BATAKHANE

27.3K 2.2K 46
                                    

Victor, Magentha'nın yanına çıktığında oldukça keyifsiz görünüyordu. Bu mekanda eğlenirken sohbet ettiği, zaman zaman daha yakınlaştığı, cüretkar kıyafetleri, abartılı makyajlarıyla, dünyayı umursamayan tavırlarıyla baştan çıkarıcı görünen bütün bu kadınlara şimdi bambaşka bir gözle bakıyordu. Kandırılmış, kullanılmış, içindeki mutsuzluğu albenili görünüşüyle saklamaya çalışan her bir kadın bir zamanlar birilerinin masum kızı, kız kardeşi olmalıydı. Kendi annesini, kız kardeşlerini düşündü. Hayatları boyunca ailelerinin ve toplumun koyduğu sınırların dışına çıkmamışlardı ve itaat etmeleri karşılığında güvenlik içinde yaşama hakkı kazanmışlardı. Peki Elizabeth'in suçu neydi. Onu korumakla yükümlü olan vasisi, onu zorla evlendirmeyi, şiddet uygulamayı kendisine hak görmüş, zavallı kız çareyi kaçmakta bulmuştu. Kaçmak çözüm olabilmiş miydi peki? Şu kadınlardan biri olmaktan tam manasıyla kıl payı kurtulmuştu. Şimdi locasında kraliçe edasıyla oturan kadın masum kızların kanını bir vampir gibi emip onları kendisi gibi birer gece yaratığına dönüştürerek yaşıyordu. Ama ondan daha tiksindirici olan biri varsa o da kendisiydi. Burada çalışanların etten kemikten, duyguları olan insanlar olduğu gerçeğini yok sayan kendisi... Bu kadına para kazandıran Victor ve onun gibilerdi. Bir daha asla böyle bir mekanda bir penny bile harca mayacaktı. Ruhunun bağışlanmasını umarak Magentha'yı soğukça selamladı.

Kadın daima neşeli ve kibar olan genç adamın tavrına şaşırmıştı. Gönderdikleri kız sorun mu çıkarttı acaba diye düşünürken Victor özel görüşmeleri gerektiğini söyleyince yükselen merakını da yanına alarak oturma odasına yürüdü.

- Sorun nedir Lordum? Açıkçası sizi hiç böyle neşesiz görmemiştim.

- Elizabeth'i anlat bana. Burada sadece bir gece kaldığı doğru mu?

- Bir hata mı işledi Lordum?

- Soruyu ben sordum.

Kadın bir an gözlerini kıstı. Bu genç adamın kendi mekanında bu şekilde üstüne gelmesi yanlıştı. Peki ona diklenmeli miydi? Güçlü ve çevresi geniş bir genç adamdı. Hele sorduğu kızın esas muhatabı olan Berrington, daha bu sabah ülkenin en önemli adamlarından biri haline gelmişti. O anda yaptığı hata aklına dank etti. Akılsız Ella'ya uymuş, kendi tornasından, disiplininden geçmemiş, nereden geldiğinin farkında olmayan bir kızı bu adamların arasına göndermişti. Kız belli ki her şeyi anlatmış, genç adam da şimdi kızın kandırılmışlığının hesabını sormaya gelmişti. Magentha hiçbir şeyi inkar edemem diye düşündü. Kızın masumiyeti söylediklerinin delili olurdu. Adamlar bunca kadının buraya nasıl geldiği gerçeğini kurcalamaya kalkışırsa başı derde girerdi.

- Lord Hazretleri, kızla ne konuştunuz bilemiyorum ama Ella onu garda bulmuş. Acımış ve eve getirmiş. Kızcağız iş aradığı, ihtiyaç içinde olduğu için de sizin teklifinizi ona götürmüş. Sizler asil ve beyefendi kişiler olduğunuz için de kızın masumiyeti hakkında sizi uyarma ihtiyacı hissetmemiş. Tabii ki masumiyetini gerçekte biz de bilmiyoruz, bizim için de bir yabancı ne de olsa.

Magentha inandırıcı olduğunu umduğu sözlerini ardı ardına sıralayarak konuyu geçiştirmeye çalışıyordu.

- Kız o gece burada birini görmüş. Kim o?

Ahh, konu iyice karmaşıklaşıyordu. Ella'yı çağırtmalıydı.

- Lordum, müsaade edin Ella gelsin. Kimi gördüklerini o bilir.

Ella'yı beklerken odada hissedilir bir gerginlik vardı. Belli ki Victor kızla ilgili kötü bir niyetleri olmadığına inanmamıştı. Stroker'ı sorması daha kötüydü. Sinir bozucu Lord, daha az evvel kendisine söz verilmiş olan kız gönderilmediği için esip gürlemiş, Magentha, kızın hasta olduğuna yeminler ederek adamı güçlükle sakinleştirmişti.

KALBİNİ DİNLEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin