Ertesi gün Darren ile buluştuğumuzda hala tereddütlerim vardı.
"Malia bundan emin misin? Bak, hem Tate'i hem de Matt'i kaybedebilirsin bunun farkında olmanı istiyorum."
"Farkındayım zaten buna emin olabilirsin ama aynı zamanda da yapmak zorunda olduğumu biliyorum."
"Hiçbir şeyi yapmak zorunda değilsin, buradaki kimse seni buna zorlayamaz."
"Onun bir cezaya ihtiyacı var Darren, hepimiz bedeller ödedik. Sen, Paul, ben, Tate... Ama bedel ödemeyen ve keyfini sürmeye devam eden tek kişi var o da Zach. Bunun böyle kalmasına izin veremem."
Kafasını tamam dercesine sallayıp önüme bir belge uzattı.
"Bunu kanınla mühürleyeceksin, sonra da benim ve Zach'ın kanlarını birleştirip büyüyü tamamlayacaksın. On yıllık bir hizmet hayatına merhaba diyecek ve dediğim her şeyi yapmak zorunda kalacak."
"Yapmazsa ne olur? Yani... karşı çıkarsa."
"İstese de karşı çıkamaz, içten içe karşı çıkmak isteyecektir ama yapamayacak."
"Anladım, peki büyüyü benden başka birisi bozabilir mi?"
"Yapan kişi haricinde kimse bozamaz. Bak normalde bu, Langdon soyunun kullandığı tarzda bir büyüdür çünkü yüzyıllar boyunca arada kalmışları kendi pis işlerini yaptırmak amacıyla kullandılar. Bizim bunu yapmamız hiçbir zaman etik olmamıştır, aksine her zaman onların yanında yer aldık ama şu an, bunu yapmayı istiyorum."
"Anlıyorum Darren, ben de istiyorum. Ama sen de şunu bilmelisin, senin de Matt'i kaybetme gibi bir durumun olabilir."
"Ben de bunun farkındayım ama zaten o benim değil ve benim olmayan bir şeyi de kaybedemem öyle değil mi?"
"Birlikte olabilme ihtimalinizi çöpe atacaksın."
"Biz zaten birlikte olamayız Malia."
"Bilerek yapıyorsun değil mi? Onu istiyorsun ama bu sayede senden nefret etmesini ve onunla olan ufacık şansını da çöpe atmayı istiyorsun."
"Fikirlerini kendine sakla." Bunu çok sert bir dille söylemişti. "Şimdi şu büyüyü yapacak mısın?"
Başımı tamam anlamında sallayıp parşomen tarzda olan belgeyi önüme doğru çektim.
"Sözler bunlar." Deyip yanına küçük bir not kağıdı yerleştirdi. Sonrasında bana ufak bir çakı uzattı.
Çakıyı alıp avuç içimde bir yara oluşturdum ve sonrasında sözleri söylerken kanı da parşomenin üstüne akıtmaya başladım.
Sözlerin sonunda parşomendeki kan bir mühür şeklini aldı ve birkaç saniye içinde kurudu.
"Bu ilk aşamaydı, ikinci aşama daha can sıkıcı olacak çünkü onların mekanına baskın yapmak zorundayız."
"Bunu yapmak zorunda değiliz, Zach'i dışarı çekebilirim. Sonrasında ise büyüyü yaparız, mekanı basarsak her iki taraftan kişiler de zarar görecektir."
"Yem olmak mı istiyorsun yani?"
"Zach beni sevmez ama güvenir. Geldiği zaman küçük bir büyüyle onu etkisiz hale getirip sonrasında kanını alırız ve büyüyü tamamlarız."
"Bu iyi bir plana benziyor."
İkimiz de birbirimize tereddütlerimiz var dercesine bakmış olsak da planı kabul etmiştik.
Şimdi ise uygulama kısmına geçmek zorundayız.
...
"Malia cidden şu an işlerim var, yemek yiyorum!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Run From Me (Tate-Malia)
FanfictionBir efsane... Bir rivayet... Bir lanet... Ve bunun için var olmuş iki kişi... Biri acımasız, gözü dönmüş ve hiçbir şeyden mutlu olmayan... Diğeri ise mutlu olmayı en çok isteyen... Birinin mutluluğu diğerinin mutsuzluğu demek... Peki ya onlar için m...