Yeni bölümümüze başlamadan önce isterseniz biraz önce ki bölümümüzde neler yaşanmış bir hatırlayalım arkadaşlar;
"Safiye Sultan'ın herşeyi öğrenmesi ile büyük bir yüzleşme yaşayan Handan Sultan'ın artık sona daha çok yaklaştığının farkında idi. Eski Saray'da kayınvalidesi ile büyük bir kavgaya giren Handan Valide, ceza olarak sadık adamı olan Mustafa Ağa'nın ölümüne bizzat şahit olmuştu. En sonunda teslim olan Handan Sultan herşeye anlatmaya hazırdı. Lakin onun herşeyi anlatmasına artık ihtiyacı olmayan Safiye Sultan Handan Sultan'dan artık sadece tek bir şey istiyordu.. Canını.."
- Önceki bölümümüzde neler yaşandığını hatırladığımıza göre artık yeni bölümümüze kaldığımız yerden devam arkadaşlar;
Mustafa Ağa'nın ölümü ile Safiye Sultan en sonunda gelini Handan Sultan'ın her şeyi anlatmasını sağlamıştı. Safiye Sultan kızı Fahriye Sultan'ı zehirleyerek öldüren kişinin Handan Sultan olduğunu öğrenince yüreğinde belki de hiç sönmeyecek bir intikam ateşi başlamıştı. Eski Saray'da Safiye Sultan ile gelini Handan Valide Sultan arasında büyük bir hesaplaşma yaşanırken sarayda ise Sultan Ahmed Has Oda'da Derviş Paşa ile hala Fahriye Sultan'ın ölümüne neden olan kişiyi bulmaya çalışmaktaydı.
- Sultan Ahmed: Sana sadece bir görev vermiştim Derviş ve sen bunu bile beceremedin!
- Derviş Paşa: Hünkarım emriniz üzere sarayda aratmadığım tek bir yer dahi kalmadı. Handan Valide Sultan'ın hizmetindeki Mustafa Ağa'da dahil o gece yemekte görevli bazı ağa ve cariyelerde birden ortadan kaybolmuşlar hünkarım. Haznedar Kalfa Figan Hatun ile görüştüm lakin uzun zamandır o da bu ağaları ve cariyeleri haremde görmediğini söyledi bana.
- Sultan Ahmed: Yalan söylemiş olamaz mı Derviş?
- Derviş Paşa: Zannetmen hünkarım..
- Sultan Ahmed: O halde ne oldu bu ağa ve cariyelere?
- Derviş Paşa: Sanırım Sultanımızı zehirleyen her kimse hünkarım bizim kendisine ulaşmamızı istemiyor anlaşılan tahminimce ortadan kayboların bununla bir alakası var..
- Sultan Ahmed: Safiye Sultan'ın söylediği gibi Validem ya da haremimden bir başkası yapmış olabilir mi sence?
- Derviş Paşa: Geçmişte Valide Sultanımızın da, Halime Sultan'ın da Safiye Sultan ile yaşanmışlıkları var lakin ikisi de böyle bir hata yapabilecek durumda değiller hünkarım!
- Sultan Ahmed: Belkide haklısın belki de değilsin Derviş bilemiyorum.. Lakin sen yine de gözlerini üzerlerinden ayırma sakın!
- Derviş Paşa: Emredersiniz Hünkarım..
- Sultan Ahmed: Başka bir şey yoksa çekilebilirsin Derviş..
- Derviş Paşa: Aslında bir şey daha var Hünkarım.
- Sultan Ahmed: Ne oldu! Yoksa şehzadem Osman!
- Derviş Paşa: Telaşlanmayın Hünkarım! Şehzademiz gayet iyiler.
- Sultan Ahmed: Ne oldu peki Derviş! Söylesene! Kösem'e mi bir şey oldu?
- Derviş Paşa: Hünkarım mesele şehzademiz Mustafa hakkında!
Bu sırada ise Handan Sultan Eski Saray'dan boynu bükük ve üzgün bir şekilde saraya dönmüş ve taşlıktan geçerken hiç kimseye aldırmadan öylece yürürken taşlığın avlusundaki balkondan onu izlemekte olan Halime Sultan ise Handan Sultan'ın yüzündeki korkunun nedenini anlayamamıştı bir türlü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaderin Sırrı: Kösem Sultan
Historical Fiction- Çocuk yaşta Kefolanya Adası'da koparıldığında bütün hayallerine veda etti Nasya. Kaderi, ona hizmetçi olacağını fısıldasa da asi bir denizkızıydı o. Cehennem beklerken cenneti bulduğu Osmanlı Sarayı'nda kraliçe olmaya ant içmişti. Entrikalara, hiç...