Bölüm 2

25.2K 1.7K 91
                                    


Anlatmaya başladığımda dilimin tutulacağını ya da sesimin kısılacağını sanmıştım ama hiç te öyle olmadı ilk defa tanışıp ilk defa aynı masada yemek yediğim bu tatlı çifte neredeyse hiç soluk almadan anlattım yaşamımın son üç yılını....

" Üniversite ikinci sınıfta girdiğim şirkette hayata tam olarak atıldım sayılır. Daha evvelden her şeyimi anne ve babam karşılarken bu canımı sıkmaya başlamıştı, babam ne kadar itiraz etse de yine de yarı zamanlı çalışmaya başladım. Okulum bittiğinde de devam ettim, etmek için çok ciddi bir sebebim vardı. Ahmet, Fatma teyze Ahmet benim ilk aşkım, ilk yürek yaram, bir bilseydin ne kadar harika insandı. Çok nazik, çok efendi biriydi, zaman içinde gözlerimi ondan alamaz olmuştum, yemek aralarını iple çeker haldeydim. Bir gün merdivenden onun inişini seyrederken düştüğümde yakalandım ona ve tabi ki anladı ona olan hislerimi. Bu çok fena olmuştu, kötü yakalanmıştım ama onun da benden hoşlandığını da yine o zaman öğrenmiş oldum. Benden iki yaş büyüktü, şirkette işleri öğrenmem için gerçekten çok yardımcı oldu. Okulda öğrendiğimiz gibi olmuyordu bazı şeyler, o bana pratikte iyi olmayı öğretti. Şirketimiz onun da katkılarıyla ufak ufak büyümeye başlamıştı. Bir gün yurt dışından harika bir teklif geldi. Bizim kendi çapımızda ki şirketimizle yabancı bir firma ilgileniyordu. Ahmet'in nasıl heyecanladığını hala çok iyi hatırlıyorum. Üç gün sürecek olan tanıtım toplantıları için bir hafta boyunca sıkı bir şekilde çalıştı. O üç günün çabuk biteceğini düşünürken onu bir daha göremeyeceğimi asla tahmin etmezdim."

Çay bardağını avucumun içinde biraz daha sıkarken küçük bir yudum aldım, kuruyan dilimi ıslatmaya ihtiyacım vardı. Beni pür dikkat dinleyen tatlı çiftin yüzüne bakmadan bardağıma bakarak anlatmaya devam ettim.

" Ben de gidecektim ama nedense bir şey oldu ve ben gitmek istemediğimi söyledim. Onun orada dikkatinin dağılmaması gerekiyordu, kendimce fedakârlık yapmıştım ama hayatımın en büyük pişmalığı oldu aldığım o karar. Gittiğinin ikinci gecesi korkunç bir diş ağrısı çekmeye başlamış. Telefonda konuşmuştuk ama bana ağrısının şiddetinin o kadar da önemli olmadığını söylemişti. Gece dayanamayıp yanında ki arkadaşından onu hastaneye götürmesini istemiş. Doktor onu uyutarak dişini çekmiş. Ona burada ki gibi bir iğne yapsalardı belki de böyle olmazdı. Verdikleri anesteziden dolayı bir daha o dişçi koltuğundan kalkamadı. Ben onun dönüşünü dört gözle beklerken, ona sarılmayı beklerken tabutunu indirdiler uçaktan. Biliyor musun Fatma teyze hayat bitti diye düşündüm o an, güneş bir daha doğmaz, yağmur bir daha yağmaz sandım ama öyle olmadı. Yine yağmur yağdı, yine sabahlar oldu ve o sabahlardan birinde buraya geleceğimi öğrendim. Ben istemedim ama sağolsun Engin bey bana pek söz hakkı tanımadı. Aslında belki de yeni bir hayat, yeni insanlar daha katlanılabilir kılar hayatımı belli mi olur"

Bardağın dibinde kalan çayı tek seferde içip derin bir nefes aldım. Başımı kaldırıp Fatma teyzeye baktığımda aceleyle sildi gözlerindeki parlaklığı, masanın üzerinden elini uzattı, gözlerimi gözlerinden çekmeden ben de uzattım onun o zarif ve yumuşacık elini sardım parmaklarımla. Hafif titrek çıkan sesiyle konuştu eşine bakarak

" Osman sen bizim çaylarımızı tazele biz de kızımla masayı toplayalım olur mu?"

Gırtlağını temizleyerek hafifçe öksürdü Osman amca

" Tabi tabi hadi siz toplayın ben çayları tazeliyorum hemen"

Elime geçen ilk tepsiye doldurdum büyük bir kısmını ve hiç sormadan direk musluğun altında akıtıp makineye dizmeye başladım. Fatma teyze itiraz edecek gibi olduğunda tek kaşımı kaldırarak

AŞK SEN MİSİN?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin