9.Bölüm "Karşı Karşıya"

570 24 2
                                    

- Yeni bölümümüze başlamadan önce isterseniz biraz önce ki bölümümüzde neler yaşanmış bir hatırlayalım arkadaşlar;

"Safiye Sultan'ın iktidarına ne pahasına olursa olsun son vermek isteyen Handan Valide Sultan nefesi hünkar oğlunun yanında almıştı. Handan Sultan, Safiye Sultan'ın kendisini öldürtmeye çalıştığını anlatması ile sinirlenen genç padişah öfkesini Büyük Validesi Safiye Sultan'dan çıkartmıştı. Bakalım Sultan Ahmed ise verdiği bir karar ile Safiye Sultan'ı sarayından gönderebilecek midir?

- Önceki bölümümüzde neler yaşandığını hatırladığımıza göre artık yeni bölümümüze kaldığımız yerden devam arkadaşlar;

Olanlarını hala etkisinde olan Safiye Sultan zar zor yürüyerek dairesine varmış ve ancak güçlükle yerine oturabilmişti. Gözleri dolan Büyük Valide o an Bülbül Ağa'nın yüzüne bakarak şu sözleri dile getirmişti.

- Büyük Valide Safiye Sultan: Yazık çok yazık.. Hünkar torunumuz bize bunu nasıl yapar Bülbül, bizden nasıl olur da hesap sorar! Biz ki onun Büyük Validesiyken bize nasıl itimat etmez.

- Bülbül Ağa: Sultanım hemen şüpheye düşmeyin. Zira hünkarımız akıbetiniz hakkındaki hükmü vermiş değiller. Öyle değil mi? Belki de sizi bağışlarlar Sultanı mm..

- Büyük Valide Safiye Sultan: Hünkar torunumuz bizi o Handan'ın bir söz ile çoktan silmişken ne karar vermesini bekliyorsun Bülbül? Biz sana söyleyelim, Sürgün! Handan'ı şu kadarcık tanıyorsak eğer ne yapar eder hünkarımızı ikna eder! Bizi sarayımızdan, evimizden göndermeye çalışır Bülbül. Hatıralarla, acı ve kederlerle dolu bu sarayımızdan bizi göndermeye çalışıyorlar. Biz ne sultanlar tanıdık. Nicelerinin eteğine alnımızı sürdük.

Gözü yaşlı olan Büyük Valide gözlerini parmağından hiç çıkartmadığı kudret yüzüğüne yöneltmiş ve parmaklarıyla yüzüğüyle oynamaya başlamıştı.

- Büyük Valide Safiye Sultan: Biz elden ele halifesine geçip duran bu parmağımızdaki kudret yüzüğü ile ayakta durduk, bu yüzük sayesinde düşmanlarımızın karşısında cesaret bulurken hünkarımız bize karşı geliyor öyle mi? Ama biz de Safiye Sultan'sak bunun bedeli bize bunları reva görenlerden hesabını misliyle sorarız elbet!

- Bülbül Ağa: Aklınızda ki şey nedir Sultanım? Zira her ne olusa olsun biz yine de sizden yanayız, sadakatimiz size karşı mutlaktır elbet Sultanım!

- Büyük Valide Safiye Sultan: Alaa.. Bizimde duymak istediğimiz buydu. Şimdi git ve derhal bize Nasuh Paşa'yı çağırt ve hemen İncili Köşke gelsin!

- Bülbül Ağa: Emredersiniz Sultanım..Hemen gidiyorum.

Bu sırada ise Hünkar Sultan Ahmed kararını vermiş ve de tüm Harem-i Hümayun'a duyrulmasını emretmişti. Haremde ise bu yaşananları ve de Sultan Ahmed'in olaylar karşısında verdiği kararını işiten ilk olarak oğlunu canının bağışlanması ile bir süre sessiz kalan Halime Sultan olmuştu. Haberi duyduğu gibi Safiye Sultan'ın yanına giden Halime Sultan yavaş yavaş olayların dahil olmaya başlamıştı. Sonunda ise Handan Valide Sultan istediklerini alması ile Safiye Sultan'dan kurtulduğunu düşünmeye başlamıştı. Az önce de söylediğimiz gibi olaylara dahil olan Halime Sultan, Safiye Sultan'ın dairesinin önüne dikilmiş ve cariyelerden içeriye buyur istemişti.

- Halime Sultan: Hatun Safiye Sultan'a geldiğimi haber edin.

- Cariye: Sultanım Safiye Sultan'ımız şu anda kimseyi görmek istemiyorlar.

- Halime Sultan: Sen yine de geldiğimi haber et belki fikirleri değişir..

O sırada İncili Köşke Nasuh Paşa ile görüşmek üzere gidecek olan Safiye Sultan hazırlanmaya başlamıştı ki Halime Sultan'ın geldiği içeriye gelen cariye ile haber edilmişti. Suratı az evvel aldığı sürgün kararından dolayı düşük olan Büyük Valide'nin suratı iyice düşmüştü.

Kaderin Sırrı: Kösem SultanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin