2 dakika geçmiştiki hala durum değişmemişti. Ben her atağa kalktığımda Rüzgar sadece hamle yapıp beni savuşturuyodu. Ben ona sadece 2 kere vurmuşken o sadece bi kere ayağıma vurmuştu onada vurmak denirse. Etraftaki herkesten yuhlamalar ve artık adam akıllı dövüşmemizle ilgiler sesler yükselsede Rüzgar göz temasını bozmadan bana bakıyodu. Derin bi nefes alıp önde olan adımımı geri çektim. Rüzgar da benim gibi doğrulduğunda etraftaki seslerde kesilmişti. Sesli bi şekilde "Buraya dövüşmek içinmi çıktın yoksa put gibi durmaya mı?" Rüzgar dudağını yaladı. Attığım yumruklardan biri dudağını patlatmıştı. Etrafa baktığında bende sinirle dişlerimi sıkıp seyircilere döndüm ellerimi iki yana açıp "Ben buraya kafa dağıtmaya geldim. Buda anca birini dağıtmakla mümkün. Ve ben başka bi rakip istiyorum." Lafım bittiğinde kalabalıktan büyük bi uğultu yükseldi. Batu ile gözlerimiz kesiştiğinde başını olumsuz anlamda salladı. Ondan gözlerimi çektiğimde bu sefer Emre ile göz göze geldik. 3 kişi bana rakip olurken Emre sahneye yürüdü. Onun bana yaklaştığını görenler susarken Emre sahneye çıktı. Hafifçe gülüp arkamı döndüğümde Rüzgar sinirle bana bakıyodu. O kadar öfkeliydiki. Benle beraber şuan şurda olan herkesi gözleriyle yaka bilirdi.
Ben Rüzgar'a bakarken Rüzgar hışımla yanımdan geçti. Tabi geçerken omzuma geçirmeyide unutmadı. Emre'nin yanında durup kulağına bişeyler dedi. Emre hafifçe gülüp bana göz kırptığında Batu'yu gördüğüm yere tekrar döndüm. Hararetli bi şekilde telefonla konuşuyodu. Benim ona baktığımı görünce bıkkınca bi ifade ile başını sallayıp telefonu kapattı. Rüzgar sahneden inince başlamamız için zil çaldı ve ben kontrolsüz bi başlangıç yaptım...
3 dakika sonra..
Emre bana vurcağı sıra kolundan tutup ters çevirdim. Arkadan diz kapağına vurunca yere çöktü. Sırtına attığım tekme ile tamamen yeri boylamıştı. Üstüne çıkıp ardı ardına yumruk atmaya başladım. Kolunu bana doğru uzatınva direk kolunu kelepçeleyip kıracağım şekle soktum. Emre acı yerine gayet rahat bi şekilde gülüyodu derin bi nefes alıp kolunu kıracağım sıra Batu başını iki yana salladı. Ona anlamadığımı belli eden bakışlar attığımda Emre bundan yararlanıp kolunu benden kurtuldu. Hızla altımdan kalkıp doğrulduğunda bu sefer hızla ayağına vurdum. Tam ayağa kalkıp atağa geçiyodum ki zil çaldı. Emre hafifçe gülüp "Bu raond son olcak." Diyip kendi köşesine geçti.Dudağım patlamıştı. Azımın her bir yanında kan tadı yoğun bi şekilde hakimiyetini sürdürüyodu. Kaşım kanıyodu. Attığı yumruklarda saolsun suratımın her bir kenarı nasibini almıştı. Karnıma yediğim tekmeler de güzel bi sanat eseriydiler eminimki. Emre de daha fazla hasar vardı. Bi sıra kayb ettiğim kontrolüm sayesinde ben bu haldeydim. İpleri elime alınca Emre için dövüş yeni başlamıştı. Batu ve Serkan hırsla yanıma geldiler. Serken "Elis Erva aradı eve dönüyomuş." "Ee banane bundan Seko." "Ama sesi kötüydü ve ağlıyodu." Kaşlarım istemsizce havaya kalktı. "Saat kaç?" "12 yi geçiyo." "Tamam. Ben çıkıyorum " diyip sahneden indim. Duvar kenarına bıraktığım eşyalarımı aldığımda Emre ve diğerleri arkamdan bağırıyodu. Onları tınlamadan dışarı çıktım. Arabama binip hızla eve sürdüm.
Tam sokağa gireceğim sıra önümü başka bi araba kesti. Aniden fren yapıp arabadan indim. Şuan hemen şuan eve gitmem gerekiyodu. Önümü kesen arabadan sinirli bi Rüzgar'ın inmesiyle derin bi nefes alıp gözlerimi kapattım. Sakin ol Elis. Diye kendime verdiğim telkinler Rüzgar'ın bağırmasıyla işlemini kayb etti. "Ne bok varda oraya geliyosun. Hadi geldin bırak bana. başka biriyle dövüşmek ne lan." "Bağırma bana." "Kızım kafayımı yedin. Anlamıyorum. Neymiş kafa dağıtcakmış. Böyle mi dağılır kafa acı çekerek mi. Senin yaşındaki kızla.." "Sanane lan. Sanane. 2 hafta sonra geçmiç karşıma bana bağırma yetkisini sana kim veriyo. Kim sana beni koru talimatı verdi. İstediğimi yaparım. İstersem adam öldürürüm istersem kendimi öldürürüm. Sen buna karışamazsın. Hele ki bi anda ortalıktan kayb olupda aniden önümü keserek asla. Anladın mı?" Rüzgar sinirle dişlerini sıkıp bianda bana yaklaştı. Dudaklarını dudaklarıma bastırdığında bu sefer şaşkınlığıma mahel vermeden hırsla onu ittim. "Sakın Dündan sakın. İstediğin zaman bana dokunamaz. Öpemez. Bağıramazsın." Diyip yanından hızla geçtim. Arabaymış falanmış umrumda bile dğildi. Şuan kardeşimin yanında olmam gerekiyodu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GEÇMİŞİN KARANLIĞI
Mistério / Suspense"Geçmiş, gelecek,şuan hepsi ölüme nisbet bir zehir" 5 Dost kardeşten öte, kendilerinden başka tutunacak dalları olmayan... Kana susamış ruhlar, İntikam ateşiyle yanan bedenler. Hastalık derecedinde suskunluklar,acılar... Bunların sadece bir tedavisi...