boynundaki ameliyat izine bakıp bakışlarını gözlerine çevirdi.
"Senin gibi bi orospu onun hakkında böyle konuşamaz. Duydunmu beni?"
"Ne düşündüğümü sordun bende söyledim." Aras sinirle dişlerini sıkıp kafasını öne doğru itti. Dolunay elini torpidoya koyup kafasını çarpmasını engellerken Aras arabadan inip sertçe kapıyı kapttı.

Dolunay yüzündeki saçları geri çekerken bianda kapısının açılıp soyuğun dolmasıyla başını çevirip Aras'a baktı. Aras kolunu hızla tutup arabadan indirmesiyle yere fırlatması bir oldu. Dolunay dengesini sağlayamayıp çamurlu suya düşerken başını kaldırıp Aras'a baktı. Aras sinirle
"Bi daha gözüme gözükme." Diyip son defa gözlerine bakarak arabasına binip hızla sürüp gitti.

Dolunay yerden destek alarak ayağa kalktığında her tarafı ıslanmış ve çamura batmıştı. Kafasını hızla yağan yağmura kaldırıp "Sende düştün yaa o çamurlu suya Dolunay Serez." Diyip etraftakilerin bakışlarını aldırmadan yürümeye başladı.

Aras tepeye gelip arabasını durdurdu. Aldığı biraları da eline alıp arabadan indi. Yağan yağmurun hızını aldırmadan arabanın önüne yaslanıp yere oturdu. Biralardan birini açıp havaya kaldırdı. Aya bakıp Mertle yapılan dövüşten sonraki zamanı hatırladı. Mete Elis ErvaBora harika bi tabloyken şimdi Elis ve Mete'nin kanıyla bozulmuş tabloya bakıyolardı.
"Gecenin karanlığına." Diyip birayı kafasına dikti. Kardeşlerindeki sonraki hayatı böyleydi. Bi gece konduda günleri karıştırana kadar içip unutmaya çalışıyodu. Buda onun iyice delirip kardeşlerinin hayallerini gösteriyodu.

GEÇMİŞİN KARANLIĞI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin