Bar birbirine girmiş havada sandalye içki şişeleri uçuşuyodu. Taner Rüzgar'ın kolundan tutması ile yerde yatan Emre ayağa kalktı dudağındaki kanı elinin tersiyle silip piç smily yapıp bana göz kırptı. Rüzgar öne doğru kendini atınca Emre bi anda var gücüyle ona yumruk attı. Ben oturduğum yerden kalkıp merdivenleri inceğim sıra kolumdan tutulmam ile olduğummyerde kaldım. Emre bi yumruk daha attığına Rüzgar'ın kaşından çenesine doğru kan ince bi yol çizdi. Erva beni geri çekince istemesemde indiğim iki basamağı geri çıktım. Emre yeni yumruğunu havaya kaldırdığında bakışlarımı başka tarafa çevirdim. Aras'ın arkasından yaklaşan çocuğu gördüğğmde var gücümle "İKİZ." Diye bağırdım. Aras başını altında baygın duran çocuktan kaldırıp bana baktığında arkasındaki çocuk bıçak çekti. Bu sefer Erva ile merdivenleri indiğimizde Rüya çocuğun kafasına içki şişesini geçirmişti. Biz derin bi nefes alırken. Mete ve Bora aralarında bi çocuğu top gibi birbirlerine atarak yumrukluyodu.
Demir'e baktığımda Taner'i altına almıştı. Rüzgar'da Emre'yi yine altına almış yumrukluyodu. Derin'in çığlığı ile bütün hepsinin yumruğu havada kaldı. Ben de dahil olmak üzere bakışlarımı arkaya çevirdiğimde iki kişinin birisi Erva'nın bir diğeri ise Derin'in boynuna bıçak dayamıştı. Demir ve Bora hemen yanıma koştuğunda ben de öylece olcakları izliyodum. Arka taraftan bu sefer Rüya'nın çığlığı duyuldu. Bu sefer sahneye doğru baktığımda Rüya'nın da boynuna başka bi adam bıçak dayamıştı. Rüzgar Emre'yi bırakıp ayaklandı.
Ben daha nolduğunu bilmeden Rüzgar bana bakışlarını çevirdi. Derin bi nefes verdi. Fakat arkama doğru bakmasıyla çenesinin kasılması ve bana yönelmesi bir oldu. Bende tam adım atacağım sıra arkamdan boynuma dolunan eller ve hemen ardından boğazımda hissettiğim metalin soğukluğu ile öylece kala kaldım. Rüzgar sinirle dişlerini sıkıp Emre'ye döndü. "Söyle itlerine bıraksınlar kızları." Emre piskopat vari bitr gülüşle"Hay hay Rüzgar bey." Dedi. Emre bana doğru yürüyüp tam yanımda durdu.
Önüme gelen saç tutamını kulağımın arkasına sıkıştırdığında Rüzgar ve Aras birer adım öne atıldılar. Diğer kızlarıda benim olduğum yere getirdiler. Sağımda Derin ve Rüya vardı. Sol tarafımda ise Erva. Erva bana yandan bi bakış attığında. Topuklu ayakkabılarını gösterdim. Dişlerini sıktığında topuklu giymediğim için şükür ediyodum.
Bütün erkekler karşımıza dizildiğinde Taner Erva'yı tutan adamı geri çekti. Erva nolduğunu anlamazken Taner Erva'nın karnına elini koyup kendine çekti. Erva sırtını Taner'in göğsüne yaslandığında Demir barı inletecek bi sesle "Ulan şerefsiz sikerim belanı. Çek elini lan." Demesiyle başımı hafif çevirip Erva'ya baktım. Taner yüzünü Erva'nın boynuna gömmesiyle devrelerim yandı. Arkamdaki adamın karnına dirsek atığımda adamın eli gevşedi. Hemen elini ters büküp diz kapağına tekme attım. Elindeki bıçak yere düşerken bende ileri bi adım attım.
Rüzgar tam elimden tutup kendine çekicektiki saçımdan tutulmam ile bi küfür mırıldandım. Sırtım sert göğse çarpınca saçıma biraz daha asıldı. Boynum tamamen açıkta kalmıştı. Nefesini vererek kulağıma doğru "Küçük bi oyna ne dersin?" "Ebenin amı derim Emre." Dedim. "Bense kabul ettiğini farz ediyorum." "Ne zıkkım edersen et." Emre hafifçe gülüp boğazıma baktığında sinirle dişlerimi sktım.
Bora arkamıza doğru baktığında Emre "Sakın Koran. Adamlarını geri çek yoksa Derin.." dediğinde Bora baş haraketi yaptı. Arkada bi haraketlilik olduğunda Emre "Kapıları kilitlet." Bora bizde tek tek gözlerini gezdirip telefonunu çıkardı. Selim abiye "Kapıları kilitle " diye verdiği emirden hemen sonra telefonu bi köşeye fırlattı.
Bizimkilere baktığımda Mete acı çekercesine Erva'ya bakıyodu. Mete bi kaybı daha kaldıramazdı. Aşkından sonra kardeşini kayb etmeye onun gücü yetmezdi. Demir sinirle bakıyodu ama gözlerindeki korku ve kayb etme duygusu daha yoğundu. Bakışları bi Erva'ya bide Derin' e kayıyodu. Bora'nın kasılan çenesinden ve sıklıkla aldığı nefesler den her an bi atağa kalkcağı belli oluyodu. Aras ise bayık bi okadar öfke ile Emre'ye bakıyodu. Bakışları Rüya'ya kaydığında öne attığı adımı Rüzgar sayesinde geri alıyodu. Rüzgar ise sadece bi haraketi bekliyodu. Benim aşimdi yaptığım atakta öne atlaması onun her an avının üzerine atlıcak avcı gibi tetikte olduğunu bildiriyodu. Bana yada Rüya'ya hiç bakmıyodu direk Emre'nin gözlerine bakıyodu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GEÇMİŞİN KARANLIĞI
Mistério / Suspense"Geçmiş, gelecek,şuan hepsi ölüme nisbet bir zehir" 5 Dost kardeşten öte, kendilerinden başka tutunacak dalları olmayan... Kana susamış ruhlar, İntikam ateşiyle yanan bedenler. Hastalık derecedinde suskunluklar,acılar... Bunların sadece bir tedavisi...