Yeni bölümümüze başlamadan önce isterseniz biraz önce ki bölümümüzde neler yaşanmış bir hatırlayalım arkadaşlar;
"Şehzade Mustafa'nın Şırça Köşk'te ki kafes hayatından kurtulması ile yeniden sarayda yaşamaya başlaması onca yıldan sonra dışarı çıkmasından sonra etrafta ki herşeyin tuhafına gitmesi ve artık kaldığı günden beri akli dengesinde bozukluklar yaşaması henüz kimsenin dikkatini çekmiş değildi. Eski Saray'da ise Safiye Sultan onca senedir görmediği kızı için mektup yazıp Mısır'a en hızlı ulak ile göndermişti. kavuşabilmek için.."
- Önceki bölümümüzde neler yaşandığını hatırladığımıza göre artık yeni bölümümüze kaldığımız yerden devam arkadaşlar;
Sultan Ahmed'in emri ile Sırça Köşk'ten seneler sonra çıkartılan Şehzade Mustafa kaldığı zaman sarfında çokdeğişmişti. Zira artık herkesin gözünde ki o masum küçük şehzade kaybolup gitmiş yerini ise 15 yaşına basmışlakin henüz kimsenin haberi olmasa da şu gencecik yaşında akli dengesinde bozukluklar yaşamaya başlamış birgence bırakmıştı.. Bayram ziyareti için validesi Halime Sultan tarafından hazırlanan Şehzade Mustafa onca yılınardından dışarı çıkmasından dolayı yabancılık çekmeye, en ufak bir şey de artık tuhafına gitmeye başlamıştı.Hünkar abisi Sultan Ahmed'in yanına gelip elini öpmüş ve bayramını kutlamıştı içten içe çekinerek. Gün boyuncadevam eden bayram ziyafeti gecenin ilerleyen saatlerinde son bulmuştu. Sultan Ahmed'in emri ile ise bundansonra sarayda kalacak olan Şehzade Mustafa için hususi bir daire hazırlatılmıştı validesi Halime Sultan'ındairesine yakınlarında. Her gün sarayda neredeyse Kösem ve Mahfiruz Sultan'ın atışmaları ile geçmekte idi. İkibüyük sultan evlatlarının istikbali için her şeyi yapmaya hazırlardı. Ne yazık ki bu kanlı oyun birisinin selametiolurken diğerinin ise kıyameti olacaktı maalesef..Saray yine o eski şaşalı günlerine dönmeye başlamış, sürgündendönen Mahfiruz ise Safiye Sultan'ı yanına alarak artık evladı Osman'ın tahta çıkacağı ve Kösem Sultan'ınevlatların da idam emrini vereceği günü beklemeye başlamıştı. Her geçen gün biraz daha büyüyen şehzadelerartık sancak yaşlarına basmak üzerelerdi. Zira büyümeye başladıkça şehzadeler artık kendilerini hünkarbabalarına kanıtlamak istiyorlardı. Bu da onları şimdiden birbirlerine düşürmeye yetiyordu. Kıskançlık hemkardeşlerin arasındaki bağı yok etmeye hemde hünkar babalarının gözünden düşürmeye başlamıştı şehzadeleri.Eski Sarayda ise bayram sabahını yalnız geçiren Safiye Sultan, Bülbül Ağa'nın söylediği gibi senelerdir görmediğikızına bir mektup yazmak istiyordu. Hümaşah Sultan'a! Dairesinde kederli ve üzgün bir şekilde oturmakta olanSafiye Sultan, yavaşça ayağa kalkarak yürümeye başlamış ve eline bir kağıt alıp mürekkebe batırdığı kalemi ileyazmaya başlamıştı. İçinden gelenleri, pişmanlığını, üzüntüsünün kağıda döken Safiye Sultan kızından sadecegeri sarayına, ailesinin yanına dönmesini istemişti. En hızlı ulaklar ile gönderilen mektup bir kaç gün içerisindeMısır'a ulaşmıştı.. Mısır Valisi olan Hüsrev Paşa, Safiye Sultan'ın sırf divanda ki gücü etkisini kaybetmesin diyekızı Hümaşah Sultan ile Sultan Mehmed Han'ın izni ile nikah kıymıştı. Safiye Sultan'ın zamanla güvenini kazananHüsrev Paşa divane girerek Mehmed Han'ın emri ile Mısır Valisi olarak tayin edilmişti. Hümaşah Sultan ile Mısır'a1601 yılında evlenmelerinden sonra gitmiş bir daha saraya ger dönmemişlerdi. Hümaşah Sultan ise validesininzoruyla evlendiği Hüsrev Paşa'yı hiç sevmemiş hatta bu evlilik yüzünden validesi ile kavga etmiş onunla epey birsüre hiç yüz yüze gelmemişti, konuşmamıştı. Safiye Sultan ise kızının bu tavrının kendisini istemediği biriyleevlendirdiği için olduğunu bir türlü anlayamamış zira gözü iktidar hırsından başka birşey görmez olmuştu.Devleti idare etme uğrunun gücünün doruklarında olan Safiye Sultan evlatlarından sevgisini mahrum edinceevlatları da ona karşı zamanla düşmanlık beslemeye başlamışlardı. Lakin Safiye Sultan buna rağmen her daim soğukkanlılığını korumuş ve kalbinde kalan son sevgi parçasına da kilit vurmuştu. Saray-ı Hümayun'da isebayram ziyafetinde sonra azalan telaşın ardından Kösem Sultan dairesinde evlatları ile birlikte vakit geçirmekistemişti. Şehzadeleri ve sultanları ile bayram gecesinin ilerleyen saatlerine kadar vakit geçirdikten sonra epeyyorulan Kösem Sultan'ın evlatları validelerinden izin alarak dairelerine doğru yürümeye başlamışlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaderin Sırrı: Kösem Sultan
Tarihi Kurgu- Çocuk yaşta Kefolanya Adası'da koparıldığında bütün hayallerine veda etti Nasya. Kaderi, ona hizmetçi olacağını fısıldasa da asi bir denizkızıydı o. Cehennem beklerken cenneti bulduğu Osmanlı Sarayı'nda kraliçe olmaya ant içmişti. Entrikalara, hiç...