Yatağıma uzanmış odamı seyrediyordum.
Tate ile aramız iyiydi ve bu eşine az rastlanır bir durumdu.
Bana iyi davrandığı bir zamanın geleceğini hiç düşünmemiştim.
Ama davranıyordu.
Hatta sanki beni cidden seviyor gibi davranıyordu.
Beni düşünüyordu, bana değer veriyordu.
Bunların hayali bile zorken şimdi gerçeğini yaşıyordum.
Ben bunları düşünürken odamın kapısı açılmıştı hızla.
"Uyan hadi, seni kahvaltıya götüreceğim."
"Anlamadım ne?" Deyip hızla oturur pozisyona geçtiğimde göz devirmişti.
"Evde bir şey kalmamış yiyecek, gidip almaya da üşendim. İleride bir kahvaltı salonu var orada yeriz işte bir şeyler. Hadi kalk hazırlan hemen."
"Tamam hemen hazırlanıyorum."
Ayaklanıp direk dolabıma yönelmiştim.
"Akşam Matt gelecek haberin olsun."
"Tate sen bugün benim kalbime mi indireceksin?"
"Ben seni salonda bekliyorum."
Tate odadan ayrılırken ben de ne giyeceğimi düşünüyordum.
Bir şey bulamıyorum ama delireceğim.
Yani var ama...
Of biraz alışveriş yapmam gerek Matt de geldiğine göre artık Matt ile alışverişe çıkabiliriz.
Acaba Matt ile Tate'in arası nasıl?
Neyse şu an tek düşünmem gereken Tate ile kahvaltıya gideceğimiz düşüncesi.
Sonunda üstüme uygun bir şeyler seçebilmiştim.
Giyinirken bir yandan da saçlarıma napsam diye düşünüyordum.
Aynanın karşısına geçip önüme düşen saçları küçük bir toka ile arkadan tutturdum.
Geri kalan saçlarımı da yanlara bıraktım.
"Hazır mısın?" Odaya giren Tate'e dönüp bakmıştım.
"Hazırım gidebiliriz."
"Saçını salsana." Dediğinde şaşkınca ona bakmıştım.
"Saçını diyorum, öyle arkadan toplama."
"Neden?"
"Hoşuma gitmedi."
Hala salak salak ona bakmaya devam ettiğimde hızla yanıma gelmişti.
"Saçını açmanı istiyorum, çok zor bir şey istemedim bence."
Elini saçıma atıp saçlarımdaki tokayı çekip aldı.
"Tamam böyle daha iyi, hadi gidelim artık."
Şimdi niye bunu yaptın?
Yani tamam beni delirtmekse amacın bunu güzel beceriyorsun.
"Saçımı toplamak istiyorum ama ben." Deyip tokayı elinden almaya çalışmıştım.
"Tamam dur ben yapacağım." Bana dönüp sadece bir tarafımdaki saçları eliyle geriye aldı ve tokayı saçlarıma tutturdu.
"Böyle daha iyi oldu."
Aynaya dönüp baktığımda beni kolumdan çekmişti.
"Açım ve biraz daha oyalanırsak sinirlenmeye başlayacağım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Run From Me (Tate-Malia)
FanfictionBir efsane... Bir rivayet... Bir lanet... Ve bunun için var olmuş iki kişi... Biri acımasız, gözü dönmüş ve hiçbir şeyden mutlu olmayan... Diğeri ise mutlu olmayı en çok isteyen... Birinin mutluluğu diğerinin mutsuzluğu demek... Peki ya onlar için m...