Miray ve Selenay sabah erkenden kalkıp kahvaltılarını yapmışlardı. Bugün pazartesiydi ve babası bugün İspanya'ya dönecekti. Miray babasından ayrılacağına bir yandan üzülürken bir yandan da artık rahat hareket edebileceğine seviniyordu. Babası gittiğinde artık ona kimse karışamazdı. Tabi babasının bulduğu şu yeni bakıcı yâda koruma her neyse onun dışında. Miray bu yeni adamdan hiç hoşlanmamıştı. Sert bir yapısı ve güven vermeyen bir görüntüsü vardı. Bu adamla ilgili tek olumlu şey adamın yakışıklı olmasıydı. Miray nasıl olurda yıllarca babasının korumalığını yapmış bu adamı tanımazdı hala anlam veremiyordu. Ne olursa olsun bu adamdan kurtulmalıydı. Bu konuyla babasını yolcu ettikten sonra ilgilenecekti.
Musa Bey odasında bavulunu hazırlıyordu. Türkiye'de kısa bir süre kalacağı için fazla bir eşya getirmemişti. Sadece özel eşyalarını ve bir kaç takım elbiseyi bavula yerleştirdi. Diğer eşyalarına dokunmadı bile. Çünkü arada İstanbul'a kızlarını görmeye gelecekti. O yüzden burada da eşyaları olsun istiyordu. Odasına gelen kızlarının seslerini telaştan duymamıştı bile.
'' Merhaba baba yardım ister misin? '' dedi Miray babasına olan kızgınlığını gizlemeye çalışarak.
'' Merhaba tatlım. Yardım etmek istiyorsan şu takım elbiseyi kılıfına geçirebilirsin. ''
Miray babasının gösterdiği takım elbiseyi alarak kılıfa sokmaya başladı. Selenay babasının yatağına çıkmış ablasını ve babasını izliyordu.
'' Bizi görmeye geleceksin değil mi baba? ''
'' Tabi ki geleceğim. Müsait olduğum her hafta sonunda yanınızdayım. Benden öyle kolay kolay kurtulacağınızı sanmayın '' dedi Musa Bey gülümseyerek. Kızlarından ayrılmayı aslında hiç istemiyordu. Ama bir yığın iş ve bitmek bilmeyen toplantılar İspanya'da onu bekliyordu. Ve artık kızlarının güvende olduğunu biliyordu. Çünkü kızlarını eski koruması Kenan'a emanet etmişti. Bu adama güveniyordu. Kızlarına gözü gibi bakıp kollayacağından emindi. Miray takım elbiseyi kılıfına koyduktan sonra ikiye katlayarak babasının bavuluna düzgünce yerleştirdi. Ona hâlâ biraz kırgındı. Ama bugün babasından ayrılacağı için bunu belli etmemeye çalışıyordu. Babasıyla kırgın bir şekilde ayrılmak istemiyordu.
'' Geçen geceki yemekte seninle yüksek sesle konuştuğum için özür dilerim baba. ''
'' Problem değil tatlım. Ben onu çoktan unuttum bile. Ebeveynler ile çocukları arasında bu tür tartışmalar her zaman olur. Önemli olan kalplerin bir olmasıdır. Seni ve kardeşini ne kadar sevdiğimi biliyorsun. ''
'' Bizde seni seviyoruz baba. '' diyerek babasının gönlünü aldı Miray. '' Bugün okul kayıtları başlıyor biliyorsun değil mi? ''
'' Evet biliyorum kızım. ''
'' İstersen ilk önce Selenay'ın okuluna gidelim. Onun kayıt işlemlerini bitirdikten sonra benim okuyacağım okula gideriz. '' Miray cümlesini bitirdikten sonra babasından bir tebessüm bekledi ama tam aksine babasının yüzü düşmüştü.
'' Bunu çok isterdim kızım ama öğleden önce uçağa binmem gerek. Çok üzgünüm ama sizinle birlikte gelemeyeceğim. Okuyacağınız okulları görmeyi inan ki bende çok isterdim. Bunun için gerçekten üzgünüm ve sizden binlerce kez özür diliyorum. ''
'' Bizimle birlikte gelmeyecek misin baba? '' dedi Selenay hüzünlü bir ses tonuyla.
'' Maalesef gelemeyeceğim benim biricik kızım. Benim yerime size Kenan ağabeyiniz eşlik edecek. Kayıt işlemlerinizi de o halledecek. Yani veliniz o olacak. Sizinle evde vedalaşmayı düşünüyordum. Ben havaalanına giderken sizde Kenan ağabeyinizle okullarınıza gidersiniz. ''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TAKSİM - ( KİTAP OLDU )
AcciónYedi romandan oluşacak TAKSİM serisinin ilk romanı '' Okullar Açılıyor '' Erkan Yılmaz, İspanya'da açtığı romanı, sokakların ve dansın büyülü atmosferiyle harmanlayarak sürdürüyor. Gizemli bir gösteri ve o gösteriyi gerçekleştiren dünyaca ünlü kore...