Run From Me (Tate-Malia)

You are my everything

Tate'siz ve duygusal bir bölüm oldu. Zaten Tate olsa duygusal olmazdı, neyse...

Flashback

6 saat önce...

3. Kişi Ağzından

"Matt cidden anlamıyorsun." diye bağırdı Zach. "Tate'i her şeyden, herkesten üstün tutmayı kesmelisin. Çalıştığımız, uğrunda kan döktüğümüz her şeyi onun yüzünden harcadığının farkında mısın?"

"O benim kardeşim gibi ve ben kardeşimi kolay kolay harcamam. Ben senin gibi değilim Zach."

"Aynı durumda Tate olsa seni iki saniye düşünmeden harcardı biliyorsun." Zach'in sesi çok sert çıkmıştı.

"Ben bunu yapamam. Bak önümüzde 3 ay var, üç ay daha bekleyelim. Ondan sonra gerekirse Malia'yı kaçırırırız, bir şeyler yaparız. Yaparız Zach ama şu an benden Tate'i öldürmemi isteme, bunu yapamam. Yapamayız."

Zach yandaki masaya sertçe vurduğunda Matt onun ne denli sinirlendiğini daha net görmüştü.

"Ariel'in ne gördüğünü biliyorsun kardeşim. Lanetin kalkacağını, Malia'nın öleceğini gördü. Neden hala zorluyorsun, neden hala Tate'i koruyorsun? Kendi ırkından insanları Tate'in öldürmesine izin verdin peki ne için? Sen, sen rezil bir haldesin Matt, sen bizim soyumuzdan bile degilsin. Senin bazen ne olduğunu çözemiyorum ve bazen benim kardeşim olduğuna bile inanamıyorum."

Matt sinirle yumruklarını sıkıyordu, o denli sert sıkmıştı ki avucunun içi acımaya başlamıştı.

"Bak kardeşim" dedi Zach Matt'e yaklaşarak. "Sana iki seçenek sunacağım. Eğer bu gece Malia'yı öldürmezsen ne yapar eder Tate'i bulurum ve onu hiç acımadan öldürürüm. Bunu bir tehdit olarak görebilirsin, evet seni tehdit ediyorum. Eğer sözlerime itaat etmezsen bu sefer bende pisleşeceğim Matt."

"Onu öldüremeyeceğimi biliyorsun." dedi Matt sesi titrercesine.

"O zaman sonuçlarına katlanmak zorunda kalırsın. Ciddiyim Matt, bu gece ona öldürmezsen Tate'e veda etmek zorunda kalırsın."

"Bilerek yapıyorsun." dedi Matt yutkunarak. "Malia'yı öldüremeyeceğimi biliyorsun. Bu bahane ile Tate'i öldüreceksin değil mi?"

"Beni iyi tanıyorsun kardeşim. Sende biliyorsun, rivayet gerçekleşmeyecek. Malia da bunun için çabalamıyor, o bile öleceğini biliyor. Malia eninde sonunda ölecek Matt, en azından lanetin neticesinde ölmez. Onu öldürerek ona iyilik bile yapmış olacaksın."

Matt kafasını öne eğdiğinde kapıdan içeri adamlardan biri girmişti.

"Patron, Ariel geldi ve sizle görüşmek istiyor."

Zach gelen adama çevirdi kafasını, Ariel'in ismini duyması bile onu rahatlatmıştı.

"İçeriye gönder."

Adam içeriden ayrıldıktan hemen sonra Ariel içeri giriş yapmıştı.

"Üzgünüm, seni yalnız sanmıştım ama Matt de buradaymış. Hey iyi misin sen?"

Ariel Matt'e yaklaşıp onun yüzünü inceledi bir süre.

"Ondan istediğin şey çok ağır Zach, bundan onu yapmasını isteme."

"Sende bana karışma Ariel, Matt'in tarafını ve yerini bilmesi gerekiyor."

Matt Ariel'e kısa bir bakış atıp kapıya yöneldi. Tam çıkacağı sıra son kez abisine baktı.

"Yanılıyorsun Zach, önümde iki değil üç seçeneğim var. Umarım üçüncüyü uygulamam."

Matt çıkıp giderken Zach onun neyi kastettiğini anlamaya çalışıyordu.