Canım okuyucularım öncelikle bölüm bu kadar geç geldiği için çok özür dilerim. Ülke olarak zor günlerden geçiyoruz ve üst üste gelen acılar yazma aşkımı bir süreliğine benden almıştı. Hikayemin güzel bir finali hak ettiğini düşündüğümden dolayı içimden gelmeden yazmak istemedim. Bu süreçte beni merak eden canım okuyucularıma çok çok teşekkür ederim. Sizler sayesinde inanılmaz heyecanlar yaşadım ve bir kez daha hayallerimi gerçekleştirip bir finale daha eriştim. Sizlere yürekten teşekkür ederim sizler bu hikayeye anlam kattınız. Hepinizin okuyan gözlerine sağlık, her birinizi teker teker öpüyorum. Sizlerden ricam çok yakında başlayacak olduğum yeni hikayemde de beni yalnız bırakmamanız. Aşk Sen Misin? kitabını kütüphanenizden kaldırmayın ya da beni takip edin ki yeni hikayemin haberini sizlere verebileyim... Geçen bölümün yorumlarına cevap veremediğim için de affedin lütfen benim için de yoğun günler oldu maalesef... Şu anda hem çok duygusal hem de çok mutluyum iyi ki varsınız iyi ki hikayemi okuyup satırlarıma anlam kattınız sizlere ne kadar teşekkür etsem az kalır... Lütfen benimle olmaya devam edin sizleri çok seven Mükerrem :)
Akşama kadar bütün ailem rahatlamam için ellerinden geleni yaptılar. Soner elimi yemek yerken bile bırakmadı, yine de benim kadar da etkilenmemiş görünüyordu. Yalnız kalabildiğimiz tek anda sordum
"Ne düşünüyorsun Buket'in tehditleri hakkında?"
Gözlerini gözlerime kenetleyip elleriyle yanaklarımı sardı, bakışlarında gerçek bir rahatlık vardı
"Lütfen daha fazla endişe etme güzelim, onlar bundan sonra layık oldukları yerde olacaklar. Bize bir daha yaklaşamayacaklarını sana garanti ederim. Bütün bunları benim yüzümden yaşamak zorunda kaldın, bana güven, seni koruyacağıma güven olur mu?"
Başımı sallayarak ona sıkıca sarıldım... Akşam yemeği için kızlar özel bir ortamda olması için ısrar ettiler, sabah yanlarından ayrılıp İstanbul'a dönecektik. Soner düğün için beklemek istemediğini söylediğinde bütün erkekler ona destek verdiler, ben biraz daha hazırlık süreci olsun isterdim ama Fulya daha fazla beklememem için beni haklı gerekçelerle susturdu... Annemlere nasıl anlatacağım konusunu açtığımda da Soner tatlı bir endişeyle bana baktı...
Büyük bir özel tasarım mağazasının önünde durduğumuzda hep birlikte indik arabadan, herkes eşinin elini tuttu, mağazaya girene kadar birbirine kenetlenmiş ellerimize baktım gülümseyerek... Erkekler bizden ayrı tarafa geçip kendilerine takım elbise bakarken biz de kızlarla genişçe ayrılmış bölüme geçtik. Oturduğumuz yerden önümüze getirilerek sergilenen kıyafetlere bakıyorduk, siyah, dizlerde biten, ince askılı, göğüs kısmı tüllerle kaplanmış olan elbiseyi kızlar görür görmez denememi söylediler. Geniş giyinme bölümüne geçtiğimde ayna kaplı duvarda kendime baktım, yakışmıştı ama Soner ne derdi bunu görünce merak ediyordum. Onu düşünürken bile gülümsemeye başlamışken kapı tıklandı ve hemen açıldı.
Soner elinde yılan derisi ince topuklu ayakkabılarla bana bakıyordu, gözlerinde ki ifadeye odaklanıp ne diyeceğini merakla bekledim. Bir şey demeden bakmaya devam ediyor ama beni ne kadar meraka sürüklediğini bilmiyordu anlaşılan
"Beğenmediysen ya da çok açık bulduysan değiştirebilirim, kızlar çok beğendi diye giydim"
Tek kaşı havaya kalkarken bana bir adım daha yaklaştı
"Sen beğenmedin mi?"
Tekrar aynaya dönerek kendime baktım
"Beğendim ama senin ne diyeceğini de çok merak ediyorum"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK SEN MİSİN?
Художественная прозаİki imkânsız aşk... Biri artık sahip olamayacağı Yar'a hasret... Diğeri yanında ama gönlü başkasında olan Yar'a hasret... Özlem, aşkını tüm iliklerine kadar yaşarken ansızın sevdiğinin acı haberini alır. Artık onun için hayat bitmiş kendisini her şe...