Multi ERVA GÜNBEY
"Hey sen gri saçlı evladım." Erva başını telefonfan kaldırıp edebiyatçıya yöneldi. Bu sarı kafalarla yaptığımız kavgada bizi durduran hocaydı. Erva hocaya dönüp "Buyrun hocam." Hoca gözlüklerinin altından Erva'ya bakıp " Neden gri?"diye sordu. Erva başta boş boş baksada omuz silkip "Ne siyah ne beyaz arafta kalmış bi renk. Gri ile kendimi benzetiyorum. Beyaz kadar masum deilim ama siyah kadar kötüde deilim." Adının Neslihan diye hatırladığıkm hoca Erva'nın cevabını beğenircesine başını salladı. "Peki sizce siyah ve beyaz ne? Siz ne dersiniz." Konu dikkatimi çekince geri yaslanıp gelicek cevapları dinlemeye başladım.
Önde ki inek diye bilinen Sevgi "Beyaz Erva'nın da dediği gibi masumluğun rengidir. Siyah ise kötülüğün simgesiydi. Siyah sevilmezdi. Korkulurdu. " Neslihan hoca masaya yaslanıp kollarını göğsünde birleştirdi."Peki Sevgi'cim sen hangisisin. Yani siyah mı beyaz mı?" Sevgi bilmiyorum dercesine omuz silkip "Hangi renk olduğumuzu yaşadıklarımız belirler. Ve siyah olmak için pek büyük bi şey yaşamadım." Sevgi'nin dediklerini dinledikten sonra hoca ile göz göze geldim. Başımı çevirip başka bi tarafa yöneldiğimde sınıftan başka biri " Bence hiç birimiz beyaz da deilizdir. İlla ki kötü bi şey yapıp o beyaza lekeler sıçratmışızdır." "Güzel bi bakış açısı. Peki sen Elis. Sence siyah ve beyaz ne." Dudaklarımı yalayıp. "Bence siyah insanı güçlü kılar. Siyahla herşey her kusur kapatıla bilir. İyi bi maskedir. Aciz olsanda, korksanda siyaha sığınıp bunu herkesten gizleye bilirdiniz. Ama beyaz öyle deil her hatayı belli eder. Zamanlada kirlenir. Güvünğ kayb eder. Siyahsa daima güçlüdür. Hiç bi zaman rengi deişmez aksine dahada koyulaşır." "Peki sen siyahmısın beyaz mı? Yoksa diğerleri gibi ortalarında ki bi renk mi?" "Siyahım. Ve her geçen gün dahada koyulaşıyorum. Ben beyazı doğduğum gün kirletmişim zaten." "Yani kötüsün. Peki yaptıklarından pişmanmısın." Olumsuz anlamda başımı salladım. Neslihan hoca bitaz daha bana baktığında arkadan konuşmaya başlayınca Rüzgar'a döndü.
" Bence siyah ve beyaz ne kadar zıt olsada ayrılmaz bi ikili. Mıknatıs misali birbirlerini çekiyolar. Siyah beyaz' ın beyaz ise siyahın içinde asla kayb olmaz. " Rüya Rüzgar'ın sözünü kesip " Ama kuzen siyahın içinde belki beyaz barına bilir ama siyah her dokunuşta beyazı kirletir." Rüzgar başını sallayıp " Orası öyle ama bide şu açıdan bak belki siyah kirletir ama şu dünyada kim beyaz ki. Beyaz olanlarda hatalarıyla kirlenip başka bi renk katmanına geçiyo. Bu da her seferinde siyaha bi adım. Ama beyaz her dokunuşuyla siyahı karanlığından çıkarır." "Farklı bi bakış açısı Rüzgar. Peki sen hangi renksin." Rüzgar'ın cevabını merak ettiğimden Rüzgar'a döndüğmde Rüzgar bana bakıp tam bi şey dicektiki zil çaldı sırasından kalkıp "Başka bş zaman hocam" diyip sınıftan çıktı.
Erva bana dönüp" Vay be ne edebiyat yaptın haa. Rüzgar da fena deildi. Bide edebiyat sevmem diyosun." "Off Erva'ya sorunca söyledim. Üstün bi çaba deildi yani. Her neyse napalım." "Seni bilmem ama ben gidip Enes ve Ender'le konuşcam dans için." başımı olumlu anlamda salladığımda Erva sınıftan çıktı. Sınıfta sadece ben kalınca başımı sıraya koyup gözlerimi kapattım.
Siyah ve beyaz. Rüzgar acaba ne dicekti. Siyahtı bundan emindim ama daha başka bi şey dicekti bundan da emindim. Ellerimi gözlerime bastırıp ofladığımda sınıfın kapısı açılıp kapandı. Rüzgar kulağında kulaklıkla içeri girdi. Yanımdan geçip sırasına oturdu. Telefonumu çıkarıp Aras ve Mete'ye mesaj attım. Sınıfa elleri cebinde Demir'de girdi. Bakışları ilk önce bani sonra Rüzgar'ı buldu. Bende dönüp Rüzgar'a baktığımda sırada yayvan bi şekilde oturmuş başını arkaya atmış gözleri kapalı bi şekilde şarkı dinliyodu. Demir hafif tebessüm edip Rüzgar'ın masasına oturdu. Rüzgar o kadar dalmıştıki Demir'i fark etmemişti. Demir oflayarak etrafına baktı. Bende sıradan kalkıp bahçeye çıkmak için ayaklandım. Tam kapıyı açıyodum ki Demir "Ne dinliyosun bu kadar daldın. Bizde dinliyelim " diyip kulaklığı çekti. Sınıfın içinde benim dün barda söylediğim şarkı yankılanınca bakışlarımı direk Rüzgar'a çevirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GEÇMİŞİN KARANLIĞI
Mistério / Suspense"Geçmiş, gelecek,şuan hepsi ölüme nisbet bir zehir" 5 Dost kardeşten öte, kendilerinden başka tutunacak dalları olmayan... Kana susamış ruhlar, İntikam ateşiyle yanan bedenler. Hastalık derecedinde suskunluklar,acılar... Bunların sadece bir tedavisi...