TAKSİM - ( KİTAP OLDU )

27.BÖLÜM

İkizler yanlarındaki sarışın çocukla birlikte arabadan indiler. '' MAGİC LİFE '' yazan kocaman ışıklı tabela tüm sokağı aydınlatıyordu. Diskoya girebilmek için bekleyen onlarca kişi uzun kuyruklar oluşturmuştu. Nida ve Nisa sıraya girmeden kendilerine verilen ve sadece grup liderlerinde bulunan özel geçiş kartı ile yan taraftaki kapıdan içeri girdiler. Bu mekân patrona aitti ve İstanbul'daki tüm dans gruplarının ortak buluşma yeri sayılırdı. Bu mekâna sadece dans gruplarının liderleri ve grup elemanları girebiliyordu. Sivil gençler veya herhangi bir gruba üye olmayan diğer dansçılar bu mekâna ayak basamazdı. İçerisi yine tıklım tıklımdı. Çılgın müzikler eşliğinde kendilerinden geçenler, sarhoş olup bir kenara yığılanlar ve sevgilileriyle öpüşen çiftler yine diskoyu doldurmuştu. İkizlerin girmesiyle bir an bir coşku seli yaşandı. Tüm kalabalık onları selamlarcasına bağırıyordu. İkizler bu yoğun tezahürattan oldukça memnun gibi görünüyorlardı. Bu yoğun ilginin sebebi geçen gece yaptıkları gösteriydi ve herkes bu gösterinin kaç puan alacağını merak ediyordu. Nida ve Nisa kalabalığın içinden zorlukla geçerek hemen sağdaki merdivenlerden yukarı çıktılar. Merdivenlerin sonundan tekrar sağa dönerek başında iki tane iri yapılı koruma olan kapıya doğru yaklaştılar. Burası patronun odasıydı.

'' Ona bizim geldiğimizi haber verir misin? '' dedi Nisa kibar bir dille. Sol kolunda kocaman bir yılan dövmesi olan koruma görevlisi başıyla onay vererek kapıyı bir kez çaldı ve içeri girdi. Beş saniye kadar sonra dışarı çıkarak '' sizi bekliyor, içeri girin '' diyerek Nida ve Nisa'ya yol verdi. Nida arkasına dönerek '' sen burada kal '' dedi yanlarındaki sarışın yakışıklı çocuğa. Bu kız Nida'nın sevgilisiydi. Uzun zamandır birlikteydiler. İkizler içeri girdikten sonra kapı kapanmıştı. Patron elinde sigarasıyla onlara gülümsüyordu. Patron lakaplı bu adam İstanbul'daki tüm sokak dansı gruplarının tek lideriydi. Onun haberi olmadan kimse İstanbul sokaklarında dans gösterisi yapamazdı. Her gösteri onun onayı ile olur ve her gösteriden sonra çekilen videolar onun yurtiçinden ve yurtdışından milyonlarca üyesi olan bir siteye eklenip puanlamaya tabii tutulurdu. Tek bir üyenin tek bir puan verme hakkı vardı ve her puan bir beğeni demekti. Böylece yapılan gösterinin kaç puan aldığıyla beraber kaç kişinin de izlediği ortaya çıkıyordu.

Patron iki kız kardeşin nam-ı diğer İkizlerin odaya girmesiyle birlikte ayağa kalkarak kollarını iki yana açtı. Onları gördüğüne sevinmiş gibi bir hali vardı. Herkes gibi oda İkizlerin yaptığı gösterinin orijinal kaydını merak ediyordu çünkü. Patronun himayesinde olup İstanbul sokaklarında gösteri yapan bir sürü dans grubu vardı ama İkizlerin yeri Patron için her zaman ayrıydı. Bu kızları çok seviyordu çünkü yaptıkları bütün gösterileri yüksek puan veya nam için değil, tamamen dansa olan tutkuları için yapıyorlardı. İstanbul sokaklarının en büyük ve en sevilen ikinci grubu olmalarının sebebi de buydu.

'' Hoş geldiniz kızlar, bende dört gözle sizi bekliyordum. Duyduğuma göre müthiş ve kusursuz bir gösteri olmuş. ''

Patron iki kızla da tokalaştıktan sonra oturmaları için onlara sandalyeleri işaret ederek kendi sandalyesine kurulmuştu. Gayet keyifli görünüyordu.

'' Evet, aynen dediğin gibi müthiş bir gösteri oldu. Kardeşim ve ben her zamanki gibi adımıza ve şanımıza uygun bir gösteriye daha imza attık. ''

'' İşte bu harika. Peki herhangi bir sorunla karşılaştınız mı? ''

'' Hayır, sorun çıkmadı. Tüm önlemleri almıştık zaten. Bu gösteri için çok çalıştık. Bunu sende biliyorsun. ''

'' Evet kızlar, evet biliyorum. Ve şunu söylemeliyim ki sizi her zaman takdir ediyorum. Sizin gibi genç ve yetenekli dansçılara her zaman ihtiyacım olacak. Ben size hizmet etmek için buradayım. Sizi bir arada tutmak için. Şimdi söyleyin bana, emanet yanınızda mı? ''

'' İşte burada '' diyerek cebinden çıkardığı CD'yi Patrona doğru uzattı Nida. Patronun övgü dolu sözlerinden oldukça memnun kalmıştı. Onunla aralarında müthiş bir bağ vardı ve bu bağın bozulmaması için ellerinden gelen her şeyi yapmaya hazırdı.

Patron CD'yi laptopuna yerleştirip video görüntülerine göz attı. Gerçektende müthiş bir gösteri olmuştu. CD'yi bilgisayarına kopyalayarak orijinalini tekrar kızlara verdi. Bu her zaman böyleydi. Orijinal kayıtlar her zaman grup liderlerinde olması gerekiyordu.

'' Gerçekten de iyi iş çıkartmışsınız. Daha önce bu caddede gösteri yapmak için izin isteyen olmamıştı. Bildiğim kadarıyla oldukça işlek bir cadde burası. Cesaretiniz için sizi ayrıca kutluyorum kızlar. ''

'' Sence bir milyonun üzerinde puan alır mıyız? ''

''Ahh, kendinize bu kadar küçük hedefler koymayın kızlar. Siz daha iyilerini yapacak kapasitedesiniz. Eminim gösterinizi herkes beğenecek ve adınıza yakışır bir oy alacaksınız. ''

Nida ve Nisa'nın yüzü gülüyordu. Daha önce yaptıkları birçok gösteri bir milyonu geçmeyi başarmıştı. Bu gösterileri de onlardan biri olarak yerini alacaktı. Tam ayağa kalkarak çıkmak için izin isteyecekleri anda Patron tekrar söze girmişti.

'' Bu aralar pek ortada görünmeyin. Polisler birkaç gün boyunca bu olayı araştıracaklar ve tahminimce bir hafta sonra falan ipucu bulamayacakları için olayı rafa kaldıracaklar. Bu süre zarfında dikkat çekmemeye ve gece dışarı çıkmamaya çalışın. Grubunu da bu konuda uyarmanı istiyorum. Şimdi aşağıya inip benden bir şeyler için. Tüm mekan sizindir kızlar, gidin dilediğiniz gibi eğlenin. Bende yarım saate kadar videonuzu siteye yükleyip oylamaya sunmuş olurum. ''

'' Pekala, seni görmek güzeldi. Bizim için dua et olur mu? '' diyerek ayağa kalktı iki kız aynı anda. Patron bir görüşme daha mutlu sonla bitmişti. O odadan hiç çıkmak istemiyormuşçasına yavaş adımlarla kapıya doğru ilerledi İkizler. Kapıdan çıkar çıkmaz ise heyecanına yenik düşen Nisa konuşmaya başlamıştı.

'' Sence beğenecekler mi dersin? Bir milyonu gerçekten de geçebilir miyiz? ''

'' Bizim hangi gösterimiz bir milyonun altında kaldı söyler misin? Tabi ki geçeceğiz ve tüm İstanbul bizi konuşmaya devam edecek. Hadi beni takip et. Biraz eğlenmek bizimde hakkımız öyle değil mi? '' diyerek kalabalığa karıştılar. Nida yanındaki yakışıklı çocukla çoktan müziğin ritmine bırakmıştı kendini. Nisa ise bir köşeye çekilip tek başına kalabalığı izlemeye başladı.

'' Dans etmek ister misin? '' diye bir ses geldi arkasından. Ani bir hareketle arkasını döndü. Bu çocuğu tanıyordu. Oldukça yakışıklı ve çekici biriydi. Nisa bu çocuğun hangi gruptan olduğunu hatırlamaya çalıştıysa da bunu başaramadı.

'' Peki '' diyebildi sadece. Yüzünün kızardığından emindi. Utandığında hemen yanakları kıpkırmızı oluyordu. Bu ilk dansı değildi belki ama her zamanda başka grubun yakışıklı çocuklarıyla da dans etmiyordu. Kendisine bakıp gülümseyen kardeşine '' ne'' anlamında mimik yaptıktan sonra yakışıklı çocukla beraber çalan müziğin ritmine bıraktılar kendilerini. Dakikalar geçtikçe müzik daha da güçleniyor zaten az sayıda olan ışıklar kapanmaya devam ediyordu. Nisa bir an dans ettiği çocukla çok yakınlaştıklarını fark etti. Neredeyse tek vücut olmuşlardı. İçerisi o kadar karanlıktı ki çocuğun gözlerinin içini göremiyordu bile. Ama kollarındaki çocuğun dudaklarının kendi dudaklarına yaklaştığını fark etmişti. Tam hayır demek için ağzını açmıştı ki yakışıklı çocuğun dudakları çoktan hedefini bulmuştu bile. Nisa bir an karşı koymaya kalkışsa bile çocuk çoktan Nisa'nın incecik belini kavrayıp kendi vücuduna yaslamıştı. Direnişten bir sonuç çıkmayacağını anlayan Nisa kendini bu yakışıklı çocuğun kollarına bırakmıştı. Nida içerisi zifiri karanlık bile olsa öpüşen kızın Nisa olduğunu görebiliyordu. '' O çocuğu benim yolladığımı bilse beni öldürür '' diye düşündü içinden ve kendini sevgilisinin kollarına bıraktı.