50.BÖLÜM

21 5 0
                                    


Zuhal öğle paydosunda yaşadıkları gerilim dolu dakikalardan sonra nihayet sınıfına girip masasına oturmuştu. Miray ve Gözde ile arkadaş olmaktan mutluydu ama onlarla birlikteyken sürekli başları belaya giriyordu ve bunun nedeninin de Gözde olduğunu gayet iyi biliyordu. Miray ise sürekli onu dizginlemeye, kontrol etmeye çalışan kişiydi. Zuhal arkasını dönüp Gözde ve Miray'a baktı. Tam tekrar önünde dönüyordu ki sınıfın yakışıklı çocuğu ve az önce bahçede İrem ve arkadaşlarına cesurca konuşma yapan Emrah ile göz göze geldi. Ona bakıyor ve gülümsüyordu. Zuahl'de bu gülümsemeye karşılık verdikten sonra tekrar önüne döndü. Miray bu çocuktan uzak durması için Zuhal'i defalarca uyarmıştı. Bu çocuğun hareketlerinden ve davranışlarından hoşlanmıyordu Miray. Sınıftaki diğer çocuklara sanki ona hizmet etmek için buradalarmış gibi davranıyordu. Kantine bile başkalarını gönderip kendi ihtiyaçlarını onlara aldırıyordu. İnsan kullanmayı seviyor ve bunu gayet iyi beceriyordu. Zuhal her iki dakikada bir arkasını dönüp Emrah ile göz göze geliyordu. Önüne döndüğü zamanlarda bile Emrah'ın sürekli kendisine baktığını hissedebiliyordu. Tüm ders boyunca bu kaçamak bakışmalar devam etti. Teneffüs zili çaldığında ise ayağa kalktığı anda yanından geçen Emrah Zuhal'in masasına küçük bir kâğıt bıraktı. Zuhal kimse görmeden kâğıdı avucunun içine alarak elini cebine soktu ve kâğıdı sakladı. Miray ve Gözde ile birlikte kantine inmek yerine sınıfın arka sırasına geçerek cam kenarındaki boş bir masaya oturdular. Miray hâlâ Gözde'ye kızgındı. Bahçede yaşadıkları olay yüzünden Gözde'yi azarlıyordu ve bunda haklıydı. Miray üçüncü sınıflarla arasını düzeltmek için oldukça çaba harcamıştı ve Gözde yine bunu mahvetmeyi başarmıştı. Artık okulun dans grubuna girmek bir hayal olmuştu. Kısa bir süre sonra sınıfa Ebru girdi. Kantinde onları aramıştı ama bulamayınca sınıflarında olduklarını düşünerek yukarıya çıkmıştı ve onları bulmuştu.

'' Hey bende sizi arıyordum. Neden kantine inmediniz? ''

'' Pek gezme havamda değilim '' diye karşılık verdi Miray.

'' Evet biliyorum, öğle paydosunda bahçedeki gerginliği gördüm. ''

'' Gördün ve yanımıza gelmedin öyle mi? '' diye sert çıktı Gözde.

'' Belki ben gelmemiş olabilirim ama oraya 50 kişi yolladım hanımefendi. ''

'' Anlamadım, ne yaptın? '' Miray Ebru'nun bu cümlesine şaşırmıştı.

'' İrem ve arkadaşlarının size doğru geldiğini gördüğüm an bir şeylerin olacağını önceden tahmin ettim ve kantine koşarak ne kadar tanıdığım varsa sizin yanınıza yolladım. ''

'' Gerçekten de bunu sen mi yaptın? ''

'' Evet ben yaptım. Orada olmayı bende çok isterdim ama üçüncü sınıflarla aramı bozmak istemiyorum. Hem İrem'in yanındaki iki kızı da tanıyordum ve çoğu zaman onlarla sivilde de görüşüyorum. ''

'' Her şey için teşekkür ederim gerçekten. '' Miray öne doğru bir adım atarak Ebru'yu kollarının arasına aldı. '' Bana bir iyilik daha yapar mısın ne olur? ''

'' Elimden geleni yaparım. ''

'' Beni ve İrem'i baş başa konuşabileceğimiz bir yerde buluştur. Başka hiç kimse olmayacak sadece o ve ben. Onu belki ikna edebilirim. Bunu benim için yapar mısın? ''

'' Şeyy bu biraz zor olacak ama imkânsız değil. Dediğim gibi elimden geleni yaparım. İrem'in en yakın arkadaşlarını tanıyorum. Onlarla senin için konuşurum. Ama bunu kabul edip etmemek tamamen onun elinde unutma. ''

'' Sana bir kez daha borçlandım. Peki o arkadaşlarınla bugün konuşabilir misin? ''

'' Bugün mü? Yanlış hatırlamıyorsam daha bir saat önce İrem'le bahçede neredeyse birbirinizi yemek üzereydiniz. Bence biraz bekleyelim. Ortalık sakinleştikten sonra onlarla konuşacağım sana söz veriyorum. ''

'' Peki, tamam. '' Miray biraz olsun rahatlamıştı. Bu olayı artık çözme zamanı gelmişti. İrem'le konuşacak ve gruba girmek istediğini söyleyecekti.

Teneffüsün bittiğini işaret eden zil çaldığında Ebru çoktan sınıftan çıkmıştı. Üç kız arka sıradan kalkarak kendi yerlerine oturdular. Biraz sonra sınıfın yakışıklı çocuğu da masasına dönmüştü. Zuhal'in yanından geçerken yine göz ucuyla onu süzmüştü Emrah. Kimseye belli etmeden elini cebine sokarak Emrah'ın verdiği küçük kâğıdı çıkardı ve açtı. Kâğıttaki yazıyı okur okumaz gülümsemeye başladı. Çünkü kâğıtta '' çok güzel gülüyorsun :) '' yazıyordu. Hemen altında yazan telefon numarasını da aklının bir ucuna kaydetmişti Zuhal.

pZZ

TAKSİM - ( KİTAP OLDU )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin