27.Bölüm "Güneşin Doğmadığı Gün!" (Sezon Finali)

349 14 6
                                    

Son nefesini bir türlü veremeyen Derviş Paşa en sonun da kara cellatlara kendini teslim ederek vefat etmişti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Son nefesini bir türlü veremeyen Derviş Paşa en sonun da kara cellatlara kendini teslim ederek vefat etmişti. Tüm paşaların önünde divanda dört dilsiz cellat tarafından acımasızca boğdurulan Derviş paşa, olduğu yere dizlerinin üzerine yıkılıvermişti. Sultan Ahmed şu gencecik yaşında elinde bir delil dahi olmadığı halde sadece iki üç değersizin sözüne itibar edip yıllardır hep yanında olan can yoldaşına idam emri vermişti. Derviş Paşa yerde herkesin önünde öyle cansız yatarken Kara Celladın urganının izi, paşanın boynunda bir kızarık olarak belirmeye başlamıştı. Paşa'nın naaşını kollarına alan dört Cellat, yavaşça Derviş Paşa'yı kaldırarak ağır adımlar ile divandan çıkmaya başlamışlardı. Bu esnada ise Sultan Ahmed divana doğru hafiften gözü yaşlı bir şekilde yürümeye başlamış. Lakin divanın önüne geldiğinde kapıdan Derviş Paşa'nın cansız bedenini götüren cellatları görmüştü. İçinden derin bir sarsıntı yaşan genç padişah, yavaşça can yoldaşının cansız bedenine doğru yürümeye başlamıştı. Cellatlara elini kaldırarak durun diyen Sultan Ahmed, Derviş Paşa'nın yanına gelmiş ve elini uzatarak Paşa'nın yüzünü koymuştu. Gözünden yaşlar akmaya başlan Sultan anlaşılan verdiği emirden pişman olmaya başlamıştı.

- Sultan Ahmed: Derviş.. Aç gözlerini!..Aç gözlerini Derviş!..Aç..Aaa!! Aç!..Affet, affet beni ne olur affet!.. Affet!!

Derviş Paşa'dan istemeye istemeye uzaklaşmaya başlayan Sultan Ahmed cellatlardan Derviş Paşa'nın cansız bedenini götürmeleri için ağlayarak işaret etmişti..Cellatlar Derviş Pşa'yı götürürken bu sırada ise Sultan Ahmed'in bağırışmalarını işiten Bülbül Ağa Derviş Paşa'nın ölüsünün götürüldüğünü fark edince aniden korkarak, şaşırmış ve derhal olan biteni anlatmak için Eski Saray'a, Safiye Sultan'ın yanına gitmek üzere durmadan arkasına bakarak ordan hızlıca uzaklaşmaya başlamıştı. Harem taşlığından geçerken Bülbül Ağa'nın telaşlı halleri gözüne çarpan Kösem Sultan ona doğru yaklaşarak durmasını söylemişti.

- Kösem Sultan: Bülbül Ağa!! Bülbül Ağa!! Dur! Yanıma gel hemen!..

- Bülbül Ağa: Buyurun Sult..Sultanım..

- Kösem Sultan: Ne oldu? Nedir bu telaşın böyle! Bir şey mi oldu?

- Bülbül Ağa: Derviş Paşa! Hünkarı..Hünkarımızın emri ile idam edilmişler!

Bülbül ağanın söyledikleri ile Kösem Sultan da dahil herkes yüzlerini düşürerek şok olmuşlardı. İlk başlarda inanmak istemedi kimse lakin sonra Bülbül Ağa "gözlerimle gördüm" demesi ile herkes şaşkına dönmüştü.

- Kösem Sultan: Emin misin bundan Bülbül!

- Bülbül Ağa: Gözlerimle gördüm Sultanım! Cellatların Derviş Paşa'nın cansız bedenini kollarına almış götürdükleri o anı gözlerimle gördüm!! Hünkarımız Derviş Paşa'nın canına kıydılar!..

Ne diyeceğini bilemeyen Kösem önce düşecek gibi olmuş olsa da etrafındakiler yardım etmeye kalkınca istemeyip haremden koşarak uzaklaşmaya başlamıştı. Altın yoldan zar zor yürüyerek geçen Kösem Sultan yönünü Has Oda'ya doğru çevirerek Ahmed'in yanına gitmek istemişti. Has Oda'nın kapısının önüne kadar gelen Kösem Sultan ağlardan Sultan Ahmed'e geldiğini haber etmelerini istemişti. Lakin Sultan Ahmed'in burda olmadığını söyleyen Ağalar, Kösem Sultan'a daha sonra gelmelerini söylemişlerdi.. Sultan Ahmed'i içeride gelene kadar beklemek isteyen Kösem Sultan, Has Oda'ya yine de girerek içeride beklemeye başlamıştı.. Bu sıra da ise saraydan ayrılan Bülbül Ağa arabasına binerek Eski Saray'a gitmişti. Telaşından ne yapacağını şaşıran Bülbül Ağa, koşarak Safiye Sultan'ın dairesine destursuz bir şekilde girmişti. Olan biten anlamaya çalışan Safiye Sultan ise Bülbül Ağa'nın dairesine destursuz bir şekilde girmesi ile öfkelenerek ayağa kalmıştı.

Kaderin Sırrı: Kösem SultanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin