" Al bu anahtarı, git orada kal bir süre. Osman'la birçok yeni başlangıçlarımızı orada yaptık, hatalarımızı hep orada affettik, orası bizim yeni başlagıçlar yuvamız. Orası bizim huzur yuvamız. Seni dinledikten sonra bizim için manevi değeri olan o yere sen de gidip yeni bir başlangıç yap istedim, hem zaten iş yerinin açılışına iki haftadan uzun zaman var."
Osman amcanın bir şey demesini bekledim ama sessiz kalıp benim cevabımı bekliyordu. Avucumun içine alıp anahtara yakından baktım.
" Fatma teyze, ben zaten buraya yeni geldim. Yeni bir ev, yeni bir iş hatta arabam bile yeni bence ben burada yakalamalıyım o huzuru ama teklifiniz için gerçekten çok teşekkür ederim"
Deyip anahtarı Fatma teyzeye geri uzatırken elimi havada karşıladı ve iki eliyle avucumu sararak elimi kendi ellerinin arasına aldı
" Israr ediyorum. Evet orada kolay olmaz belkide bu mevsim de yaşamak ama kimsenin olmadığı plajda koyu renge bürünmnüş denizi izlemek nasıl olurdu bir düşünsene, evin içindeki eski tarz sobayı yakıp üzerine demliği koyup çay demlediğini ve kitabını eline aldığını düşün bir"
Beni ikna etmek için söyledikleri gülümsememe neden olmuştu. Sonra aklıma gelen fikirle konuştum
" Tamam bu teklifi düşüneceğim ama benim de sizden bir isteğim olacak"
Tatlı bir heyecanla atılarak sordu yaşlı kadın
" Nedir o ?"
" Sabah sizi ben bırakacağım hava alanına, sizi uğurlayacağım"
Kaşları çatılarak baktılar bana, konuşan Osman amca oldu
" Kızım zaten buraya uzak değil hava alanı bir taksiyle gideriz"
" E tamam o zaman ben de anahtarı size geri vereyim o halde"
Osman amcanın yüzünde çarpık bir gülümseme belirdi o zaman ve yaşına rağmen oldukça çekici göründü
" Fatma teyzene ne kadar da benziyorsun, ikiniz de inatçısınız"
Gülümseyerek el salladım onlara
" Tamam o zaman sabaha karşı hazır olup sizden haber bekleyeceğim" deyip bana daha fazla bir şey demelerini engellemek için çıktım yanlarından...
Evime geçtiğimde kendimi hemen koltuğun üzerine attım, tavanı izlerken kafamda beliren kimsenin olmadığı plaj görüntüsü içimi kıpır kıpır etmişti. Gülümseyen dudaklarıma dokundum parmak uçlarımla doğruluğunu kanıtlamak istedim kendime, uzun zaman olmuştu bir şey için heyecanlanıp böyle gülümsemeyeli.
Gidecektim, gidecek ve orada tıpkı onlar gibi yeni bir başlangıç yapıp huzuru yakalamak istiyordum. Diz üstü bilgisayarımı açıp Balıkesir, Erdek görüntülerine baktım. Güzeldi gerçekten ama asıl Ocaklar muhteşemdi. Kumsalına bayılmıştım ve anladığım kadarıyla öyle çok sosyetik bir yere de benzemiyordu. İçim ısınmıştı oraya gidip görmek için büyük bir heves belirdi içimde daha sonra oraların hava durumuyla ilgili birkaç yazıyı daha okudum ve vakit kaybetmeden kalkıp daha yeni boşalttığım valizimi tekrardan doldurdum. Telefonumun saatini kurup yatağa girdim ama bir türlü uyuyamıyordum. Acelemi karar verdim diye düşünürken kendime daha fazla eziyet etmemek için kalktım yeni aldığım bir kitabı seçtim ve yatağıma girerek okumaya başladım.
Osman amca aradığında hazırlanmış bir vaziyette onları bekliyordum. Hiç bekletmeden yanlarına gittim. Hava alanında yanlarında durmama izin vermemişlerdi, sarılarak vedalaştık ve ben onlara gideceğimi söylemeden geri döndüm. Bütün gece uyuyamama rağmen kendimi oldukça enerjik hissediyordum. Zaten hazır olan valizi sürükleyerek arabanın bagajına koydum. Yeni aldığım üç kitabı da arka koltuğa bırakarak Yenikapı'da ki hızlı feribot limanına gittim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK SEN MİSİN?
General Fictionİki imkânsız aşk... Biri artık sahip olamayacağı Yar'a hasret... Diğeri yanında ama gönlü başkasında olan Yar'a hasret... Özlem, aşkını tüm iliklerine kadar yaşarken ansızın sevdiğinin acı haberini alır. Artık onun için hayat bitmiş kendisini her şe...