Bugün birkaç adam gelip odamın camına demir takmışlardı, bu sayede Tate'in odasından ayrılmıştım.
Açıkçası orada kalmaya alışmaya başlıyordum.
Tate beni kendi odama götürdüğünde bir süre camdaki demiri inceledi.
"Açamayacağın kadar sağlam, bir öncekini nasıl açabildin hala aklım almıyor."
"İsteyince yapamayacağım şey yoktur."
"Beni etkilemek dışında."
Yatağa uzanıp kollarını göğüsünde birleştirmiş bir şekilde beni izleyen Tate'e baktım.
"Etkilendiğini kabul etmiyorsun, sorun bu. Etkilendiğini biliyorum yani. Boşuna rol yapma çabalarına girip kendini dirayetli göstermeye çalışma."
Tate yanıma yavaşça yaklaşmaya başladığında sakinliğimi korumak için elimden geleni yapıyordum. Manyak her şeyi yapabilirdi çünkü.
"Benden istediğin şey ne? Sana normal kızlara davrandığım gibi mi davranmamı istiyorsun?"
"Hayır, aksine onlara davrandığından daha farklı davranmanı istiyorum."
"Zaten öyle davranıyorum, diğer kızlara kolay kolay sana yaptıklarımı yapmam"
Bıkmışcasına bir nefes alıp verdim. Ne demek istediğimi anlıyordu ve olayı saptırıyordu.
"Bir süreliğine bana sanki normalmişiz gibi davranamaz mısın? Sanki ben senin öldüreceğin kişi değilim de öylesine bir kızmışım gibi. Mesela etkilemeye çalıştığın güzel kızlardan biriyim farz et. Bana nasıl davranırdın?"
Yatakta yanıma oturup örtünün üstündeki elimi tuttu.
"Seni etkilemem için senden etkilenmem gerekir. Bu yüzden..."
"Tate iki dakika yalan söyleme ve ciddi ol."
"Seni etkilemeye çalışsam öncelikle parmaklarınla oynardım"
Elini parmaklarım üstünde gezdirmeye başlamıştı.
"Sonra konuşurken saçlarınla oynardım, kızların en etkilendiği şey."
Saçlarımı geriye atarken yüzümü yavaşça okşamıştı.
"Sonra da büyük ihtimal sana yaklaşırdım, bir sebepten ötürü."
Yüzünü yüzüme yaklaştırdığında kendimi yatakta geriye vermiştim. O da üstüme uzanmıştı.
"Ve bakışlarımı dudaklarına çevirirdim, dudaklarımı nazikçe dudaklarına değdirirdim."
Dudaklarını sakince dudaklarıma değdirdiğinde gözlerimi kapamıştım.
Ama anında geri çekilmişti.
Birkaç saniyeligine dudaklarının ıslaklığını dudaklarımda hissetmek bile iyi gelmişti.
Hala üstümde uzanıyordu ve bakışları hala dudaklarımdaydı.
Uzanıp onu öpmeye çalışsam yine geri çekilecekti biliyordum.
İkinci kez kendimi böyle bi konuma sokamazdım.
Kollarımı onun boynuna sardım ve elimle ensesini okşadım yavaşça.
Gözleri gözlerimi tekrar bulduğunda nefesim ciğerlerime hapsolmuştu ve dışarı çıkmamak için direniyordu.
Başını bana yaklaştırıp dudaklarını yanağıma bastırdığında tuttuğum nefesimi dışarı vermiştim.
Yanağıma nazik bir öpücük atıp ikinci bir öpücüğü dudaklarıma bırakmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Run From Me (Tate-Malia)
FanfictionBir efsane... Bir rivayet... Bir lanet... Ve bunun için var olmuş iki kişi... Biri acımasız, gözü dönmüş ve hiçbir şeyden mutlu olmayan... Diğeri ise mutlu olmayı en çok isteyen... Birinin mutluluğu diğerinin mutsuzluğu demek... Peki ya onlar için m...