15.BÖLÜM
Sanırım aklımı kaçırdım. Aslında bu kızı ilk gördüğüm andan beri kaçırdığımı düşünüyorum. Daha önce hiçbir kadını bu kadar arzulamamıştım ama hiçbir zamanda bu kadar cinsel perhizde kalmamıştım. Nedeni bu olmalıydı. Onu kollarımın arasında bir bebek gibi taşırken bu gece rüyamda gördüğüm görüntüler gözümün önüne geliyordu. Yatak odasının kapısına geldiğimizde duraksadım. Sabaha benden nefret edecekti biliyorum. Âmâ kahretsin ki coşmuş erkekliğimi engelleyemiyorum. Bir öpücüğü ile beni delirtiyorsa onunla birlikte olunca... Başımı silkeledim.
Bunları düşünmenin gereği yoktu. Odaya girip onu yavaşça yatağın kenarında indirdim. Güzel mavi gözlerine baktım. Tek bir korku görsem bu kapıdan dışarı çıkardım ama onun yerine o kadar arzuyla bakıyordu ki. Alnımı yavaşça alnına dayadım. "Emin misin roxy!"dedim. Yavaşça omzunu silkti.
"Sen emin misin?" diye sordu. Normalde olsa buna kahkahalarla cevap verirdim ama onun yerine gülümsedim.
"Başımı döndürüyorsun." dedim arzuyla ve dudaklarına yapıştım.
Tutkuyla öpüşürken, elleri ustaca vücudumda dolaşamaya başladı. Ateşle barut gibiydik. Her an patlamaya hazır. Üzerimdeki tişörtü hızla çıkardığında bir an için bana baktı. Sonra esmer ellerini beyaz tenime değdirdi ve ben titredim. Parmakları boynumdan göğüs aralığıma doğru yavaşça ilerledi. Gece çamaşır giymediğim için çıplak göğüslerimin heyecandan hareketlenmesini zevkle izledi. Parmakları göğüslerimin kenarında dolaşırken içimdeki ateşin alevlendiğini hissediyordum. Nefes alış verişim hızlandı ve o dudaklarını göğsüme değdirdi. Elimde olmadan arkaya doğru eğildim. Bir eliyle belimi sıkıca kavrarken ilgiyle diğer göğsümle ilgilenmeye başladığında dudaklarımdan çıkan iniltiyi engelleyemedim. Açtım, susuzdum ve tek çarem oydu adeta.
"Tanrım, mükemmelsin." dedi. Sonra beni yavaşça yatağa itti. Üzerime doğru gelirken bir an duraksadı ve parmakları karnımdaki büyük yaraya gitti. Elimde olmadan ellerimle üzerimi kapatmaya çalıştım. "Hayır Roxy!"dedi yavaşça.
"Seni her halinle görmeme izin ver sevgilim." ellerimi tutup üzerimden çekti. Parmakları göğüz altımdan kasığıma kadar uzanan yara ve izleri izledi.
"Tanrım, sana kim bunu yaptı." Sesindeki şefkat gözlerimin dolmasını sağladı. Tek tek yaralarımı sevgiyle öperken gözyaşlarımın akmasına izin verdim. Acıları geçse de hafızamda yaşanılanlar hala geçmemişti. Âmâ o sevgi ve şefkatle öpücüklerine devam etti.
"Sana dokunanı öldüreceğim" dedi homurdanarak. En son omuzumdaki kurşun izini öperken. Sahiplenilmek, birine ait olma hissi o kadar mükemmel hissettiriyordu ki. Vücudumu ve ruhumu koruyamasam da masumiyetimi koruyabilmiştim ve Antonio kesinlikle doğru erkekti. Bunu iliklerime kadar hissediyorum. Dudakları göbeğimden aşağı doğru kayarken yavaşça doğruldu ve altımdaki şortu çıkardı. Şimdi yalnızca iç çamaşırı ile karşısındaydım.
Utançtan kızarsam da öpücükleri ile serseme dönmüştüm. Kendi üzerindeki tişörtü hızla sıyırdı ve ardından altındaki şort aldı yerini. Tüm çekiciliği ile karşımda çırılçıplak dururken özüne yakışır bir şekilde Yunan heykellerini andırıyordu. Bir an titredim heyecandan ama o bunu farklı yordu.
"Sadece insanım Roxy! Etten ve kemikten, aynı senin gibi." dedi buğulu bir sesle. Yatakta yanımda yerini alırken yavaşça yüzümü okşadı.
"Benden korkma sevgilim." dedi ve dudaklarıma dudaklarını sürttü. O kadar heyecanlıydım ki. Korku yaşamıyordum.Antonio güçlü bedenine rağmen istediğinde nazik olabileceğini biliyordum. Beni öperken belimden sardı ve yavaşça üstüne çekti. "Antonio"dedim heyecanla. Gülümsedi. Ellerini saçlarıma götürdü ve bir bukleyi alıp okşadı.