'' Baba yine en büyük ve en güzel odayı ablam kaptı'' diye dert yanıyordu ufak kardeşi. Miray kardeşini belinden tuttuğu gibi havaya kaldırarak kendi etrafında bir tur döndürdü ve tekrar yere bıraktı.
''Çünkü benim senden daha çok eşyam var ve ben senin ablanım. O yüzden büyük oda benim küçük oda senin anladın mı? '' diyerek kardeşini yanağından öptü. '' Ama istediğin zaman benim odama gelebilirsin. Sana en sevdiğin hikâyelerden okurum. Eğer uslu durursan benimle birlikte de yatmana izin verebilirim. '' Selenay bu cevabı beğenmişti. Ablasıyla beraber uyumayı çok seviyordu. O yanında olduğu zamanlar kendini güvende hissediyordu. Miray'da küçük kardeşini çok seviyordu. Annesiz büyümenin ne kadar zor olduğunu çok iyi biliyordu. O annesini hayal meyal hatırlıyordu ama küçük kardeşi annelerini kaybettiklerinde daha çok küçüktü. Onu sadece resimlerden tanıyordu. Miray küçük kardeşini anne sevgisinden eksik bırakmamak için elinden gelen her şeyi yapıyordu.
Akşam olduğunda tüm ev olmasa da evin büyük bir bölümünün yerleşimi bitmiş durumdaydı. Miray bitkin bir halde merdivenlerden inerek kendini ilk gördüğü koltuğa bırakıverdi. ''Yorgunluktan ölüyorum ''diye dert yandı babasına. Yazlık ve kışlık bütün elbiselerini düzgün bir şekilde dolabına dizmekle uğraşmıştı bütün gün ve epeyce yorulmuştu. Miray alışveriş delisi bir kız değildi ama yine de fazlasından çok eşyaya sahipti. Sadece beğendiği şeyleri alıyordu ve bunlar genelde uçuk fiyatlı pahalı şeyler olurdu. Az sonra kardeşi Selenay'da merdivenlerden inerek ablası gibi bir koltuğa yığılıverdi. Miray çok acıkmıştı ve evdeki herkesin de kurt gibi aç olduğunu biliyordu.
'' Yemek işini nasıl yapalım baba, isterseniz bir şeyler hazırlayabilirim ''
'' Hayır kızım, hepiniz çok yoruldunuz eminim. Yemeği dışarıda yiyelim. Hadi hazırlanın da bir an önce çıkalım. ''
Miray tam yerinden kalkıp kardeşine doğru yürümeye başlamıştı ki çalan kapı ziliyle tüm ev halkı gibi oda şaşkına dönmüştü. Herkes birbirine bakıyordu.
'' Ben bakarım '' diyerek kapıya doğru koştu küçük Selenay.
'' Önce kim o diye sor'' demişti Miray ama Selenay kapıyı çoktan açmıştı bile. Miray ve babası şaşkın gözlerle kapıya doğru ilerlerken ince bir bayan sesinin '' merhaba tatlım biz yandaki evde oturuyoruz, anneni veya babanı çağırır mısın? '' dediğini duydular. Selenay çekimser hareketlerle kapıdaki yabancılara bakarken ablası ve babası çoktan yanında bitivermişlerdi. Kısa bir bakışmadan sonra ilk söze başlayan Miray'ın babası oldu.
'' Hoş geldiniz efendim. Adım Musa, bunlarda kızlarım Miray ve Selenay'' diyerek tokalaşmak için elini uzattı Musa Bey.
'' İyi akşamlar, benim adımda Melek, buda kızım Zuhal '' diyerek kendisine uzatılan eli boş çevirmemek için iki eliyle tuttuğu tepsiyi sol eline alarak sağ eliyle tokalaştı Melek Hanım. '' Şeyy biz yandaki evde oturuyoruz ve kızım ve ben düşündük ki siz yeni taşındığınız için yemek yapacak fırsatınız olmamıştır. Ev taşımak zor iştir bilirim. Bunları sizin için kızım Zuhal ile birlikte hazırladık '' diyerek elindeki tepsiyi gösterdi Melek Hanım.
'' Çok teşekkür ederim çok iyi düşünmüşsünüz '' diyerek nazik bir dille karşılık verdi Musa Bey. Miray'ın gözü sarışın kadının yanındaki kıza kenetlenmişti. Kız 1.65 boylarında kumral hafiften kilolu güzel bir kızdı ve hiç gözlerini kırpmadan sırıtarak Miray'a bakıyordu. İlk başlarda biraz tedirgin olsa da sonradan kızın alaycı bir şekilde değil de hayranlıkla kendisine baktığını fark etti. Miray'da heyecanlanmıştı. Yan evde yaşıt bir kız arkadaş olması hiçte fena bir şey sayılmazdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TAKSİM - ( KİTAP OLDU )
AksiYedi romandan oluşacak TAKSİM serisinin ilk romanı '' Okullar Açılıyor '' Erkan Yılmaz, İspanya'da açtığı romanı, sokakların ve dansın büyülü atmosferiyle harmanlayarak sürdürüyor. Gizemli bir gösteri ve o gösteriyi gerçekleştiren dünyaca ünlü kore...