- Yeni bölümümüze başlamadan önce isterseniz biraz önce ki bölümümüzde neler yaşanmış bir hatırlayalım arkadaşlar;
"Hakkında verilen sürgün kararından dolayı genç ve tecrübesiz gördüğü torunu Sultan Ahmed'e bir ders vermek niyetinde olan Safiye Sultan, Nasuh Paşa'nın yardımı ile çıkarttığı isyanla büyük bir kargaşa çıkartmıştı. Sultan Ahmed'in elini kolunu bağlayan Safiye Sultan torununu kendisine muhtaç bırakmak için elinden geleni yapmıştı. Elbetteki her zaman olduğu gibi istediğini elde ederek sürgüne gitmekten kurtulmuştu."
- Önceki bölümümüzde neler yaşandığını hatırladığımıza göre artık yeni bölümümüze kaldığımız yerden devam arkadaşlar;
Sultan Ahmed'e kurduğu tuzak ile hakkındaki sürgün kararından kurtulan Safiye Sultan, bir süreliğine de olsa haremde zaferini kutlamaya başlamıştı bile. Büyük bir eğlence düzenlemek niyetinde olan Safiye Sultan, haremde yine bir kez daha Handan Sultan ve Mahpeyker Hatun ile karşı karşıya gelmek üzere idi. Safiye Sultan'ın ise bu eğlencede Mahpeyker Hatun'a da acı bir süprizi olucaktı.
- Büyük Valide Safiye Sultan: Bülbül, ağalara ve cariyelere emir ver, akşama haremde güzel bir eğlence hazırlasınlar. Hiçbir masraftan kaçınmayın. Ne gerekiyorsa yapın, gece keyfimiz yerinde olsun istiyoruz.
- Bülbül Ağa: Emredersiniz Sultanım.
- Büyük Valide Safiye Sultan: Ayrıca Bülbül, şu adı Clara mıydı neydi? Onu da çağırın gelsin. Bu olaylardan dolayı onu da unuttuk. Sultan Ahmed'i eğer avucumuzun içine almak istiyorsak, hatunu eteğimizin altında tutmak mecburiyetindeyiz.
- Bülbül Ağa: Peki Sultanım, derhal çağırttırıyorum.
- Büyük Valide Safiye Sultan: Çekilebilirsin..
Bu sırada ise Handan Valide Sultan ile Mahpeyker Hatun olanlardan habersiz şekilde akşam yemeğini yemektelerdi. Safiye Sultan'nın sürgün kararından vazgeçilmesi yemekte ikisininde keyfini kaçırıyordu. Zira Safiye Sultan'ın yine bir kez daha karşılarına bir sorunla çıkmasından endişe duyuyorlardı.
- Mahpeyker Hatun: Peki ya şimdi ne olucak Sultanım. Ne yapıcaz?
- Handan Valide Sultan: Bilemiyorum Hatun. Safiye Sultan yine ne yaptı etti bu işten de paçasını kurtardı. Lakin onun sarayda kalması demek yine eski gücünü eline alıcağı anlamına gelmiyor. Zira Safiye Sultan kopan fırtınada bir kere sarsıldı, ikincisinde mutlaka yıkılacaktır. Öyle değil mi?
- Mahpeyker Hatun: Haklısınızda Sultanım yine içimde bir şüphe var benim.
- Handan Valide Sultan: İçini rahat tut sen birşeycik olmaz. Neyse günlerdir aslanım huzuruna seni isteyip duruyormuş. Ama nedense hala gebe kalamıyorsun. Bak hatun eğer gebe kalmazsan Safiye Sultan asıl bu sefer senin canını yakmaya başlar.
- Mahpeyker Hatun: Ne demek bu Sultanım?
- Handan Valide Sultan: Bu şu demek Hatun, eğer bir an önce gebe kalmazsan Safiye Sultan bu değerlendirip senin yerine başka başka hatunları aslanının yanına göndericektir. Sonuçta Safiye Sultan bu aslanımın seni unutması için elinden geleni yapar! Şimdi beni daha iyi anladın mı? Ne yap et aslanımın seni unutmasına mani ol. Zira akıllı kadınsın vesselam. Hem aksi taktirde Safiye Sultan seni bu sarayda yaşatmaz. Zaten bende sana elimden geldiği kadarıyla yardım edicem hiç merak etme.
- Mahpeyker Hatun: Teşekkür ederim Sultanım. Siz hiç merak etmeyin! Ben bir kez Safiye Sultan'a karşı durdum, pişman da değilim. Olmuyacağım da!
- Handan Valide Sultan: Alaaa.. Hadi yemeğini soğutma. Daha sonra da zaten hünkarımızla alakadar olursun.
- Mahpeyker Hatun: Peki Validem.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaderin Sırrı: Kösem Sultan
Historical Fiction- Çocuk yaşta Kefolanya Adası'da koparıldığında bütün hayallerine veda etti Nasya. Kaderi, ona hizmetçi olacağını fısıldasa da asi bir denizkızıydı o. Cehennem beklerken cenneti bulduğu Osmanlı Sarayı'nda kraliçe olmaya ant içmişti. Entrikalara, hiç...