Bu bölümü cnm halama ithat ediyorum. Seviliyosun haliş. Aynı zamanda @aishanor98 herşey için teşekkür ederim. İyiki varsınız...
Wesselam..****1 Hafta Sonra.******
"Bu kaçıncı haa. Kaç. Yeter ama çocuklar." "Teyz..." "Sus Bora konuşma... Hayır yani bana da haber verin arkanızı sağlama alıyım. Sonra ne bok yiyosanız yiyin. Nasıl bi sorumsuzluktur bu yaa." "Haklısın Madam." "Haklıyım tabi. Elis bi açıklama yap." "Açıklancak bi şey yok Madam olan oldu." "Demek öyle. Olan oldu. Peki o zaman. Taner bey kalkın gidiyoruz." Madam ayaklanınca Erva ve Mete'de ayaklandı. "Yaa Madam hadi ama sen bize kıyamazsın. 3 gündür burdayız. Ve Erva düzgünce bi şey yemedi. Ha." Madam Erva'ya baktığında Erva dudak büzdü. Madam Gözlerini bana çevirdiğinde sandalyede hafif dikleştim. Ne de olsa bizim için o kadar uğraşıyodu. "Taner ne gerekiyosa yap. Ben gidiyorum." "Saol teyze." Madam elini kaldırıp Bora'yı susturdu. Madam odadan çıkınca içeri iki polis girdi ve bizi geldiğimiz yere 3 günlük kodeslerimize götürdü.
Şimdi özetlicek olursak. Yangından sonra hastanede 1 gece durdum. Ertesi gün ise gizli numara ile uzun bi konuşma yaptık. Ekin Mert'in kardeşi çıktı. Aynı ana babanın çocuklarıydı fakat Mert evlatlıktan red edilen taraf olduğundan soyisim farklıydı. Ekin bana olan nefretinden ötürü böyle bi şey yapmıştı. Eğer Mert'e yaptıklarımı öğrenseymiş çok daha kötüsünü yapıcakmış. Falan fıstık. Herneyse. Hastaneden 3 gün sonra polisler tabi başı Ezgi komser çekiyo kapıya dayanıp Şahin ve Doğan ölümünden ötürü bileklerimize kelepçe taktılar. Bu sefer deliller kuvvetliydi. Melek Şaahin'in nişanlksı da görgü tanığıydı. Ve biz 3 gündür kodeste sürünüyoduk.
Madam bu zamana kadar bizi çıkarmak ile uğraştı. Kanunlara uyan bi yöntem bulamayonca da en son çare içerdeki adamları kullanmaya gitmişti. Ve tabi buda işe yaramış olcak ki şuan Ezgi sinirden delirmiş şekilde mefdivenlerden iniyodu. Bizim olduğumuz nezarete gelince sinirle anahtarı deliğe sokup çevirdi. Biz hepimiz oturduğumuz yerden kalkıp dalga geçer bi sima ile Ezgi'nin suratına bakarak nezarethaneden çıkarken Bora yine uslu durmadı ve Ezgi'nin yanaklarını sıktı. Tabi Ezgi'nin gözü döndüğünden pek bi tepki vedmedi. Normal şartlarda kesinlikle Bora'nın kolunu kırardı.
Karakoldan çıktığımjzda Demir Derin Rüya ve Rüzgar kapıda bekliyodu. Bizimkiler hemen çiftlerine koşjp sarıldığjnda Aras hala ağır ağır yanımda yürüyodu. Rüya ise yüzünü yerden kaldırıp daha Aras'ın yüzüne bakmamıştı. Aras'ın koluna hafifçe dirsek atıp "Defolup gitsene sevgilinin yanına." Aras omuz silkip. "Niye ben gidiyorum o gelsin." Mete başını oljmsuz anlamda sallayıp "Odun. Kalas. Yontulmamış kütük. Pes abi yaa. Ben daha ne diyim." "Bi şey deme Mete. Dersen çarparım." Mete "Mal." Diyip kolunh omzuma attı. "Kız biz yine sap sap takılıyoz yaa." "Aman boşver şöyle olmaktan iyidir. Böyle iyi." Diyip bizimkilerin yanına son adımımızı attık. Rüya başını kaldırıp Aras'a baktığında Aras sabahtan beri Rüya'nın üzerinde olan bakışlarını etrafta gezdirmeye başladı. Rüya hayal kırıklığı ile başını geri eğdiğinde "Valla odun."" Demekten kendimi alıkoyamadım.
Eve vardığımızda nolduğunu bittiğini konuştuk. Saçma sapan şeyleddende bahsedilip en son durak filim faslına geçilince odama kaçtım. İçeride tek sap Mete kalmıştı. Ama o da fazla durmaz uyumaya kaçardı. Rüzgar ise çoktan gitmişti. Merdivenleri çıkarken yangından sonra hasytaneye gelip sabah gözlerimi açtığımda karşımda sandalyedeki uyuduğu hali gözümün önüne geldi. Hafifçe gülüp odama girdim. Kapıyı kapatmamla duvara yaslanmam bir oldu. Burnuma dolan yağmur kokusu ile tuttuğum nefesimi verdim. "Benim Gece." Başımı olumlu anlamda salladığımda elini ağzımdan çekti. Ellerimi göğsüne koyup geri ittirdim. "Bi gün ölücem Dündar. Şunj yapıp yapıp durma." "O değilde sen ben olduğumu nasıl anladın." Üstümdeki kapşonlımu çıkarırken bi yandan da cevap veriyodum. "Kokunda. Öhöm öhöm yani şey. Sen dedin yaa." "Yoo ben demeden direk gardını indirdin." "Yoo indirmedim." Diyip direk banyoya girdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GEÇMİŞİN KARANLIĞI
Misterio / Suspenso"Geçmiş, gelecek,şuan hepsi ölüme nisbet bir zehir" 5 Dost kardeşten öte, kendilerinden başka tutunacak dalları olmayan... Kana susamış ruhlar, İntikam ateşiyle yanan bedenler. Hastalık derecedinde suskunluklar,acılar... Bunların sadece bir tedavisi...