GEÇMİŞİN KARANLIĞI

BİLGİSAYAR VİRÜSÜ

#ERVA'DAN#

"Erva bi git baksana Elis yaşam belirtisi veriyomu?" Aras'ı başımla onaylayıp Mete'nin dizinden başımı kaldırdım.

Bursa'dan dün saat 11 gibi dönmüştük. Ilk iş Mete'nin koluna dikiş attırmak ardındanda hastaneye gidip Bora'nın koluna baktırmıştık. Eve 6 gibi gelmiştik ben hemen kamera görüntülerini silerken Elis uyumuştu. Ve o saatten beri sadece 2 kere tuvalet için kalkmıştı.

Aklıma gelen fikirle ilk önce kendi odama gidip 2 siyah bereyi alldım. Elis'in en nefret ettiği şeylerden biri boş yere onu uykusundan uyandırılmasıydı. Benim hayat felsefem yemekse Elis'in ki de uykuydu.

Sinsi bir gülüşle Elis'in odasına girip yatağının üstüne çıktım "Elis hadi uyan bak canım çok sıkıldı" Elis hafifçe homurdandığında "Hadi Elis bak çok eğlencez" "Erva git başımdan" üstüne biraz daha ağırlığımı verip saçımla Elis'in yüzüne yavaşca vurdum. "Çek lan oo grinin 50 tonu saçlarını" "Hey doğru konuş bebeklerimle alınıyolar. O kırıklarla sen uğraşmıyosun." Elis beni üstünden yanına atınca ayağa kalkıp yorganla beraber Elis'i yere yapıştırdım. Her zamanki rutin işlerden birisi ise bu haraketimin akabinde Elis'in boğazıma yapışmasıydı ki tam beklediğim anda Elis boğazıma yapıştı. Dişlerinin arasından "Ne var lan Allh'ın belası." Hafif bi gülümsemeyle elimde ki bereleri kaldırıp omuz silkerek "Ben sıkıldım. Eğlenelim biraz" Elis bana 'ciddimisin' der gibi batığında olumlu anlamda başımı salladım. Derin bi nefes alıp "Allah'ım sabır ver sen bana'" dediğinde elimde ki bereyi ona uzattım. "Erva daha yeni bitti eğlence başka zaman" "Elis zaten Meteydi Boraydı yok kamera kayıtlarıydı derken patladım hadi yaa. " "En son yaptığımız da Aras azımıza sıçıyodu." "Yaralandın çünkü." "Erva zorunda mıyım" tek kaşımı kaldırıp "Sence" "Off Erva yarın yapsak." "Ya Elis neden sorun çıkarıyosun ki. 2-3 saatlik bi iş. Gelmezsen gelme ben giderim" "Kızım vicdan yapma bana. İşlemez." omuz silkip odasından çıktım. Kapının yanında ki duvara yaslanıp 1 den saymaya başladım. Daha 7 demeden Erva oflayarak odadan çıktı. Kolumu omzuna atıp "Akıllı kardeşim benim" dedim. Elis dediğime göz devrip "Araslara ne dicez?" diye sordu. "Oha Elis bunu mu takıyosun şuan." "Gitmemek için bahane desek daha doğru olur." hafifçe gülüp başımısalladım. Dış kapıyı açıp "Hey ev ahalisi biz sahile kaçıyoz." diyip kapıyı kapattım. Elis'e dönüp "Oldu mu?" diye sordum Elis oflayınca koluna girip her zaman gittiğimiz mekan için bunaltıcı,güzel ama tamamen sahte olan elit sokaklarından çıktık.

Çetelerin buluşup çaldığı çırptığı paraları bölüştüğü parka geldik. Elis'le sokaktayken bizde burda buluşurduk. O zamandan beri buraya gelip çetelerin ellerinde ki parayı alırdık. Biraz koşturduktan sonrada parayı atıp eve dönerdik. Bi kaç kere dışında hiç yakalanmamıştık. En son 3 ay önce yapmıştık ve Elis karnından yaralanmıştı.

Elis koluma dokununca Elis'e döndüm. "Hadi Erva. Aras kıllanmadan gidelim. " başımı sallayıp ilerdeki 5 kişilik çeteyi gösterdim. Elis elini öne uzatınca derin bi nefes alıp çocukların bulunduğu banklara yöneldik. İçkiyi kafasına diken çocuğun kucağına karşısında ki çocuk paraların olduğu poşeti attığında ben ve Elis çetenin yanına gelip karşılarında dikildik. Çocukların ilgisi bize dönünce gayet sevecen bi şekilde gülüp ellerimi birbirine vurarak "Selam beyler. Canımız çok sıkıldı ve bu seferki kurbanlarımız olma şerefine nail oldunuz." çocuklar bize mal mal bakarken elimle 1 dk haraketi yapıp seri bi şekilde çocuğun kucağında ki poşeti aldım. Bi kere hava da sallayıp koşmaya başladığımız da çocuklarında jeton düşmüş olmalı ki peşimizden koşmaya başladılar.

"Erva ben sağdan" "Tamam Elis. Evde görüşürüz" diyip sol taraftaki sokağa saptım. Arkama baktığımda 3 kişinin benim peşimde olduğunu görünce hızımı dahada attıedım. Arkamdakilerden biri "Ulan seni sürtük dur lan." dediğinde istemsizce aklıma ikib üvey şerefsizler geldi. Derin bi nefes alıp boğazımı yırtarcasına "Anandır lan sürtük"diye bağırdım. Yaşadığım hayat,geçmiş,gelecek,yıkık dökük hayaller sanki hepsi siyah bir duman olup arkamdan beni de içine alıp boğmak istercesine gelince hızımı dahada attırdım. Derin bi nefes alıp okunuş kitap sayfaları gibi bir bir düşünceler aklıma gelince gözlerimi açıp kapadım. Tabi benim bu yaptığıma aptallıktan başka bi şey denmezdi.