4.BÖLÜM

20 6 0
                                    


Dışarıdaki yaz güneşinin pencereden gözüne vurmasıyla yeni bir güne uyanmıştı Gözde. Bitkin bir halde yatağında doğrularak duvardaki saate baktı. Neredeyse öğle olmuştu. Ne kadar yatağa tekrar uzanıp uyumak istese de yoğun bir gün onu bekliyordu. Kendini zorlayarak yatağından kalktı ve üzerini değiştirdi. Yatağını toplayarak odasına çeki düzen verdikten sonra lavaboda elini yüzünü yıkayıp hafif bir makyaj yaptı. İşte şimdi dışarı çıkmaya hazırdı. Ama önce mutfağa girip babasının kendisine bıraktığı notu okuması gerekiyordu. Gözde'nin babası kadir Bey her gün evden çıkmadan önce mutlaka kızına uyanınca yapması gereken şeyleri hatırlatmak için bir not bırakırdı. Gözde mutfağa girer girmez kahvaltı masasının üzerinde duran notu görmüştü. Küçük not kâğıdını eline alarak okumaya başladı.

'' Günaydın bebeğim. Bugün pazartesi, spor kursun var biliyorsun. Saat 11:00'de orada olman gerek. Evden çıkmadan önce buzluktaki kıymayı mutfak tezgâhına çıkarır mısın? Biz gelene kadar buzu çözülmüş olur. Birde kumandaya pil alman için salondaki vazonun yanına para bıraktım. İki adet ince pil unutma. Kurstan çıkar çıkmaz seni kafeteryaya bekliyorum. İşler yoğun biliyorsun. Sana ihtiyacım olabilir. Kahvaltı yapmadan sakın evden çıkma. Akşam eve döndüğümde mutfağı kontrol edeceğimi biliyorsun. Seni seviyorum tatlım...

Gözde küçük not kâğıdını okuduktan sonra buruşturarak mutfak tezgâhının üzerindeki çöp kutusuna attı. Tost makinesinin fişini takarak dolaptan kaşar peyniri ve tereyağı çıkardı. Kendine iki tane tost hazırlayıp afiyetle yedikten sonra salona geçerek babasının bıraktığı parayı alıp cebine koydu. Yine her zamanki gibi fazla para bırakmıştı babası. Gözde babasından para istemeye çekinirdi her zaman. Bunu bilen Kadir Bey eve şu lazım bu lazım diye bahaneler üreterek sürekli ona harçlık bırakırdı. Bu durum uzun zamandır böyleydi ve artık aralarında ufak bir oyun haline gelmişti. Gözde evden çıkmadan hemen önce babasının notta yazdığı gibi kıymayı buzluktan çıkarıp mutfak tezgâhının üzerine bırakmayı ihmal etmemişti. Odasına girip akşamdan hazırladığı sırt çantasını alır almaz evden çıktı. Hava oldukça güzeldi. Bir an bu güzel havada kursa gitmek yerine güzel bir alışveriş yapmayı düşündüyse de bundan vazgeçti. Çantasından çıkardığı müzik çalarının kulaklarını takarak en sevdiği şarkılardan birini açtıktan sonra yürümeye başladı.

Spor salonunun bulunduğu caddeye varması yarım saatten az bir vakit almıştı. Kursun başlamasına daha on dakikadan fazla bir süre vardı. Ara sıra uğradığı müzik CD'leri satan bir dükkâna girerek raflardaki CD'leri tek tek inceledi. Gözde yabancı ve hareketli müziklerden hoşlanıyordu. İçinde 18 adet müzik olan bir CD'de karar kıldıktan sonra parasını ödeyerek dükkândan ayrıldı. Kursun başlamasına az bir süre kalmıştı. Adımlarını hızlandırarak spor salonuna doğru ilerlemeye başladı. Spor merkezine girer girmez soyunma odalarının bulunduğu alt kata indi. Soyunma odasının bomboş olması Gözde'nin geç kaldığı anlamına geliyordu. Aceleyle çantasındaki eşofmanlarını giyerek Aikido kursu için ayrılmış geniş salona doğru ilerledi. Salona girdiğinde hocanın henüz gelmediğini görünce rahatlamıştı. Kapıyı kapatıp arkadaşlarına doğru ilerledi.

'' Hey merhaba bugün geciktin '' dedi saçlarını atkuyruğu yapmış sarışın arkadaşı.

'' Evet uğramam gereken yerler vardı. Neyse ki hoca gelmeden yetiştim ''

'' Geçen hafta Özlem geç kaldığı için hoca bütün hareketleri onunla beraber yapmıştı hatırlıyor musun? ''

'' Evet hatırlıyorum. Bu gerçekten kötü olurdu '' dedi Gözde ve birlikte gülüştüler.

TAKSİM - ( KİTAP OLDU )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin