Multide:MERT
Telefonumun melodisiyle elimi cebime atıp tlf aldım. Arayan Serkan dı"Efendim Seko" "Eso dövüşe katılcakmıssın adını gördükte" "Hıı evet katılcam... Sizde orda olcakmısınız" "Evet bu gün bekçilik sırası bizim. Eee sen kimle dövüşcen? Belli mi?" Serkan ve Berkan ikizler kafes dövüşlerinde bekçilik yapıp ortalığı temizliyolardı. Ne kadar Mert'in adamıymış gibi davransalarda bize haber uçuranlar onlardı. Ama anlaşılan bu gün kimin gelceğinden bi habardarlardı. "Esooo! Ordamısın heyyy" "Burdayım burda. Dövüş Mert itiyle olcak" "Hadi ln o hastanede deilmiydi ne zmn çıkmış" "Bilmiyorum Sekoo. Neyse orda görüşürüz. Bay bay" "Tamam görüşürüz" diyip telefonu kapatınca olmayan uykum iyice kaçtı.
Yataktan doğrulup saate baktım 2 ye geliyodu. Ayağa kalkıp kapşonlumu üzerime geçirdim. Camı açıp camın önündeki çatı kısmına çıktım. Burayı seviyodum bana ait olan, yanlız kala bileceğim,kafa dinlemek için bire bir di. Derin bi nefes alıp sokak ışıklarıyla aydınlatılmış elit kesime baktım. Oturduğumuz ev elit kesimin saygı duyulan insanlarının bulunduğu bi siteydi. Burda senin ne işin var derseniz, ben yani biz zaten buraya ait deildik. 3 sene önce Mert in elinden kaçıp Istanbul'a geldik. Karnımızı doyurmak içinde hep yaptığımız şeyi hırsızlığı yapmak için gözümüze bu evi kestirmiştik. Profesyonel olduğumuzdan ne güvenlik tarafından nede alarmlar bizi fark etmemiş rahatlıkla eve girmiştik. Mete ve Aras bizi dışarda beklerken biz Erva ile eve girmiştik. Kasayı bulduğumuzda hemen bi kaç şifre denedik. Tam pes ediceğimizz sıra arkadan "25525775. Şifre" dedi. Arkamızı döndüğümüzde ellerini göğsünde bağlamış bi kadın beklemiyoduk. Biz Erva la hemen kendimizi savunmaya başlamıştık ki kadın "Tamam çocuklar sakin olun polise falan gitmicem yanlız bi şartım var" dediğinde Erva la hemen şartını kabul ettik. Yeterki bizi polise vermesin diye herşeyi yapardık. Ve o kadın bizden " Onunla kalmamızı ve bu evde kalmamızı istedi" Selma abla Teksözler'in tek varisi olup anne ve babasının ölümünden sonra dehşet bi miras ona kalmış ve eğer biz gelmeseymişiz mirasın köpeği Hayri ye kalcağını söylemişti. Bizde Selma ablanın bu teklifini kabul ettik ve 3 senedir istediğimiz şekilde,iyi şartlarda yaşıyoduk. Ben ve Erva burda kalmayı kabul etmiştik fakat Aras ve Mete başka bi eve çıkmak istediler. Küçük ve elit taraftan uzak olan bi eve. Bu evide zaten onlara Selma abla tahsis etmişti. Evlerde ayrı olsakta okullarımız hep aynı oldu. 1 haftaya kadar 2. Bi özel kolejden atıldık ve şimdi bizi alcak okul bulamıyoduk. Tabi halinden şikayetçi olan da yoktu. Ama gel bide bunu Selma ablaya anlat...Derin bi nefes daha alıp etrafa baktımm karşı tarafta siyah bi slüet gördüğümde gözlerimi kısıp o tarafa doğru baktım. Tahminimce bi erkekti. Elindede sigara vardı. Saçlarımı geri atıp biraz daha öne eğildim. Çocuk elindeki sigara izmaritini yere atıp arabasına yöneldi benden tarafa dönüp bir müddet baktığında beni fark etmez diyip bende ona doğru baktım. Biraz daha bakıp arabasına bindi ve tekerleklerden güçlü bi çığlık çıkartarak siteden çıktı. Omuz silkip telefonuma baktım saat 3 e geliyodu. Aşşağıdan "Ervaa Elis'i uyandır" diye Selma abla bağırınca içeri girdim.Tam Erva da kapıdan "Esoo kalk had... Aaa uyumadın mı sen?" "Uyku tutmadı" diyip dolaba yöneldim. Dolaptan siyah bi tayt ve siyah bi bol tişört çıkardım. Erva yatağıma oturup bana doğru düşünceli düşünceli bakınca ona doğru dönüp "Noldu? Niye öyle baktın" "Hiç. Öyle." yanına gidip yatağa oturdum."Erva" dediğimde Erva bana doğru dönüp "Elis eğer bak çok zorlanırsan sen çıkcaksın tamamı? Yaa bak Elis sana bi şey olsa Aras ta bende dayanamam. Anlata bildim mi?" kafamı olumlu anlamda salladım. Benim için deli gibi endişelendiklerini biliyodum. Aras'ın ben dövüşdeyken delirceğini, Erva'nın içine içine ağlıcağını, benim çok güzel dağılcağımıda biliyodum. Sonuçta karşımda ki bi erkekti ne kadar iyi dövüşürsem dövüşiyim bu benim yumruk yemicem anlamına gelmiyodu. Ve ben orda her hırpalandığımda Aras kafese girmek için çırpıncak ve bi şekilde onu durdurmak için de kaba kuvvet kullancaklarını biliyodum. Ve bunların tamamen suçlusunun ben olduğumuda biliyodum. Erva yataktan kalkıp "Neyse kardeşim ben çıkıyım sen giyin" diyip odadan çıktı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GEÇMİŞİN KARANLIĞI
Mistério / Suspense"Geçmiş, gelecek,şuan hepsi ölüme nisbet bir zehir" 5 Dost kardeşten öte, kendilerinden başka tutunacak dalları olmayan... Kana susamış ruhlar, İntikam ateşiyle yanan bedenler. Hastalık derecedinde suskunluklar,acılar... Bunların sadece bir tedavisi...