Sensiz Yaşayamam

28. Bölüm

---Jungkook---

Dudaklarımız birbirine değdiğinde kalp atışlarım fazlasıyla hızlanmıştı. O an hissettiğim duygular tanımsızdı. Min Hee'den uzaklaştıktan sonra gözlerimi kapattım ve konuşmaya başladım. 

(Jungkook)- Hazırım

(Min Hee)- N-neye hazırsın?

- İkinci tokadımı yemeye hazırım.

Ben Min Hee'nin vurmasını beklerken o parmak uçlarında yükselip kulağıma fısıldadı ve sonra da yanağıma küçük bir öpücük kondurdu. Ben, daha kızı döverken söyledikleri ve yaptıkları şeyle yaşadığım şaşkınlığı üzerimden atamazken bir de şimdi bana ''Seni Seviyorum'' demişti ve yanağımdan öpmüştü. Nefes alamıyordum ve hareket edemiyordum. Gözlerimi bile açamamıştım. Min Hee tekrar konuşmaya başladı.

(Min Hee)- Neden gözlerini açmıyorsun?

(Jungkook)- Korkuyorum. Bunların bir rüya olmasından korkuyorum. Eğer gözlerimi açtığımda karşımda sen olmazsa ne yapacağım?

- Korkma. Bundan sonra hep yanında olacağım. Ayrıca, özür dilerim. Benim yüzümden kötü şeyler yaşadın.

Yavaşça gözlerimi açtım ve Min Hee'ye baktım. Başını yana eymiş parmaklarıyla oynuyordu. Utançtan kızaran yanaklarıyla çok şirin görünüyordu. Ah! Onu öpmemek için kendimi nasıl tutabilirim? Jungkook kendine gel, gerçek hayata dön.

(Jungkook)- Senin yüzünden nasıl kötü şeyler yaşamışım?

(Min Hee)- Şey, herkesin içinde tokat attım sana.

- Hak ettim. Senin bir suçun yok.

- Seni sevdiğim halde sevmiyormuşum gibi davrandım ve üzdüm seni.

- Bundan sonra hep mutlu oluruz, bu şekilde o üzüldüğümüz günleri unuturuz olur mu?

- Sana yaşattıklarımı gerçekten unutabilecek misin?

- O günleri yaşarken sen bana neler öğrettin biliyor musun? Sevginin ne demek olduğunu, gerçek aşkın nasıl olduğunu, bir insana ne kadar çok değer verebileceğimizi, o insan için nelerden vazgeçebileceğimizi öğrettin. Ben bunları unutmak istemiyorum, sen unutmak veya unutmamı ister misin?

- Hayır

- O zaman geçmişten konuşmayı bırakıyoruz ve geleceğe bakıyoruz, tamam mı?

- Tamam

- Seni çok seviyorum sevgilim

- Hayır, ben daha çok seviyorum

- Bence bunun tartışmasına girmeyelim.

- Bence de kkkkkkkkkkkkkkkkk ^^

- kkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkk ^^

---Jimin---

 Dudaklarımız birbirine değdiğinde Deniz'in kalp atışlarını duyabiliyordum, büyük bir ihtimalle o da benimkini duymuştur. Deniz'den uzaklaştıktan sonra yanaklarımın yandığını fark ettim. Deniz'e baktığımda başını yere eymiş ve elleriyle yanaklarını tutuyordu. Onu bu şekilde görünce yüzüme gülümseme yayıldı. Fazlasıyla tatlı ve şirin görünüyordu, bir de bana ''İltifat etme'' diyor. Ellerimle çenesini tutup yüzüme bakmasını sağladım ve konuşmaya başladım.

(Jimin)- Hmm, yanakların fazlasıyla kızarmış. Bundan sonra başına bunlar gelecek, utanma.

(Deniz)- J-Jimin utançlıktan ölmemi mi istiyorsun?