15.Bölüm "İktidarın Sonu!"

487 22 7
                                    

Yeni bölümümüze başlamadan önce isterseniz biraz önce ki bölümümüzde neler yaşanmış bir hatırlayalım arkadaşlar;

"Sultan Ahmed'i sefere göndermeyi başaran Safiye Sultan şehzade Mustafa'yı tahta çıkartmak için hazırlık emri vermişti. Sefere çıkan Sultan Ahmed ise haremini ve ailesini validesi Handan Sultan'a emanet ederek arkasına bakmadan sarayı terk etmişti. Sultan Ahmed'in gidişi ile Safiye Sultan İstanbul'da kalan bir bölük sipahi askerleri ile saraya kanlı bir baskın yapmıştı."

- Önceki bölümümüzde neler yaşandığını hatırladığımıza göre artık yeni bölümümüze kaldığımız yerden devam arkadaşlar;

En sonunda Sultan Ahmed'in saraydan ayrılmasıyla Safiye Sultan istediğini elde edebilmek için saraya kanlı bir baskın yapmıştı sipahi askerlerinin yardımıyla

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

En sonunda Sultan Ahmed'in saraydan ayrılmasıyla Safiye Sultan istediğini elde edebilmek için saraya kanlı bir baskın yapmıştı sipahi askerlerinin yardımıyla. Handan Sultan Mahpeyker Hatun Mahfiruz Sultan ve niceleri baskına engel olmasınlar diye Safiye Sultan'ın emri ile onlar uyurken dairelerine kilitlenmişlerdi. Mahpeyker Hatun ne yaparya yapsın bir türlü kapıyı açmayı başaramıyordu. Safiye Sultan ise has odada Bülbül Ağa ile birlikte bu güne kadar yaşadıkları anıları akıllarına gelmiş ve konuşmaya başlamışlardı. Ne acılar çektiklerini, nelere güldüklerini, nelere sevindikleri akıllarına gelmişti. Elbette ki maziden konu açılınca onca zamanın yaşanmışlığından dolayı Büyük Valide hüzünlenmeye başlamıştı.

- Büyük Valide Safiye Sultan: Biz ki valideler validesi Safiye Sultanız. Rabbimiz ki bize hiç kimseye nasip olmayan bir hayat bahşetmiş. Biz daha ne isteriz. Bir vakitler bizde tıpkı Mahpeyker Hatun gibiydik Bülbül. Sen şahitsin. Valide Nurbanu Sultan kıskançlığından bize az çektirmemişti. Gecemizin gündüzümzün zindan köşelerinde geçtiğini biliriz. Hayatımız sanki o acı dolu günlerde son buldu. Keşke ölsek de bu acılardan kurtulsak diye günlerce dua etmiştik Rabbimize.

Konuşmadan etkilenen Büyük Valide yavaş yavaş ağlamaya başlamıştı. Zira konuşma ne vakit uzasa gözünden yaş akmaya devam ediyordu Büyük Validenin.

- Büyük Valide Safiye Sultan: Hatırlarmısın bilmiyoruz Bülbül. Lakin bir kızıl saçlı kraliçe geçmişti bu saraydan. Biz göremedik. O sevinici yaşayamadık. O kudretli ve dahi ihtişamlı kadını göremedik. Zira biz saraya geldiğimizde Mihrimah Sultanımıza hediye edildiğimiz vakit kudreti ve zekası ile meşhur o sultan öleli 7 yıl olmuştu. Lakin kızları Mihrimah Sultan'ı ne zaman görsek Hürrem Sultan'ı hayal ederdik onda. Zira kızıda validesi Hürrem Sultan kadar güçlü ve bir o kadar da kudretli idi.

- Bülbül Ağa: Sultanımmm..

- Büyük Valide Safiye Sultan: Neyse bu kadar geçmişi anmak yeter! Hadi kalk da ağalara söyle bize derhal Şehzade Mustafa'yı hazırlasınlar. Güneş doğar doğmaz tahta çıkacak!

- Bülbül Ağa: Emredersiniz Sultanım..

- Büyük Valide Safiye Sultan: Şimdide engel olabilecekmi görsün bakalım Mahpeyker Hatun bizim ne kadar güçlü olduğumuzu..Artık Sultan Ahmed'in devri sona erdi, şimdi Sultan Mustafa'nın devridir!

Kaderin Sırrı: Kösem SultanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin