1.BÖLÜM

3.6K 235 67
                                    

---DENİZ---

Her zamanki gibi Min Hee başımda bağırıyordu.Bu kız beni bağırarak uyandırmaktan bıkmadı.

- Deniz kalk artık senin yüzünden geç kalacağız.

- Neden her sabah başımda bağırıyorsun? İnsan arkadaşını güzelce, kibar kibar uyandırır.

- Başta denedim Deniz hanım ama sen duymadı.Kalk artık hadi hala yatıyorsun çabuk.

- Tamam ya tamam kalkıyorum. Napayayım dün çok yorulmuşum daha dinlenemedim.

- Bu part-time işler seni çok yoruyor Deniz. Hiç olmazsa birisini bari bırak okuldan sonra hiç boş değilsin sürekli bir yerlerde çalışıyorsun.

- Ne yapabilirim Min Hee başka çarem yok. Biliyorsun senden başka kimsem yok ve geçimimi kendim sağlamam gerek. Bir yandan da okul masrafları çıkıyor.

- Tamam canım sen bilirsin ben sana elimden geldiği kadar yardım ederim.Peki akşam kaçta geleceksin?

- Bugün erken çıkarım herhalde kafeyi ben kapatacağım ama fazla gelen giden olmuyor.

- Tamam.Hazırsan çıkalım artık çünkü geç kalacağız.

- Tamam geliyorum.

Min Hee çoktan aşağı inmiş beni bekliyordu.Hemen acele edip yanına gittim ve okula doğru yürümeye başladık.Yolda fazla konuşmadık okula gelince rahatlamıştım çünkü ders zili daha yeni çalıyordu. Maalesef Min Hee ile aynı sınıfta değiliz ve benim yanımda Shi Woo isimli çok gıcık, serseri ve sapık bir erkek oturuyor.Şansıma tek boş sıra da bende olduğu için benim yanımda oturuyor.Sınıfa girer girmez her zamanki o pis gülümsemesini yüzüne yerleştirdi ve yanıma doğru gelmeye başladı.

- Selam Deniz nasılsın?

- Seni görünceye kadar iyiydim ama şu an maalesef hiç iyi değilim.

- Neden öyle söyledin şimdi.

- Ne dememi bekliyordun.

- Etrafındaki herkese yardım ediyorsun ama ben hariç neden?

- Çoğu insana senden dolayı yardım ettim onlara zara veren sensin. Sana ben ne yardımı yapacağım?

Cevap vermesini beklemeden sırama gidip oturdum ve hocanın gelmesini bekledim. Hoca gelince o da geldi ve derse başladık.



---Jimin---

Eve gitmek istemediğim için hyungun( Jin ) evinde kaldım. Sabah beni uyandırdıktan sonra kahvaltı yapmak için aşağı indim. O güzel masayı görünce pek şaşırmadım çünkü benim hyungum çok beceriklidir daha çok yemek konusunda.Kahvaltı yaparken bir yandan da hyunga yük olduğum için üzülüyordum. Bir an önce bu soruna bir çözüm bulmam lazım. Ben bunları düşünüyorken hyungun konuşmaya başlamasıyla kendime geldim.

- Ne düşünüyorsun?

- Ben mi? şey ya hyung ben sana çok rahatsızlık veriyorum böyle olmayacak ben bu soruna bir çare bulacağım.

- Ne demek o Jimin? sen bana ne rahatsızlığı vereceksin böyle söyleyerek beni daha çok üzüyorsun. Lütfen bir daha böyle şeyler söyleme.

- Ama böyle olmuyor hyung.Ben kendime yeni bir ev tutmaya karar verdim. Bugün bir kaç yere bakacağım.

- Neden olmuyormuş? Bence biz çok iyi anlaşıyoruz. Bugün eve git eşyalarını topla buraya gel. Bundan sonra benimle kalıyorsun öyle ayrı ev falan tutturmam.

- Olumu ki?

- Olur, olur akşam bekliyorum.

- Tamam ama bir şartım var.




Arkadaşlar ilk bölüm sizlerle inşallah beğenirsiniz.Bu bölümde fazla bir şey yaşanmıyor ama diğer bölümler daha iyi olacak. Yanlışım olduysa kusura bakmayın.Lütfen yorumlarınızı ve votelerinizi benden mahrum etmeyin. :) :) SARANGHAEEEEEEE

Sensiz YaşayamamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin