Bugün iki bölüm yayınlayacağım arkadaşlar *-*
Saçlarımdan sıksan bir kova su çıkardı..
Koşmaktan ayaklarım ağrımaya başlamıştı.
Gece çoktan çökmüştü. Yağmur ise şiddetini daha da arttırmıştı.
Önceden yaşadığım boş barakalardan birine girdim. Gecemi burada geçirecektim.
En azından yağmur dinene kadar.
Titremeye başladığımı hissediyordum.
Yakacak bir şeyler bulmak için etrafıma bakınmaya başladım, birkaç çalı çırpı bulabilmiştim anca.
Islanan kıyafetlerimi üstümden çıkarıp onlara oranla daha az ıslanmış olan diğer kıyafetlerimi üstüme geçirdim.
Soğuktu, ıslandığım için soğuğu iliklerime kadar hissedebiliyordum.
Gözlerim artık dayanamayacak hale geldiğinde usulca göz kapaklarımı onların üstüne kapadım ve kendimi uykuya teslim ettim.
...
Sabaha karşı birtakım seslerle uyanmıştım.
Yaklaşan birkaç kişinin ayak sesi.
Barakadan içeri girdikleri zaman hızla yerimden kalktım.
Benim yaşlarımda iki oğlan vardı karşımda, ellerinde birkaç poşet.
Hava aydınlanmaya yüz tutmuştu.
Belli ki buraya kafa çekmeye gelmişler.
"Abi ne içtiysek ben huriler görmeye başladım sanırım" dedi sarışına çalan saçları olan çocuk.
"Bende çok içmişim, bende aynısını görüyorum"
"Huriden çok şeytanı andırıyorum ben" dedim tıslayarak.
"Konuşuyor, demek ki huri değil"
"Salak, hayatında kaç kere huri gördün de konuşup konuşmadıklarını biliyorsun?"
Ben bu iki salağı geride bırakmak adına kapıya yöneldiğimde esmer olan kolumu tutmuştu.
"Kalsaydın biraz, hep beraber takılırdık işte."
"Yok kalsın, siz iki dingil kendi başınıza yeterince güzel takılabilirsiniz bence"
"Senin eksikliğini hissederiz ama" dediğinde kolumu ondan kurtarmak için hızla çektim.
"Ne mutlu bana o zaman"
Kapıya yöneldiğimde bu sefer sarışın olan önümü kesmişti.
"Arkadaşımın kabalığı için özür dilerim, o her zaman böyledir. Bizle takıl, hem eğleniriz işte, ne tür eğlence istersen yaparız"
Bunu derken eliyle koluma dokunmuştu.
"O elini çek yoksa o eli götüne sokarım, o zaman çok eğlenirim işte."
Çocuk elini çekerken arkadaki esmer olan "Ne korkaksın lan, kızdan mı korkuyorsun? Ne yapabilir ki?" deyip elini omzuma atmıştı.
"Hadi ne yapacaksın göstersene, ha..."
Daha fazla konuşmasına izin vermemiştim. Çocuğu ensesinden tutup sertçe yere fırlattım. Daha ne olduğunu anlayamamışken omzuma koyduğu eline topuğumla sertçe bastırdım.
O acı ile inlerken sarı olan yardım için atılınca elimdeki ıslak kıyafet yığını ile ona sertçe vurmuştum. Ardından yerdekinin karın bölgesine dirseğimi gerçirdim ve öksürük krizine girmesini sağladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Run From Me (Tate-Malia)
FanfictionBir efsane... Bir rivayet... Bir lanet... Ve bunun için var olmuş iki kişi... Biri acımasız, gözü dönmüş ve hiçbir şeyden mutlu olmayan... Diğeri ise mutlu olmayı en çok isteyen... Birinin mutluluğu diğerinin mutsuzluğu demek... Peki ya onlar için m...