Bölüm 16

7.2K 534 3
                                    


16.BÖLÜM

Kollarımda yatan güzelliğe baktım. Başını göğüme koymuş, derin bir uykudaydı. Saçlarını okşadım. Nasıl bunu yapabilmiştim. Bana emanet edilmişti. Âmâ ben karşı koyamadım. Şimdi cehennemde yanma sıram gelmişti. Bir küfür savurdum. Âmâ pişmanlık duymayışıma da kızgındım. Hatta onu hala arzuluyor olmama da. Yavaşça daha çok bana sokuldu ve adımı sayıkladı. Gülümsedim. Ona daha çok sarıldım ve huzurla gözlerimi yumdum.

Sabah uyandığımda yatakta yalnızdım. Yavaşça başımı yanımdaki yastığa çevirdim. Başının ağırlığının bıraktığı iz hala duruyordum. Gülümseyerek gözlerimi yumdum. Şu andan itibaren aramızdaki ilişkinin boyut değiştirdiğinin farkındaydım. Huzurluydum ve mutlu.

O hayatımda tanıdığım en mükemmel erkekti. Akşamki görüntüler gözümde canlanınca heyecanla kalbim hızla atmaya başladı. Çarşafa dolanıp banyoya gittim.

Duş alıp giyinmiştim ve merdivenlerden indiğimde hala görünürde yoktu. Yavaşça mutfağa gittim ama orada da yoktu. Aslında yüz yüze bakmaktan utanıyordum ama yine de merak ediyordum. Bakire olduğumu öğrendiğinde adeta dehşete düşmüştü. Şimdi bana nasıl davranacaktı. Tekrar salona gittim ve seslendim. "Antonio" Görünürde yoktu. Tam bu anda kapının yanındaki portmantonun aynasına sıkıştırılmış kağıdı gördüm.

"Seni sahilde bekliyorum ufaklık. A"

Notu okuyup gülümsedim ve sahile doğru yürümeye başladım. Denize yakın bir yerde onu gördüm. Yere sermiş olduğu örtüde yiyecekler vardı ve o hala yiyecekleri düzenlemekle uğraşıyordu. Sahilde piknik. Elimde olmadan gülümsedim. Daha önce bir sevgilim olmamıştı ve bunun eksikliğini hiç hissetmemiştim ama şimdi ona bakınca... Tamamen doğru kişi olduğunu biliyordum. Başını kaldırdı ve bal rengi gözleri ile karşılaştım. Altında şortu ile otururken her hareketinde kasları hareket ediyordu ve bu beni heyecanlandırıyordu.

Adımların ona yaklaştıkça bana gülümsedi ve doğruldu. Elini uzattı ve bende elini tuttum. Parmaklarını yüzümde dolaştırdı. Sonrada açık olan saçlarımı okşadı. "Günaydın güzellik!" Bu söze gülümsedim. "Günaydın." Dedim. Bakışlarımı heyecanla yerdeki kahvaltımıza çevirdim. Sonra tekrar ona baktım. "Nasılsın." Dedi. Kalbîm o kadar hızlı atıyordu ki. "Harikayım ama çok acıktım." dedim. Beni süzdü. "Bende." dedi imayla. Sonra eğilip beni öptü. Yavaşça ona sokuldum ve ellerimi boynuna doladım. Dudaklarını dudaklarımdan çektiğinde nefeslerimiz kesik kesikti.

"Tatlım, tadın Harika. "oturup beni kucağına çekti.

"Antonio, bu şekilde kahvaltı yapamayız." diye itiraz ettim. Uzanıp bir dilim ekmek aldı ve üzerine bal sürdü. Sonrada bana uzattı. "Elbette yiyebiliriz." Ağzımda lokmayı çevirirken ona baktım. Daha önce hiç böyle bir ilgi görmemiştim. Elimde olmadan dolan gözlerimi hızla kırptım ağlamamak için.

"Ne oldu tatlım?"

"Teşekkür ederim." dedim fısıltıyla. "Bu hayallerimden bile daha güzel." Sonra sıkıca ona sarıldım.

Tüm gün birlikte eğlendik, denize girdik.Dolaştık, yemek yaptık. Herkesten ve her şeyden uzak. Delice seviştik. Bu bir rüya biliyorum. Asla mutluluklar uzun sürmez. Geniş koltukta birbirimize sarılmış içkilerimizi yudumlarken sessizdik. Artık hava kararmıştı. Başım onun göğsünde saçlarımı okşuyordu. "Antonio"dedim.

"Efendim tatlım." Bana böyle seslenmesine bayılıyorum. Ona bayılıyorum.

"Hep böyle miydi?" Bir an suskun kaldı.

"Ne hep böyle miydi?" Yavaşça başımı kaldırdım ve ona baktım.

"Tüm sevgililerinle hep böyle miydi?" Kendimi özel hissetmek istiyordum. Derin bir nefes aldım. Bana baktı dikkatlice. Sonra gülümsedi.

"Sen sıra dışısın güzellik." dedi kulağıma fısıltıyla.

Kendimi ilk kez mutlu hissediyordum, kaygısız ve rahat. Yarını düşünmeden... Ama biliyorum ki işlemler tamamlandıktan sonra görevi bitecek ve beni bırakacak. Âmâ şu anda bunu düşünmek istemiyorum. Şu anda onun güçlü kollarında o kadar mutluyum ki. Ömrümün sonuna kadar burada kalabilirim.

"Antonio."dedim mayışmış bir sesle."Hımm."Onunda aynı şeyleri hissettiğini ümit ettim.

"Buradan ayrılmak istemiyorum. Mirası da istemiyorum." Bir an sessiz kaldı. Yalnızca seni istiyorum demek istedim ama zorda olsa tuttum kendimi.

"Roxy, bir yetimhanede büyüdüğünü biliyorum. Sence bu kadar zengin olunca senin gibi olan çocukların hayatını değiştirmek istemez misin?" Bir an bu sözlerle hayallere daldım. Benim yönetimimde bir yetimhane, sonra aklıma James'in kendi elleri ile yükseltmeye uğraştığı tiyatro geldi. Hepsine yardım edebilirdim. Yavaşça kollarından ayrıldım ve onun üzerine oturdum.

"Sence bunu yapabilir miyim?" Gözleri bana bakıp parladı. Sonrada gülümsedi.

"Şahsen bu pozisyonda bana istediğini yaptırabilirsin." Hafifçe omzuna vurdum.

"Antonio, dalga geçme! Gerçekten kendime ait bir yetimhane yaptırabilir miyim?" Ellerini belime koydu. Dokunuşuna odaklanmamaya çalıştım.

"Elbette, nede olsa para senin ne istersen yapabilirsin." Heyecanla hayal kurmaya devam ettim. "Tanrım bu halde çok seksisin." dedi ve ayaklanarak beni kucakladı.

"Antonio, çok yaramazsın." Ellerini saçlarımın arasına soktu. "Sayende tatlım. "Bana uzanıp öpecekken kontrolü elime aldım ve kucağından atladım. Dudaklarından kızgınlıkla bir inilti çıktı. "Evet, kesinlikle bunu yapacağım.O'conner yetimhanesi..." Sonra ona döndüm ve sarıldım. "Teşekkür ederim."

"Ah, bu güzel bir fikirdi ve kesinlikle bu kuru teşekkürden fazlasını hak ediyorum." Uzanıp onu öptüm. "Üzgünüm Antonio ama bu bekleyemez. Hemen bunun hakkında fikir üretmeliyim." Onun yanında hızla ayrıldım ve salonun bir köşesindeki çalışma masasına yöneldim.

"Lanet olsun." Bu fikri aklına sokarken kollarıma atılmasını bekliyordum. Çalışmasını değil. Onu baştan çıkarmak için neler yapacağımı düşünürken afalladım. Ne zaman bir kadın beni reddetmişti hem de yatakta. Peki, ben ne zaman aynı kadınla tekrar yatmak için bitmez tükenmek bilmez bir arzu duymuştum. Asla... Neden se bu canımı sıktı. Âmâ yine de vücudumun zonklayan yanını görmezden gelemedim. Hızla çalışma masasında kalem arayan Roxy'e gittim ve onu tek hamlede kucakladım. Bir çığlık atarken bana kızdı. "Çalışman bekleyebilir tatlım ama ben daha fazla bekleyemem. Özellikle tadını aldıktan sonra." Şaşkınla bana bakan gözlerini görmezden gelip onu kucağımda yatağımıza taşıdım. Tıpkı yeni gelimi zifaf odasına götürür gibi... Bana ait bir bakire...

Konitopolous serisi 2 Ask CalimiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin