Stay in the car

548 49 32
                                    

Bu bölüm şu ana kadar hikayede yazdığım en duygusal bölüm. Yazarken yer yer ben bile ağladım ve o duyguya girdim. Umarım beğenirsiniz *-*

Tate ile sabaha kadar uyanık kalmıştık. İkimizin de uykusu yoktu ve ikimiz de fazla konuşmamıştık.

Ben bazen uzun süre sadece onu izlemiştim. O da genelde kafasını geriye doğru verip tavanı filan izlemişti.

"Uyu istersen, bayağı yorgun gözüküyorsun." Dediğimde kafasını olumsuz anlamda sallamıştı.

"Malia benim içimde çok büyük bir boşluk var. Hiçbir şekilde dolmuyor, o geceden beri hiçbir şey o boşluğu dolduramıyor. İnsanların beni ne olarak tanımladıkları umrumda değil, eğer benim içimde bir boşluk varsa başkalarının ne hissettikleri umrumda değil anladın mı beni? Senin canını mı yakıyorum, pek de taktığım söylenemez, Matt ile mi kavga ettim, nasıl olsa düzelir. Çünkü o boşluk her şeyi yutuyor; sevgi, his, insanlık, iyi niyet, pişmanlık, özür, affetme... hepsini içine alıp geriye saf kin ve öfkesini bırakıyor. Çünkü yaşamın bana öğrettiği şey bu, o senden her şeyini alabilir ve seni bir köpek gibi süründürebilir. Sense dur bile diyemezsin. Bende kendimce adil olduğunu düşündüğüm şeyleri yapıyorum."

"Yani sence beni öldürmen adil bir şey mi?" Dedim onu süzerek.

"Bunun adil olduğunu söylemedim, sonucunda güçlerime kavuşacağım ve intikamımı alacağım. Bence adil olan kısım bu."

"İntikamın için de olsa ikimiz de bunun adil olmadığını biliyoruz. Sana bir şey yapmadım aksine seni sevdim. Bunun karşılığını beni öldürerek vereceksin. Bence senin adaletin yanlış işliyor."

"Adil olmadığını söyledim zaten, ama senin hayatına karşılık tüm soyumun güçleri ve intikamım var. Bazen adil olamıyorsun, kendime bile adil olmadığım zamanlar var benim."

"Mesela ne gibi?"

"Mesela bazen kendimi mutsuz olmak için zorluyorum gibi hissediyorum. Tek kalmaya zorluyorum, acı çekmeye. Sanki, sanki mutluluğu hak etmiyormuş gibi hissediyorum."

"Bence hak ediyorsun, hatta en çok sen hak ediyorsun. Yaşadığın şeylerin karşılığı olarak hak ediyorsun bunu. Kendine haksızlık etmeyi bırakmalısın. Burada 1 ay sonra ölecek olan kişi benim, mutlu olmaması gereken kişi de benim bence. Ama yine de saçma bir şekilde mutluyum."

"Senin de hayatın pek iç açıcı geçmemiş, hala daha mutlu olabileceğini nasıl düşünüyorsun?"

"Öyle düşünmek istiyorum çünkü bunu bende hak ettim. Mutlu olmayı hak ediyorum çünkü bunun için çabalıyorum. Ama sanki ben uğraştıkça daha da beter oluyor her şey. "

"Daha beter olmasından kastın ben miyim?" Dediğinde sessiz kalmıştım.

"Bazen intikamım gözümü o denli köreltiyor ki yaptıklarımın farkına çok geç varıyorum. Pişman olduğum söylenemez ama fazla ileri gittiğim durumlar oluyor. Kendime zarar verecek kadar ileri gidebiliyorum. Zaten dün gece bunu çok net bir biçimde gördün."

"Asla kendine zarar verecek kadar ileri gitmemelisin."

"Aksi durumda sana zarar verecektim, çünkü çeneni kapamaya veya gitmeye niyetin yoktu."

"Bana zarar vermek istemedin mi yani?"

"Aslında istemiştim, daha fazla diretsen ya da ters bir şey söylesen yapardım da sanırım. Ama bazı durumlarda kendimi frenliyorum. Malia emin ol içimden geçenleri duysan benden korkardın."

Run From Me (Tate-Malia)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin