40.BÖLÜM

131 30 17
                                    

Hani bazı zamanlar olur haa siktir dersiniz yaa nasıl olmaz diye göt baş yırtarsınız. Benim durumda aynen öyleydi. İntiharda bileği dikey değilde yanlamasına kestiğinizde damarı kesiyosunuz ama yanlış olduğunda ayrı bi dertlenip intiharı bile beceremedim oluyoya benimde hesap bu hesaptı.

Elimdeki baskı ve taşlara vurmamdan ötürü sırtımdaki ani acıyla azımdan firar eden acı inlemeye mani olamadım. Ben daha noldunu anlamazken yukarı doğru çekilmeye başladım. Tekrar tepeye çıktığımda beni kurtarana sırtım dönüktü. Bi hışımla arkamı döndüğümde yerde oturup benim ne tepki verceğimi bekleyen kişiyle öylece kalakaldım.

Aras'ı Mete'yi yada Bora'yı beklerdim. Sarhoş haliyle beni kurtarmaya gelmiştir der Erva'yı bile beklerdim. Hatta ne kadar ölmemi istesede Mert'e bile eyvallah derdim. Ama bu.. bunu hiç beklemez hatta düşünmezdim.
"Demir" dediğimde Demir başını önüne eğdi siyahlar içinde karşımda bir adet Demir Yılmaz vardı. Gözlerimi kırpıştırıp başımı iki tarafa salladım.
"İmkansız. Olamaz yaa.. Olamaz. Sen.. Sen ne hakla gelirsin lan. Ne yüzle çıkarsın karşıma. Sen çocuğunu sevdiğinn kadını öldürdün Demir. Yeğenimi kardeşimi öldürdün."
"Bilmiyodum." Sesi fısıltıyla çıkmıştı. Saçlarımı geri çekip uçuruma doğru döndüm. Akşam rüzgarı sertti ve içimdeki ateşi körüklüyodu.
"Bilmiyodun haa." Diyip hızla Demir'e döndüm. Düşünmeden yumruğumu suratına geçirdim. Demir bi kaç adım gerilesede yere düşmemişti. "Bilmiyodun" diyip bu sefer tam göğsüne tekme attım. Demir bu haraketimle nefessiz kalıp bi kaç adım daha geriledi.

Kendini toplamasına izin vermeden ard arda iki yumruk daha atıp yere serilmesini sağladım. Üstüne oturup yumruklarımı suratına geçiriyodum. O ise altımda hiç bi tepki vermeyip öylece gelicek derbeleri bekliyodu. Demir'in suratı tamamen kana bulandığında elimdeki acıyla durdum. Demiri yakasından tutup başını kaldırdım. "Bilseydin ne değişcekti. Bırakmıcakmıydın? Lan sen doğmamış bebeğin katilisin. Kendi bebeğinin katilisin Demir." Diyip hızla kafasını yere vurdum.

Benim yumruklarıma tepki vermeyen Demir kafasındaki sert gelen derbeyede tepki vermemişti. Üstünden kalkıp karşımda duran siyah mercedese baktım. Bu hep peşimizdeki arabaydı. Sadece benim değil bi kaç kerede Erva görmüş ancak hiç bi şekilde izini bulamamıştık.

"Elis." Sesi inlercesine çıkmıştı. Ondan tarafa dönmedim. Ama zorla yerde kendini sürükleyip arabasına yaslandı. "Bi dinle. Ona göre yargıla. Hemen infaz etme. "
"Neyini dinlicem lan neyini? O kızı orda düşüne biliyomusun beyazlar içinde karnında senin çocuğunla. Peki o beyazın o çocukla kana bulanmasını. Neyi dinliyim Demir.?"
"Elis ben zorundaydım."
"Neye Demir. Bu kadar büyük bi zorunluluk ne acaba."
"Babam Elis. Son anda duydu ve Erva ile tehdit etti. Yurt dışında olduğumu biliyor ama bi kaç hafta önce Rüzgarla konuştum bebeğimi öğrendim." Hafifçe gülüp
"Bebeğini haaa. Ölmüş bebeğini."
"Elis bilmiyodum bilsem Erva'yı hepinizden uzağa babamın ulaşamıcağı yere götürürdüm ama yapamadım anla nolursun. Sen anlaki Erva ile konuşa biliyim. Elis ben onu o kadar severken kayb etmek hemde çocuğumla beraber hiç kolay olmadı. Dayanamadım Elis uçağa binmeden geri döndüm. Nikah salonuna geldim yoktunuz. Eve geldim bi haberdi. Haftalardır it gibi saklanıyorum. Kimsenin haberi yoktu burda olduğumdan en sonunda Rüzgarı aradım bi kaç şey ayarlayıp bunu söyledi. Bi de benim açımdan düşün Elis ölen benim bebeğim. Benim yüzümden öldü haklısın ama bide bu açıdan bak."
"Erva seni asla afettmicek."
"Biliyorum ama en azından özür diliyim. Anlatıyım ben hala ona aşığımElis."
"Erva affetse ne yazar lan sen affede bilcen mi kendini? Dayana bilcen mi öyle görmeye sevdiğin kadını. Hergece kabuslarla uyanan o kızı gördükçe affesebilcen mi kendini Demir?"

Demir sessiz kalırken yanına çömeldim "Bırak kızı Demir o başka birini buldu bile. Çıkma karşısına bırak mutlu olsun..."
"Olamaz Elis benden başkasıyla olamaz."
"Sen nasıl o gün onu orda bıraktıysan öyle yap Erva o gün öldü öyle bil ve devam et hayatına çıkma karşısına sen gelirsen kabuslarıda gelcek. Senden sonraki geceler delirerek uyanması ilaçlarla uyutulması ben o günlere geri dönmek istemiyorum Demir. Bunu ona yapmaya hakkın yok." Demir başını olumsuz anlamda sallayıp "Yapamam." Dedi sesi titremiş ve dolu olan gözlerinden bi yaş firar etmişti.
"Anla Elis yapamam. Onsuz nefes alamam onun başkasıyla nefes almasına dayanamam. Ben buna izin veremem."
"Napcaksın lan karşısına çıkıp ne diceksi...."

GEÇMİŞİN KARANLIĞI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin