Girdiğim şoktan uzun süre çıkamayacağımı sandım bir an ama koluma dokunmasıyla kendime geldim
" Özlem korkma bu kadar anlık bir düşünceydi ve geldi geçti" dedi. Tedirgin bir şekilde baktım önce
" Geçtiğinden eminsin değil mi?" diye emin olmak için sorduğumda muzipçe güldü
" Kim bilir?" dedi göz kırparak...
Kahvemi yudumlayıp ters ters bakarak söylendim
" Sayın patronum lütfen böyle şakalar yapmayın"
" Oo sayın patronun demek öyle bunu o telefoncu da parayı öderken düşünücektin"
İçim inanılmaz rahatlamıştı, demek ki sadece bana kızdığı için beni sinirlendirmek için böyle konuşuyordu.
" Elbette bir gün hayatına başkası girer daha çok gençsin o yüzden bu kadar kapatma kendini"
" Hayır. Bu konuda düşüncem net. Ahmet'i uzaktan sevdiğim süre uzun birlikte olduğum süre kısa olabilir ama bana bir ömür yeteceğini düşünüyorum. Ben kaybettim ama senin için umut dolu bir hayat var. Daha fazla geç olmadan sevdiğin kadın için daha fazla çabalaman gerektiğini düşünüyorum. Hem söylesene kaç yaşındasın sen?"
" Otuzbir yaşındayım, ben de bu saatten sonra başka bir kadın için çaba harcayacak zamanı kendimde bulamayacağımı biliyorum, yoruldum artık buraya geldiğimden beri idrak ettiğim bir şey var ki artık ilişkimde daha sakinlik istiyorum. Yıllardır çabalayan taraf olmak heyecanımı öldürmenin eşiğinde, Buket kendi kendine bana gelmezse onun için daha fazla çabalayamayacağım"
" Nasıl böyle söyler, nasıl pes edersin! Buna hakkın yok, kendini mutsuz bir hayata alıştırmaya hakkın yok. Seni tanıdığım şu kısa zaman içerisinde harika bir insan olduğunu ben bile anladım. Eminim ki Buket de bunu fark edecek çok yakında"
Kahvesinden bir yudum aldı ama kafasının içindeki soru işaretlerinin yorgunluğu gözlerine yansımıştı
" Buket ne istediğine karar verdiğinde benim için çok geç kalmış olabilir. Fazla naz âşık usandırır lafını duydun mu hiç?"
" Evet, duydum tabi ki ama sana yakıştıramayacağım bu sözü"
" Özlem elbette onu seviyorum hatta başka birini hiç böyle bir ihtirasla sevmedim ama olmazsa da yoluma onunla yürümemeye devam edecek kadar da gururluyum"
" Aşk olan yerde gurur olur mu?"
" Böyle konuşarak sana olan hayranlığımı arttığının farkında mısın?"
" Böyle konuşarak beni utandırdığının farkında mısın?"
" İşte bahsettiğim bu, o kadar masum o kadar farklısın ki aklım ister istemez seni Buket'le kıyaslıyor. Saçma olduğunun farkındayım ama belki de ilk defa arkadaşım olan bir kızla bu kadar yakınım ve başka bir kızın duygularını bu kadar yakından tanıma şansım oldu. Çevremde olan kızlar Buket'le hep ortak arkadaşlarımız, belki de yeni birini tanımak bana da iyi geliyor. Aklımın sakince düşünmesini sağlıyorsun"
" Bence kendine ve sevdiğin kıza haksızlık ediyorsun. Belki de Buket'i anlamaya çalışmaya biraz daha zorlamalısın kendini, düşüncelerinde beni baz alma ben pek te iyi bir örnek olamaya bilirim"
" Anlamıyorsun Özlem, aklımda yerini yıllardır koruyan kadın kalbimdeki hükmünü önemsemiyorsa durmam gereken yeri başkasının söylemesine gerek kalmadan ben bilebilirim"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK SEN MİSİN?
Художественная прозаİki imkânsız aşk... Biri artık sahip olamayacağı Yar'a hasret... Diğeri yanında ama gönlü başkasında olan Yar'a hasret... Özlem, aşkını tüm iliklerine kadar yaşarken ansızın sevdiğinin acı haberini alır. Artık onun için hayat bitmiş kendisini her şe...