- Çocuk yaşta Kefolanya Adası'da koparıldığında bütün hayallerine veda etti Nasya. Kaderi, ona hizmetçi olacağını fısıldasa da asi bir denizkızıydı o. Cehennem beklerken cenneti bulduğu Osmanlı Sarayı'nda kraliçe olmaya ant içmişti. Entrikalara, hiç...
Yeni bölümümüze başlamadan önce isterseniz biraz önce ki bölümümüzde neler yaşanmış bir hatırlayalım arkadaşlar;
"Git gide yükselmeye başlayan Derviş Paşa, tıpkı Handan Sultan gibi Safiye Sultan'ın ve kandırdığı Yahudi Emin'in kurbanı olmak üzere idi. Hayatını Sultan Ahmed'e adayan Derviş Paşa son anlarında da hep onun yanında son nefesinde belki de hala onun adını söylemeye devam etmişti.."
- Önceki bölümümüzde neler yaşandığını hatırladığımıza göre artık yeni bölümümüze kaldığımız yerden devam arkadaşlar;
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sultan Mehmed Han'ın seneler evvel hediye ettiği konağını yaptırmak isteyen Derviş Paşa, Yahudi bir adamı konağı yaptırtmak için ikna ederek derhal çalışmalara başlaması içinde emir vermişti. İlerleyen zaman içerisinde sefer vaktinin yaklaşmasından dolayı tahsisatlar azaltılmış ve Yahudi Emin, Derviş Paşa'nın kendisine verdiği parayı az bulmaya başlamıştı. Bir çok kez paşanın karşısına çıkan Yahudi Emin bir kez bile parasını alamamış aksine Derviş Paşa kendi tahsisatının az olmasından dolayı bazı harcamaları Yahudi Emin'e ödetmeye başlamıştı. Derviş Paşa'nın bu durumunu fark eden Büyük Valide ise bunu kullanmaktan çekinmeyecekti. Bülbül Ağa'nın yardımı ile Derviş Paşa'nın tuttuğu Yahudi sarraf Emin'e ulaşan Safiye Sultan Derviş Paşa'dan kurtulabilmek için onu Yahudiyi kendi tarafına çekmek istiyordu. Yahudi sarrafı Eski Saray'a çağıran Safiye Sultan dairesine tam orta yerine bir paravan koydurtarak Yahudi ile yüz yüze görüşmek istemişti.
- Yahudi Sarraf Emin: Sultanım.. Beni emretmişsiniz..
Safiye Sultan'ın isteği üzerine paravana doğru yaklaşan Yahudi Emin yüzündeki korkuyu gizlemekte zorlanmaktaydı.. Yahudi'nin korktuğunu fark eden Safiye Sultan ise ona önce kokmaması gerektiğini söyleyerek ardından da Derviş Paşa'yı tanıyıp tanımadığını sormuştu.
- Safiye Sultan: Kokma! Sana zarar verecek değilim!
- Yahudi Sarraf Emin: Aman Sultanım ne korkması.. Ben sadece henüz buraya neden getirildiğimi bilmediğimden biraz heyecanlıyım sadece.. Ağalar da bir şey demiyorlar..
- Safiye Sultan: O halde merakını giderelim biz.. Duyduğumuza göre işinin ehli biriymişsin..
- Yahudi Sarraf Emin: Mübala ediyorlar sultanım.. Elimden geleni yapıyorum sadece o kadar..
- Safiye Sultan: Derviş Paşa'yı tanıyor musun?
- Yahudi Sarraf Emin: Hayır Sultanım.. Şahsen kendileri ile hiç karşılaşmadim..
- Safiye Sultan: Bize doğruyu söyle!.. Zira Derviş Paşa'nın rahmetli hünkar oğlumuzun bir vakitler ona hediye ettiği konağı sana yaptırttığını biliyoruz.. Ayrıca epey zamandır da paranı bile doğru düzgün vermiyormuş. Öyle mi?
