Sanırım uzun süre ara veremiyorum :(( Bu bölüm beklentilerinizi karşılamayacak bence ama sabırlı olun. İleride ne olacağı belli olmaz.
Tate karşımda oturuyordu öylece. Hava da yavaş yavaş aydınlanmaya başlamıştı.
Ne kadar zamandır böyle oturup sadece birbirimize bakıyoruz bilmiyorum.
Ama sanırım 4 5 saat geçmişti.
"Tate güneş doğdu." Dediğimde bakışlarındaki donukluğu iliklerime kadar hissetmiştim.
"Biliyorum."
"Lanet için artık çok geç." Dediğimde yumruklarını sıkmaya başlamıştı.
"Onu da biliyorum."
"Ne yapacağız?" Sanırım susmam gerekiyordu.
"Bilmiyorum tamam mı hiçbir şey bilmiyorum şimdi kapa çeneni."
Susup dizlerimi daha da kendime çektim ve çenemi dizlerime dayadım.
Bir şeyler söylemek istiyordum. Şu an mutluydum ama bunu belli bile edemiyordum.
Az önce o bıçağı bana saplamış olsa şu an hayatta olmayacaktım. Sanırım bu düşünce psikolojimi bozmaya yetmişti.
Ama bunu yapmamıştı ve şu an ne olacağını ikimiz de bilmiyorduk.
Bir süre daha öylece oturduk. Daha sonra Tate hareketlendi ve bana doğru yaklaştı.
Yanıma çöktüğünde korkunun etkisi ile daha da sinmiştim. Laneti kaldıramadığı için şu an eskisinden daha da sinirli olduğunu biliyordum.
Kolumdan çekercesine beni yerden kaldırdı ve yüzünü yüzüme yaklaştırdı.
"Benimle geliyorsun, seninle ne yapacağıma karar verene kadar da çeneni kapalı tut anladın mı beni?"
Kafamı olumlu anlamda salladım ve onun yanında yürümeye başladım. Hala daha titriyordum ve nedenini bilmediğin bir hüzün vardı içimde.
Aslında nedenini tahmin ediyordum, bundan sonra ne olacaktı? Tate beni yanında istemeyecekti buna eminim. Belki de bir daha onu göremeyeceğim düşüncesi beni üzüyordu.
"Bin şu arabaya." Ön kapıyı açıp koltuğa yerleştiğimde o da yerini almıştı.
"Nereye gideceğiz?"
"Şimdilik motele döneceğiz sonrasına da orada karar vereceğim." Arabayı çalıştırdı ve toprak yoldan arabayı çıkardı.
Bende o esnada kollarımı kendime dolamıştım ve kendi kendime bir şarkı mırıldanıyordum. Sakinleşmeye ihtiyacım vardı çünkü.
"Kapa çeneni, senin sesini duymak zorunda değilim ben."
Susmuştum ama içimden hala şarkıyı söylemeye devam ettim.
Belki on belki on beş şarkı söylemiştim ki motelin önüne varmıştık.
Tate önden çıktı bende direk peşinden kapıyı açtım. Kapıyı açtığım anda beni arabaya yaslamıştı.
"Sakın benim sabrımı sınama tamam mı?"
"Bir şey yaptığım yoktu." Kolumu çekip beni yanında sürüklemeye başlamıştı. Şu an bu yaptığına sinir bile olamıyordum. Sanki tüm o hislerim şu an köşelerine çekilmişlerdi.
Motel odasına girdiğimiz anda kendimi yatağa bıraktım ve öylece köşesine sindim. Tate de karşımdaki koltuğa kurulmuştu.
İkimiz de pek konuşma niyetinde değildik. Sanırım hala bazı şeyleri kavrayamamıştık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Run From Me (Tate-Malia)
FanfictionBir efsane... Bir rivayet... Bir lanet... Ve bunun için var olmuş iki kişi... Biri acımasız, gözü dönmüş ve hiçbir şeyden mutlu olmayan... Diğeri ise mutlu olmayı en çok isteyen... Birinin mutluluğu diğerinin mutsuzluğu demek... Peki ya onlar için m...