20.Bölüm "Sultan Ahmed'in Öfkesi!"

377 21 2
                                    

Yeni bölümümüze başlamadan önce isterseniz biraz önce ki bölümümüzde neler yaşanmış bir hatırlayalım arkadaşlar;

"Kızının ölümü ile derin bir yasa giren Safiye Sultan, kızının ölümüne neden olanları bulmak için harekete geçmişti. İlk işi Sultan Ahmed'i karşısına almış olan Safiye Sultan, acı dolu gözler ile intikam almaya başlayacak idi.. Handan Sultan ise yaptığı hatasını herkesten saklamak için elinden geleni yapıyor lakin ne kadar ilerlese ne kadar suçunu saklamaya çalışsa o kadar sona yaklaşıyordu.."

- Önceki bölümümüzde neler yaşandığını hatırladığımıza göre artık yeni bölümümüze kaldığımız yerden devam arkadaşlar;

Fahriye Sultan'ın ölümü ile acı günler geçirmeye başlayan Safiye Sultan, acısından dolayı Sultan Ahmed başta olmak üzere herkesi karşısına almıştı bir anda. Fahriye Sultan'ın kollarında can vermesi Sultan Ahmed'i derinden etkilemiş ve Safiye Sultan'ın bir süreliğine sarayda kalmasına izin vermişti. Fahriye Sultan'ın cenazesinin ardından Sultan Ahmed, Safiye Sultan'ı bir akşam yemeğine çağırtmıştı ki Safiye Sultan'ın içeriye girmesi ile bir anda herşey alt üst oluvermişti. Sultan Ahmed ile kavga etmeye başlayan Safiye Sultan ne pahasına olursa olsun kızı Fahriye Sultan'ın kim tarafından ve neden öldürüldüğünü bulacağını ve cezasını da kendi elleriyle vereceğine dair Sultan Ahmed'in karşısında yemin etmişti. Sultan Ahmed'in Safiye Sultan'ın kendisine karşı sergilediği bu hadsizlik karşısında ise oturucakları sofrayı devirerek bir anda o öfke ile ayağa kalkmıştı ve Safiye Sultan'ı sarayından kovmuştu.

- Sultan Ahmed: Yeter! Haddinizi aşıyorsunuz Sultanım! Ben acınız var diyerek sizinle güzel bir vakit geçirmek istemiştim. Hem de sarayıma yaptığınız o kanlı baskına ve diğer bir çok hatalarınıza rağmen! Lakin anlaşılan o ki siz benim iyiliğimi çok görüyorsunuz...

- Safiye Sultan: Bu sararayda bir kaç gün evvel bir cinayet işlendi Ahmed! Hem de buna cinayete neden olan belli bile değilken sen bu katili bulmaları için emir dahi vermeye tenezzül etmedin Ahmed! Birde karşımıza geçmişbirde  bizim acımızı paylaşmak istersin! Acımızı mı paylaşmak istiyorsun o halde sarayda ki o haini bul ve derhal bize teslim et Ahmed!

- Sultan Ahmed: Hiç merak etmeyin Sultanım! Sultanımıza bunu reva gören her kim ise onubulacağımdan emin olun! Lakin az evvel bana yaptığınız saygısızlığın ise cezasız kalıcağını zannetmeyin sakın! Size yasınızdan dolayı sarayımda kalmanıza izin vericektim lakin siz bu saygsızlıktan sonra benim sarayımda benim haremimin yanında artık barınamazsınız Sultanım!..

- Safiye Sultan: Biz alıştık zaten arık aşalanmaya hor görülmeye Ahmed! Sen bizi sarayımızdan, evimizden ilk defa kovmuyorsun ki bir kere daha kovsan ne olur!

- Sultan Ahmed: O halde sizin için hiç sorun olmayacaktır öyle değil mi Sultanım..

- Safiye Sultan: Boynumuzu büker şu kapıdan çıkarız Ahmed! Şimdi izninle kızımızın mezarına gitmek isteriz.. Acımızı bir nebze olsun dindirebilmek için!

- Sultan Ahmed: Çekilebilirsiniz!..

Gözü yaşlı Has Oda'dan ayrılan Safiye Sultan daireden çıkar çıkmaz karşısında Bülbül Ağa'yı görmüştü. Safiye Sultan'a sadakatle hizmet ettiği kadar Fahriye Sultan'a da hitmez etmişti Bülbül Ağa. O yüzden validesi kadar kendiside üzülmüştü epeyce.

- Bülbül Ağa: Sultanımm..

- Safiye Sultan: Bülbül..

- Bülbül Ağa: Başımız sağolsun Sultanım..

- Safiye Sultan: Az evvel hünkar torunumuz bizi yine sarayımızdan kovdular Bülbül! Kızımızın ölümüne neden olanı bulmaya çalışmadığı gibi bir de onun hakaretini işitiyoruz Bülbül!..

Kaderin Sırrı: Kösem SultanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin