Gözde ve Zuhal merdivenlerden kantine doğru ilerlerken yanlarına arkadan yaklaşan sınıf arkadaşları Tolga, iki kızın arasına girerek ellerini omuzlarına attı.
'' Okulun en güzel iki kızı nereye gidiyor böyle? ''
'' Ellerini omzumdan çek yoksa bundan sonraki hayatını sol kolun olmadan yaşarsın.'' Gözde'nin bu tehditkâr sözünden sonra hemen ellerini çekmişti Tolga.
'' Kantine iniyoruz, istersen bize katılabilirsin. ''
'' Olur, peki okulun en güzel diğer kızı nerede? ''
'' O lavaboya girdi birazdan bize yetişir '' diye karşılık verdi Zuhal.
'' Lavaboya mı girdi? O zaman bu teneffüsü kaçırdı desenize. '' diyerek gülümsedi Tolga.
'' Neden? '' diye sordu Zuhal Tolga'nın yaptığı bu espriye gülerek.
'' Onun koridorlardaki tuvaletleri kullanmadığını herkes biliyor. Öğretmenler tuvaletine gittiyse teneffüsü de kaçırdı demektir. ''
Bu söz Gözde ve Zuhal'e sert bir yumruk gibi inmişti. Bir an birbirlerine bakakaldılar. Sınıf arkadaşları doğru söylüyordu. Miray öğretmenler tuvaletinden başka tuvalete girmezdi. Gözde'nin aklına sınıfta Miray'la konuştukları konu gelmişti. Miray'ın böyle bir delilik yapmış olabileceğini düşünemiyordu, ama yapmıştı işte.
'' Hayır hayır hayır lanet olsun, bunu yapmış olamaz '' diyerek panikledi Gözde. Tolga iki kızın neden birden yüzlerinin renklerinin değiştiğini anlamaya çalışıyordu.
'' Ne yapmış olamaz? '' diye sordu merakla.
'' Kantine in ve kim var kim yok herkesi toplayarak üçüncü sınıfların binasına gel hemen. ''
''' Üçüncü sınıfların binası mı? Çıldırdınız mı siz? O binanın kapısından içeri bile bakamayız. ''
'' MİRAY İREM'LE KONUŞMAK İÇİN ÜÇÜNCÜ SINIFLARIN BİNASINA GİTTİ. ŞİMDİ O LANET ÇENENİ KAPA VE KANTİNE KOŞ. BULABİLDİĞİN HERKESİ ORAYA GETİR! ''
Gözde'nin sesi bu sefer sert çıkmıştı. Tolga şimdi kızların neden bu kadar paniklediğini anlıyordu. Merdivenleri üçer beşer inip hızlıca kantinin yolunu tuttu. Gözde'yse Zuhal'in kolundan tuttuğu gibi en yakın çıkış kapısına doğru koşmaya başlamıştı bile.
*******************
Miray ağır adımlarla üçüncü sınıfların binasına ilerliyordu. Şuan yaşadığı duygunun korku mu heyecan mı olduğunu çözememişti. Oraya gireceğim ve hiçbir şey olmamış gibi geri çıkacağım diye düşündü içinden. Pencerede şaşkın gözlerle onu izleyen birkaç üçüncü sınıf öğrencisi gördü sonra. Miray'a bakıyorlardı. Onlarla göz göze gelmemek için tekrar önüne baktı Miray. Bu işi bugün halledecekti.
Gözde ve Zuhal uzun koridoru koşarak geçtikten sonra merdivenlerden hızlıca alt kata inmeye başladılar. Gözde'de yetişemeyeceğinin korkusu vardı. Onu o binaya girmeden durdurmalıyım diye düşünüyordu. Eğer yetişemezse bile o binaya Miray'ın arkasından tek başına gireceğini biliyordu.
Tolga kantine varır varmaz var gücüyle bağırmaya başladı.
'' HEY MİLLET BENİ DİNLEYİN...! ''
Kantindeki herkes kafasını çevirip bağıran bu manyakta kim diye bakıyordu. '' Miray Yılmaz üçüncü sınıfların binasına girmiş. Gözde ve Zuhal onu çıkarmak için oraya gittiler. Hemen benimle gelin bize ihtiyaçları olabilir. ''
Az önce uğultudan hiçbir şey anlaşılmayan kantinde bir an ölüm sessizliği oluşmuştu. Bu çocuk ne diyordu böyle diye düşünüyordu herkes. Sonra Miray'ın sınıf arkadaşları aralardan sıyrılarak Tolga'ya yaklaştı.
'' Ne dedin sen? bu gerçekten doğru mu? Miray üçüncü sınıfların binasına mı girdi? Hem de tek başına. ''
'' Sence şaka yapıyor gibi bir halim mi var ?'' dedi Tolga. Oda oldukça endişeli görünüyordu. Başta Miray'ın sınıf arkadaşları olmak üzere kantindeki tüm öğrenciler merdivenlere yönelmeye başlamışlardı. Tolga Gözde'nin verdiği görevi başarmanın sevinciyle en önden koşuyordu Miray'ı oradan çıkarmak için.
Miray binaya iyice yaklaşmıştı. Az önce pencerelerde sadece üç beş kişi varken şimdi neredeyse tüm pencereler doluydu ve Miray bahçeden bile onların kendi aralarında fısıldaştıklarını duyabiliyordu.
'' Ne yapıyor bu? Neden bizim binaya doğru yürüyor? '' diye bir ses duydu pencerelerde kendi aralarında konuşan kızların birinden.
'' Kapının önüne bir şey bırakıp gidecek sanırım '' dedi bir başka ses.
'' Hayır bence binaya girecek. ''
'' Saçmalama bunu yapamayacağını sende biliyorsun. ''
Konuşmalar git gide artıyordu ve Miray hepsini duyabiliyordu. Artık korkmuyordu. İçindeki duygunun heyecan olduğunu anlamıştı çünkü. Merdivenlerden çıkarak üçüncü sınıf binasının kapısına yavaş adımlarla yaklaştı. Kafasını yukarıya kaldırarak kendisini izleyen meraklı gözlere baktı son kez ve tekrar eğdi. Ellerinin titrediğini hissetti bir an. Bunu içinde patlamak üzere olan heyecanına verdi. Elini uzatıp kapının kolunu tuttu ve yavaşça çevirdi. Ve kapı açılmıştı. Tam içeri adım atmak için bir hamle yapmıştı ki duyduğu sesle olduğu yerde donakaldı.
'' YAPMA...! ''
Gözde'nin sesiydi bu. Arkasını dönerek birinci sınıfların binasının kapısındaki Gözde'yle göz göze geldi.
'' LÜTFEN YAPMA...! '' diye tekrar bağırdı Gözde. Ama bunu yapmalıydı ya şimdi ya da hiçbir zaman.
'' Üzgünüm '' diyebildi sadece fısıltıyla ve kapıyı iterek içeri girdi.
Aynı anda az önce dolu olan tüm pencereler birden boşalmıştı. Kimse Miray'ın gerçekten içeri girebileceğine inanmıyordu. Bu zamana kadar hiç bir öğrenci üçüncü sınıfların binasına girmeye cesaret edememişti. Peki bu kız da kimdi? Nasıl oluyordu da üçüncü sınıflara meydan okuyabiliyordu.
Miray içeri girer girmez giriş kattaki sınıf çizelgesine baktı. Eliyle 3-C' yi aradı ve buldu. İkinci katta sağdan dördüncü odadaydı. Ve merdivenlere yönelerek basamakları tek tek çıkmaya başladı. Miray'ı gören herkes şeytan görmüş gibi ona bakıyordu. Bu bakışları görmezden gelerek yoluna devam etti. Birinci kata varmıştı bile. Az önce pencereden merakla ona bakan üçüncü sınıf öğrencileri gerçekten içeri girip girmediğini merak ettikleri için koridora çıkmışlardı. Birinci katın başında iğne atsan yere düşmeyecek gibi bir kalabalık vardı. Miray bu kalabalığa da aldırış etmeden merdivenleri çıkmaya devam etti. Sadece bir kat kalmıştı. Sonra her şey bitecekti. İrem'le konuşup onu ikna etmenin bir yolunu bulmalıydı. Bunu yapmazsa ömrünün sonuna kadar bunun vicdan azabıyla yaşamak zorunda kalacaktı. Ve nihayet üçüncü kata varmıştı ama onu bekleyen sürprizden henüz haberi yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TAKSİM - ( KİTAP OLDU )
AcciónYedi romandan oluşacak TAKSİM serisinin ilk romanı '' Okullar Açılıyor '' Erkan Yılmaz, İspanya'da açtığı romanı, sokakların ve dansın büyülü atmosferiyle harmanlayarak sürdürüyor. Gizemli bir gösteri ve o gösteriyi gerçekleştiren dünyaca ünlü kore...