Gece Tate yanıma gelmişti, sanırım yarası tamamen iyileşmiş.
Bunu beni kolları arasına almasından anlamıştım. Uyuyor gibi yapıp onu rahatsız etmemeye karar vermiştim zaten birkaç dakika içinde de cidden uyuyakalmıştım.
Sabah uyandığımda ise Tate'in hala yanımda olduğunu fark etmem dünün bir rüya olmadığını anlamamı sağlamıştı.
"Günaydın."
Gözlerimi ona çevirdiğimde yüzümde kocaman bir gülümseme olmuştu.
"Sana da günaydın."
"Kolumu eziyorsun." Ne dediğini anlamam birkaç saniyemi almıştı. Sonunda kolunun üstüne yattığımı fark edip hafifçe hareketlendim.
"Uyanma diye 2 saattir kolumu hareketsiz tutuyorum."
Bir odunla birlikte olmak nasıl bir duygu derseniz tam olarak böyle bir duygu.
"Kolun geçti mi?"
"Hayır, hala canımı yakıyor."
Demek geçmediği halde yanıma gelip yattı... Şu an salak salak sırıtmak istiyorum.
"Tate ben seni çok özlemişim."
"Açıkçası ben seni hiç özlemedim, ilk andan başıma bir ton iş açtın. İleride ne olur kim bilir?"
"Matt evde mi?"
"Dün gece gitti."
Elimi Tate'in saçlarında gezdirmeye başladığımda kendini geriye verip sırt üstü yatağa uzanmıştı.
"Yani baş başayız."
"Başım ağrıyor Malia."
Kendimi kahkaha atmamak için zor tutmuştum. Tate de birkaç saniye tebessüm etmiş olsa da çabucak eski haline dönüş yapmıştı.
"Çok fazla zorlamam seni." Dudaklarımı dudaklarına değdirdiğimde aniden üstüme çıkmıştı.
"Kimin kimi zorlayacağı belli olmaz."
"Bayağı iddialı konuşuyorsun bakıyorum." Dediğimde dudaklarını kulağıma yaklaştırmıştı.
"Her zaman öyle konuşurum."
Saçlarımı biraz geriye alıp dudaklarını boynumun yanına değdirdi. Birkaç saniye yutkunmakta zorlanmış olsam da kendimi çabuk toparlamıştım.
"Yapabileceğinin hepsi bu mu?" Dediğimde dilini boynumdan omzuma doğru hareket ettirmeye başlamıştı.
Nefesimi kontrol etmek için büyük bir çaba sarf ederken aniden bir şey oldu.
Odanın kapısı açıldı ve içeriye Matt daldı.
"Bakın size ne... oh üzgünüm üzgünüm."
"Matt siktir git şu odadan."
Tate onun arkasından yastık fırlatmış olsa da Matt çoktan odadan çıkmıştı.
"Çok özür dilerim siz devam edin. Ben hiç bölmedim varsayın."
Tate bana dönüp baktığında istemsizce gülmüştüm.
"Sonra devam ederiz."
"Yemin ediyorum bu aptal sinirlerimi bozuyor."
Üstümden çekildiğinde gülmem hala devam ediyordu.
"Artık hep yanındayım, sakin ol." Yataktan çıkıp onun yanına gitmiştim. Sonrasında elimi onun ensesine atıp yanağına küçük bir öpücük kondurdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Run From Me (Tate-Malia)
FanfictionBir efsane... Bir rivayet... Bir lanet... Ve bunun için var olmuş iki kişi... Biri acımasız, gözü dönmüş ve hiçbir şeyden mutlu olmayan... Diğeri ise mutlu olmayı en çok isteyen... Birinin mutluluğu diğerinin mutsuzluğu demek... Peki ya onlar için m...