33. BÖLÜM

150 42 11
                                    

Hastaneden çıktığımızda ben Erva ve Aras Mete'nin arabasındaydık. Bora kendi arabasındaydı. Kızlar ise Rüzgar'ın arabasındaydılar. Arka arkaya giderken başımı Erva'ya çevirdim. Cama başını yaslamış yolu izliyodu. Sessiz sessiz de göz yaşlarını bırakıyodu. Eli karnındaydı. Hastanede çocuğun düştüğünü öğrendiğinde sadece suratıma ifadesizce bakmıştı. Sol gözünden akan yaşla eli karnına gitmiş 'Ve onu ben, bizmi? Öldürdük ' diye sormuştu. Sadece fazla sinir sitresten dediğimde teşkisiz kalmış ve sadece şuanki gibi sessizce göz yaşlarını akıtmıştı.

Koltukta ona doğru kayıp kendime çektim. Sıkıca sarılıp "Senin bi suçun yok güzelim. Kimsenin bi suçu yok." Dediğimde Erva'nın azından firar eden hıçkırıkla Mete sinirle direksiyona vurdu. Gözleri kızarmıştı. Bir günde viraneye dönmüştük. Tekrar doğruluyoruz dediğimizde öyle bi külçe inmiştiki belimize bütün dünyanın yükünü sadece şuan biz taşıyomuşuz gibi. Aras yumruğunu sıkarken telefonunu çıkardı. Ben ona bakarken o telefonuyla bi kaç saniye uğraştı. Ardından Bora'nın aramasını hopörlere verdi.

"Noldu Aras? "  
"Tepeye sürüyoruz. Son hız. Durmadan Bora. " Bora bi şey demezken ben ve Erva başımızı tamamen Aras'a çevirdik. "Telefon açık kalsın Bora."  "Tamam." Dedikten sonra Aras aynadan bize baktı. Onunda gözleri kızarmıştı. "Hani yoruldun yaa Elis. Bende bizde yorulduk. Dediğin gibi olsun ölelim hep beraber düşünmeden. Erva doğmamış çocuğuna bizde ölenyeğenimiz ve Başağa kovuşalım." Hiç bişey demedim diyemedim.

Erva yerinde diklenirken bende camdan yola baktım. Mete tepenin olduğu patika yola girmesiyle vitesi öne attı. Son surat tepeye çıkarken telefonum çaldı. Aras'ında telefonuna bildirim geldi. Şuan Bora ile olan aramadan sadece Rüya'nın aradığına dair bildirim gelmişti. Telefonumu çıkarıp arayana baktım . 'Gece Rüzgarı.' Ben telefona bakarken bu sefer Erva ve Mete'nin telefonuda çalmaya başladı. Erva'yı Rüya Mete'yi ise Derin arıyodu.

Bian düşündüm belki yorulduk. Hepimiz belki bu yükten bu dünyanın kahpe oynundan kurtulmak istiyoruz. Belki her bir bokluk, aşk , evlenme, çocuk hepsi acı bi şekilde bize uğradı. Doğarken daha şanssız doğmuş, şanssız büyümüştük. Peki yaa şimdi şanssız bi ölümmüydü bu? Arkamızda kimleri ne uğruna bırakcaktık. Ars aklında Rüya varken Bora aklında Derin varken hiç düşğnmeden mi atıcaktı  kendilerini bu uçurumdan.

Ben içimdeki savaşta bi sonuca kovuşamamışken. Mete uçuruma doğru son sürat sürmeye devam ediyodu. Metreler kala Aras"Özür dilerim. Sevgilim." Diye fısıldadı. Sanki soruma cevap vermek istercesine. Erva gözlerini kapatıp "Geliyorum annecim seni yalnız bırakmıcam." Mete ise gözünü yoldan ayırmıyodu. Sadece santimler kala tekrar telefonum çaldı. Arayan Rüyaydı.

Telefoonu açıp kulağıma tuttum. Kulağımaa dolan tek ses ise Rüya'nın hıçkırıkları arasındaki "Lütfen" sesiydi. Bian Başağın intahırından sonra bizi düşündüm. Mete'yi düşündüm. Mete bi erkekken ne haldeydi. Ama Rüya bukadar güzel severken yapamazdım. Göz göre göre 4 kişinin ölümüne sebeb olamazdım. Eğer onlar benim kendimden çok sevdiğim kardeşlerimse bunu yapamazdım.

"Mete dur!" Dememle Mete uçurumun yamacında hızla bi 'U' dönüşü yaptı. Bora' da 360 derece arkamızda döndü. Bize çarpmayı son anda engelledi. Hepimiz nefesimizi tutmuş öylece dururken Mete kendini arabadan attı. Sinirle arabanın kaportasına vurup uçuruma döndü. Aras öylece yola bakıyodu. Erva ise hıçkırarak ağlamaya başladı. Arabadan inip derin bi nefes aldım. Saçlarımı elimle geri çekip gözlerimi kapattım. "Bunu bile beceremedik. Allah kahretmesin. Mutlu olamadığımız, sevemediğimiz, yaşayamadığımız gibi ölümüde beceremedik. Yapamadık." Dediğimde etrafıma sarılan kollar ile gözümden akan yaşa mani olamadım. İçime o enfes , huzur verici toprak kokusunu çekerken Rüzgar sakin bi sesle "Sakin ol güzelim. Yapma böyle. "   "Olmadı Rüzgar. Yapamadık. Olmuyo. Hiç bi halt olmuyo. Dayanamıyorum."   "Böyle olmaz zaten Gece korkaklar içindir boş uçuruma araba sürmek, bilek kesmek. Sizin korkcak bi şeyiniz yok. Kayb etcekse çok şeyiniz var. Baksana Rüya'ya Derin'e ben onları ilk defa böyle görüyorum. Gece Derin annesini kayb ettiğinde bu kadar korkmadı, çaresiz hissetmedi. Rüya.. O bukadar aciz.." diyip sustu. Ne söylicekse çok zor bi şey olcak ki zorlanıyodu. "İlk defa bu kadar aciz." Diyip kestirip attı.

GEÇMİŞİN KARANLIĞI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin