TAKSİM - ( KİTAP OLDU )

72.BÖLÜM

Günler çok hızlı geçiyordu. Miray okul çıkışlarından sonra tüm grubu spor salonunda toplayıp çalışmalara devam ediyordu. Şimdilik tek yardımcıları Ebru ve Gözde'ydi. Zuhal bir sandalyeye oturmuş bir yandan dondurmasını yiyor bir yandan da onları izliyordu. Çalışma bittikten sonra Miray tüm grubu toplayıp hafta sonu onları yeni mekânlarına götüreceğini söyledi. Artık çalışmalara orda devam edilecekti ve yeni öğretmenlerde orada onları bekliyor olacaktı. Bunlar Emre ve arkadaşlarından başkası değildi. Miray hafta sonuna kadar her okul çıkışında kendisiyle birlikte İrem'lerin binasından da müzik sesi geldiğini duyuyordu. Onlarda çalışmalara başlamıştı anlaşılan. Miray İrem ve grubunun nasıl çalıştığını neler yaptığını merak etmiyordu bile. Onları bir kez antrenman yaparken görmüştü ve notunu vermişti çoktan. Bu grubun çıkabileceği en süt seviyeyi biliyordu artık. Kendisi de ona göre hazırlanıyordu.

Hafta sonu geldiğinde Miray erkenden uyanarak kahvaltısını yapıp Zuhal'i de yanına alarak yeni mekânlarına gitti. Gözde Miray'lara uğramadan direkt evlerinin önünde binmişti mekâna gitmek için otobüse. Mekâna vardıklarında Emre ve arkadaşlarının onları beklediğini gördüler. Gözde hâlâ gelmemişti ama yolda olduğunu bildiren mesajlar atmıştı Miray'a. Miray'ın grubunun gelmesine daha bir saat vardı. Bu fırsattan yararlanarak Miray Emre ve arkadaşlarının arasında bir paylaşım yaptı. Çok kötü ve çok geride olanları Emre ve Miray eğitecekti. Orta seviyeleri Gözde, Gökhan ve Selim üstlenmişti. Geri kalan diğer dansçıları da Ebru, selim, Ertan ve Murat paylaşacaklardı. Tek bir müzikle çalışacaklardı ve bu müzik İrem'le yapılacak karşılaşmada kullanacakları müzik olacaktı. Miray grubunda en az on tane uçan kız istiyordu. Bunları eğitmekte yine onun göreviydi. Çünkü yanında getirdiği ve herkesten sır gibi sakladığı annesinden kalan günlükte bunun nasıl yapılacağı ayrıntılarıyla yazıyordu. Miray eskiden Fatih'e şimdi ise kendisine ait olan tek odalı bölmeye girip defteri açtı ve tüm önemli yerleri tekrar okudu. İşine yarayacak olan her şeyi kafasına not ediyordu. Tam annesine ait olan defterin sayfalarını çevirirken içeri birden Emre girmişti. Miray ani bir hareketle hemen defteri kapatarak hiç bir şey yokmuş gibi Emre'nin olduğu tarafa döndü ve defteri arkasında sakladı. Ama bir kere Emre defteri görmüştü.

'' O nedir, yoksa kopyamı çekiyorsun? ''

'' Hayır, şeyy o benim günlüğüm. Başımdan geçen her şeyi not alıyorum da '' dedi gülerek ve Emre'nin buna inanmasını ümit ederek.

'' Ah pardon, özür dilerim. Özel bir şeyler falan yazıyorsan ben sonra da gelebilirim. ''

'' Bende bitirmiştim zaten. ''

'' Senin öğrenciler yavaş yavaş gelmeye başladılar. Haber veriyim demiştim. ''

'' Peki tamam, hemen geliyorum '' diyerek Emre'nin tekrar kapıdan çıkmasını izledi Miray. Defterini güvenli bir yere sakladıktan hemen sonra oda diğerlerine katılmıştı. Emre'nin de dediği gibi grup toplanmaya başlamıştı. İkişerli üçerli gruplar halinde yeni mekânı doldurmaya başladılar. Miray tüm gruba okuldayken bu eski fabrikaya nasıl ulaşacaklarını ayrıntılı bir şekilde anlatmıştı. Hiç kimse burayı bulmakta zorluk çekmemişti o yüzden. İşlerini çabuk bitirip bir an önce eve dönmeyi planlıyordu. Çünkü hafta sonunu Selenay'la geçireceğine daha önceden söz vermişti. Eve varır varmaz güzel bir duş aldıktan sonra kardeşini ve Kenan'ı da alıp İstanbul turuna çıkmayı planlıyordu.

Tüm ekip toplandığında Miray önce bir yoklama aldı. Tüm dans grubu buradaydı. Miray daha önce Emre'yle de konuştuğu gibi gruptan iyi dans edemeyen birkaç kişiyi ayırarak başka bir tarafta topladı. Geri kalan kişileri ise rastgele gruplara bölüp her bir grubun başına arkadaşlarından birini geçirdi. Daha sonra her bir grup liderine hangi hareketlerden başlayacaklarına dair bilgiler verdikten sonra daha önce ayırdığı dans edemeyenlerden oluşan topluluğu yanına alarak bir köşeye çekildi. Aralarında şişko çocuğunda bulunduğu bu grupla birlikte diğerleri gibi onlarda çalışmaya başlamışlardı. Her saat başı 15'er dakika mola verdiler. İçlerinde oldukça keyif alanların yanı sıra sızlananlarda vardı. Ama bu daha ilk gündü ve önlerinde bir ay gibi kısa bir süre vardı. Miray bir ay içinde bu grubu adam etmek zorundaydı yoksa başına gelecekleri biliyordu. Çalışmalar aynı bu tempoyla sürecekti şimdilik ama ilerleyen günlerde yarışmaya az bir zaman kaldığında Miray grubu daha sık toplamaya ve onlarla daha çok vakit geçirmeye başlayacaktı. Bu gerekliydi çünkü her bir grup üyesinin bu işi ciddiye almalarını istiyordu. Burası eğlenceli bir kaç saat geçirecekleri bir yer değildi. Bu yüzden de disiplin şarttı. Miray çalışma bittikten sonra tüm grubu tekrar toplayarak yaptıkları çalışmaların öneminden ve İrem'le aralarında geçen diyaloglardan bahsetti öğrencilere. Herkes sanki karşılarında konuşan bir sınıf öğretmeniymiş edasıyla Miray'ı dinliyordu. Miray söyleyeceklerini bitirdikten sonra tüm grup dağılmadan önce herkese artık toplanma yerlerinin burası olacağını ve okulda artık çalışma yapmayacaklarını da söyledi. İrem veya onun arkadaşlarından birinin Miray'ları çalışırken izlemesini engellemek için bu şarttı. İlk gün Miray'a göre güzel geçmişti. Kendi grubuyla çalışırken diğerlerinin çalışmalarını da sık sık kontrol etmişti Miray. Özellikle Gözde ve Ebru'ya çok dikkat ediyordu. Onlarda aynı Miray gibi canla başla karşılarında duran öğrencilere bir şeyler öğretmeye çalışıyorlardı. Miray çoğu zaman Gözde'yle göz göze gelmişti ve gülümsemişlerdi birbirlerine. Fabrika tamamen boşaldıktan sonra geriye sadece Miray'ın ve Emre'nin arkadaşları kalmıştı. Miray Kenan'a telefondan mesaj atarak Selenay'la birlikte onu almaya gelebilirler mi diye sordu. Olumlu cevap gelince hayli sevinmişti. Yorgunluktan ölüyordu çünkü ve daha kardeşini gezdirecekti. 45 dakikalık bir zaman sonra Kenan'ın arabasının kornası terk edilmiş fabrikanın bahçesinin önünde çalmaya başlamıştı. Hep birlikte dışarı çıkarak arabaya yürüdüler ve Emre ve arkadaşlarıyla vedalaştıktan sonra arabaya atlayarak evlerinin yolunu tuttular.