" Neee ikimiz birlikte mi yatacağız?"
" Evet" dedi sanki normal bir şeyden bahseder gibi, belimdeki elinin sarışından kurtularak başımı iki yana salladım
" Abartılacak kadar hasta değilim merak etme"
Kızgın olduğunu belli edercesine bakıp sertçe konuştu
" Burada kal ve ne diyorsam onu yap"
Yukarıya çıkışını izlerken yine de hala abarttığını düşünüyordum. Dışarıda esen fırtınaya bir de yağmur eklenince camın önüne giderek tülü çekip yağmuru izlemeye başladım.
On dakika kadar bir zaman geçmişti ama hala aşağıya inmemişti, yağan yağmurun sesini gözlerimi kapatarak dinlerken saçlarıma vurdu nefesi. Göğsü sırtıma değerken yağmura falan değil sadece bana değişine odaklanmıştım
" Ne kadar güzel yağıyor değil mi?" deyince otomatikman cevap verdim
" Muhteşem" dedim
" Buket yağmuru sevmiyor, tabi genelde saçları yapılı olduğu için bozulmasından çekiniyor da olabilir"
Buket'in nasıl biri olduğunu merak etmeye başlamıştım elimde olmadan, yağmuru sevmeyen, çocuklardan hazzetmeyen bir kadın gibi durmuyordu fotoğraflarında, tam tersi fotoğraflarda ki halleri kendine güvenen bir kadının duruşuydu güçlü, alımlı ve bir o kadarda sempatik duruyordu.
Yine de Soner onu bana anlatırken buz gibi bir kişiliği olduğu hissine kapılmadan edemiyordum. Düşünceler beynimi istila edince arkamda olduğunu unutup geriye döndüğümde dip dibe bir halde karşı karşıya kalmıştık.
Ben onun gözlerine bakarken o hala dışarıda yağan yağmura bakıyordu. Yanından sıyrılıp getirdiği eşyalarla yatağı hazırlamaya başladım. Annemle yattığım zamanlar olurdu ama ilk defa bir erkekle aynı yatakta yatacaktım. Hazırladığım yatağa bakarken o çoktan yatacağı tarafa geçip ellerini başının altına koyup tavanı izlemeye başlamıştı bile
" Ya gece seni rahatsız edersem, ya benim yüzümden uyuyamazsan"
Bahanelerimi akıllıca bulup itirazımı kabul etmesini bekliyordum hala ama o
" Ne gibi bir rahatsızlık" dedi basitçe
" Ya horlarsam mesela"
Öyle tatlı kahkaha attı ki yüzüm düşmüştü
" Bahane sıralamayı keste gel yat artık" dedi.
Yatağın kenarına dizlerimin üzerine oturup ona baktım
" Ya yanlışlıkla sana yaklaşırsam"
Dudakları yukarıya doğru kıvrılıp tatlı bir şekilde gülümsedi
" Kendimi korurum merak etme" deyince ben de gülmüştüm.
Yatağa girdiğimde sobanın olduğu tarafta yattığım için üzerimi örtmedim. Ben de onun gibi tavana bakmaya başladım öyle dalmışım ki sorduğu soruyu geç fark ettim
" Ne dediğini anlamadım" dedim.
" Ahmet'le birlikte uyudun mu hiç diye sordum"
" Uyumadım. Peki sen?"
" Buket'in bende kaldığı geceler oldu ama sorduğun buysa hayır onunla beraber olmadım"
Yanaklarıma basan alevden gözlerimden yangınlar çıkacaktı adeta
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK SEN MİSİN?
Ficção Geralİki imkânsız aşk... Biri artık sahip olamayacağı Yar'a hasret... Diğeri yanında ama gönlü başkasında olan Yar'a hasret... Özlem, aşkını tüm iliklerine kadar yaşarken ansızın sevdiğinin acı haberini alır. Artık onun için hayat bitmiş kendisini her şe...
