Bölüm 33 ** final**

9.1K 650 41
                                    


33.BÖLÜM

FİNAL

5 YIL SONRA

"Bunların altından kalkmam lazım." dedim sıkıntıyla."Yani karımdan yardım istiyorsun." Sinirle dudaklarımı sıktım."Evet, yardım istiyorum." Bir kahkaha attı Damon. "Tanrı yardımcım olsun ki bu günleri göreceğimi asla sanmazdım Antonio."Elini havada savurdu."Neyse Isabella'yı bize bırakın. Mary'de onunla gelsin. Biz ilgileniriz. Ben Valeria'ya haber vereyim de o ayarlamaları yapsın. Birden hızla odamın kapısı açıldı.Damon ile aynı anda kapıya baktık."Babacığım!" Hızla oturduğum koltuktan kalkıp eğildim ve kollarımı sevecenlikle açtım. Gür kumral saçlarını savurarak bana koşan minik bedeni sarıp sıkıca kollarımın arasına aldım ve kokusunu içime çektim."Benim miniğim nasılmış" Kollarımdan kurtulup yanağıma sulu kocama bir öpücük bıraktı."Annem, eğer uslu olursam gördüğüm Barbie evini alacağını söyledi." Parmağımla küçük kalkık burnunun ucuna vurdum. Kıkırdadı.

"O zaman anneni dinlesen iyi olur." Hızlıca etrafına baktı ve Damon'a görünce gözleri heyecanla açıldı. Ve koşarak kendini onun kollarına attı."Belki de amcam bana hediye olarak alır." dedi cilveli bir sesle. Gamzelerini belli ederk gülümserken hevesle gözlerini Damon'a dikti.Damon bir an için ne diyeceğini bilemedi. Ben kendimi tutamayıp gülemeye başladım. Biliyordum ki Damon Isabella'ya o hediyeyi seve seve alırdı ama Roxy ve Valeria'nın hışmından korkuyordu."Bence tatlım, annen bu söylediklerini duymasın. Küçük ellerini göğüs altında birleştirip suratını büzdü."Zaten hep annemin dediği oluyor." diye mırıldandı."Başka ne olmasını isterdiniz küçük Hanım. Yaramazlıklarını yeterince görmezden geldim." Gözlerim duyduğum sesle kapıya yöneldiğinde o muhteşem güzelliği gördüm. Yaklaşık 5 yıldan biraz fazla bir süredir evliydik ve ben nasıl oluyor da hala onu delice arzulayabiliyordum. Bana bakıp gülümserken ortaya çıkan gamzeleri kalbimin daha çok atmasına neden oldu.

Bana yaklaşmasına birkaç adım kala, son adımları ben attım ve onu belinden yakalayıp dudaklarına özlemle kapandım.Damon'un inleyen sesini duydum ve Isabella'ya seslenişini."Ah Tanrı aşkına! Hadi tatlım, biz gidip Anabella'yı bulalım." Onlar hızla odayı terk ettiğinde utançtan kollarımdan uzaklaşmasına aldırmadan onu kendime daha çok yaklaştırdım.Son anda elini göğüslerime koyup beni itti."Tanrı aşkına Antonio!Beni utandırmak için elinden geleni yapıyorsun." Parmaklarımı dudak kenarında gezdirdim."O zaman sende bu kadar seksi olmamalısın." Bir kahkaha attı."Antonio Konitopolus,çok alçaksın." Sevgiyle onu süzdüm."Ve çok aşık." dedim boğuk bir sesle. Gülümsemesi yüzünde daha çok yayıldı."Bu hafta sonu Isabella'yı Damon'lara bırakalım diyorum.""Neden? Hafifçe gülümsedim. Parmaklarımı boynuna götürdüm.Nabzının hızlandığını hissedebiliyordum."Düşündüm ki baş başa bir hafta sonu geçirebiliriz. Sen ve ben." Dudakları hafifçe aralandı ve ben dudaklarımı ona yaklaştırdım. Gözlerimi gözlerinden ayırmadım."Antonio."dedi fısıldarcasına onu öpmemi istediğini biliyordum ve Tanrı biliyor ya üzerinde tek ikna yeteneğimi kullanmaktan hoşlanıyordum. Çünkü normalde ikana edilemeyecek kadar inatçıydı ve Isabella'dan ayrılmamak için elinden geleni yapardı."Bana evet de ufaklık. Evet de ve ikimizde mutlu olalım." diye fısıldadım. Bir inleme döküldü dudaklarından."Evet, lanet olsun evet." dedi ve ben masamın üzerindeki her şeyi tek hamlede yere indirdim. Açlıkla dudaklarına yapışırken onu masaya oturttum üzerine eğildim. Tüm arzumla.

HAFTA SONU

"Antonio beni buraya daha önce nasıl getirmezsin." dedim heyecanla. Kollarını ona daha çok doladı bana ve bende ona sarıldım."Burası muhteşem." Bana bakıp o çekici gülümsemesini takındı. "Bence sen daha muhteşemsin tatlım." Ona gülümseyip dudaklarına bir öpücük bıraktım."Bir dakika sevgilim." dedi ve cebinden cep telefonunu çıkardı. Hızlı arama tuşuna basarken kimi aradığını biliyordum. İlgilenmemeye çalıştım ve gondol sefama geri döndüm.

Venedik. Burası muhteşemdi. Bu güzelliği doyasıya seyrederken Antonio'nun haline gülmemek için kendimi zor tutuyordum."Minik kelebeğim. Evet, tatlım, gelirken kesinlikle Barbie evini getireceğim. Neler yapıyorsun? Elbette seni çok özledik. Ah çok üzgünüm.5 dakika geç aradığım için. Evet...."Konuşması 15 dakika sonra son bulurken ona döndüm."Antonio tanrı aşkına Isabella'yı çok şımartıyorsun. Yarım saat arayla arıyor ve 15 dakika konuşuyorsun.Valeria'ya fenalık gelecek." dedim. Kaslı omuzlarını silkti."Onu özledim." Ona bakıp sıkıca sarıldım."Sen harika bir babasın." dedim ve yanağına sulu bir öpücük kondurdum."Peki, nasıl bir kocayım." Bir kahkaha attım."Kesinlikle muhteşemsin sevgilim." Sonra gözlerine baktım sevgiyle ve güçlü elini alıp karnıma koydum."Ve yine harika bir baba olacaksın." Önce gözlerime sonra da karnımdaki eline baktı."Ufaklık." diye fısıldadı şaşkınlıkla. Gamzelerimi çıkaran gülümsememi takındım."Hamileyim." Dedim.

Öyle hızlıca ayaklandı ki. Gondol sallandı ve gondolcunun seslenmesine kalmadan Antonio gondolda dengesini sağlayamadı ve suya düştü. Ben hızla yerimden doğrulup gondolun ucuna geldim ve korkuyla bağırdım."Antonio."dedim. Gondolcu İtalyanca söylenirken Antonio suların arasından çıktı. Kahkahalarla gülerek gondola çıkmaya çalışıyordu. Bir yandan da İtalyanca bağırdı. "Baba oluyorum." Sanki hiç olmamış gibi. O anda sular içindeki adama baktım. Yüce Tanrım bana bu mutlu hayatı verdiğin için teşekkürler...

Konitopolous serisi 2 Ask CalimiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin