Bölüm 10

19.4K 1.6K 72
                                    


Nasıl olduğunu algılamaya fırsatım olmadan dondurucu suyun içine gömülmeye başlamıştım. Üzerimde ağırlık yapan giysiler yüzünden çırpındıkça daha da aşağıya çekiliyordum. Çırpınmasam daha sakin kalsam suyun beni yukarıya çıkaracağını biliyordum ama çırpınmaktan kendimi alamıyordum. 

Ağzımı açmamaya çabaladıkça daha çok nefes alma isteği duyuyordum. Yüzmeyi bilen biri olmam bile buz gibi suya karşı koymamı engellemiyordu. Sonu yokmuş gibi düşüşüm kolumdan tutulmamla son buldu çok şükür. 

Soner'i görmenin verdiği rahatlıkla derin bir nefes alayım derken yuttuğum ağız dolusu tuzlu su beni kendimden geçirmeye yetmişti. Ciğerlerimin acısıyla gözlerimi araladığımda hala suyun içinde olduğumu anladım neyse ki artık yüzeydeydik. Soner korku dolu bakışlarla tek eliyle yanağıma hafifçe vuruyordu

" Özlem, lütfen konuş bir şey söyle"

Kirpiklerimde ki su o kadar ağır geliyordu ki tekrardan kapanacak gibilerdi, karşı koymaya gücüm yoktu. Soner üzerimde ki kalın hırkamı tek elini belimin etrafına sıkıca sararak diğer eliyle çıkardı, bir yandan da sertçe bağırmaya başlamıştı

" Özlem bana bak diyorum! Benimle konuş!"

Ben ona bakmaya devam ettikçe onun tedirginliği artıyordu ama dudaklarımı zor bela kıpırdatıp sırtımı yakarcasına soğuk olan suya aldırmamaya çalıştım.

" Uyumak istiyorum, çok soğuk" dedim. Ya da dediğimi sanıyordum. Kendi sesimi duyamıyordum. Su da hareket ediyoruz gibi geldi ama kapanan gözlerim yüzünden göremiyordum.

" Özlem!" diye beni sarsarak bağırmasıyla suyun içinde silkelemesi bir olmuştu. Çenemi tutan eli yüzümü sıkıp gözlerimi açmamı sağladı

" Beni duyuyor musun?" dedi soğuktan mora dönen dudaklarıyla, başımı sallayacağım sırada arkamdan çok ta yüksek olmayan bir dalga gelince bütünüyle yapıştım Soner'e, bütün bedeniyle sarıldı bana ve kulağıma sertçe konuştu

" Su çok derin ve soğuk bana yardımcı ol"

Kulağını dudağıma koyarak cevap vermemi bekledi.

" Tamam" dedim zorla ve suyun üzerinde hafifçe hareket etmeye başladım. Soğuk su damarlarımı felce uğratacak kadar büzüştürmüştü adeta, Soner tek elimi çekiyordu yüzerken ben de yavaşça ayaklarımı çırpıp ona yardımcı olmak istediğimde soğuktan baldırıma giren kramp yüzünden acı içinde kalakaldım. Hafif bir çığlık atarak dikkatini çekmeye çalıştım. Yanıma yanaşıp suyun üzerinde neredeyse boğazıma kadar çıkan kazağımı aşağı çekiştirdi ve çıplak tenime sardı sıkıca elini, akıntı yüzünden iskeleden uzaklaşmıştık. İskelenin önüne geldiğimizde merdiveni görünce korkuyla Soner'e baktım

" Soner çok yüksekte kalıyor, çıkamam ki"

Hızlı bir hamleyle beni belimden iki eliyle tutarak merdivene doğru yükseltince pas tutmuş merdivene sıkıca tutundum. Parmaklarım acıyla kasılmıştı ama hızlı olmalı onun da oradan çıkmasına yardım etmeliydim. Beton zemine yığılırcasına çıktığımda çay bahçesinde ki adamların koşarak yanımıza doğru geldiklerini gördüm.

 Biri hemen uzanıp Soner'i çıkarmışdı bir diğeri de bizi battaniyelerle sarıyordu. Bizi hemen çay bahçesine alarak etrafımıza bir kaç tane elektrikli soba koydular. Ellerimize tutuşturulan sıcak çayı içmek çok ama çok güzeldi. Soner'e baktığımda gözleri bendeydi. Çıktığımızdan beri tek kelime etmemişti. Etrafımızda ki insanlar bizi yalnız bıraktıklarında başımda ki havluyu düzelterek mahçup bakışlarımı gözlerine diktim

AŞK SEN MİSİN?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin