85.BÖLÜM

14 5 0
                                    


Okullar kapandıktan sonra Miray, Gözde ve Ebru tüm hafta boyunca grubu mekânda toplayıp sıkı bir çalışma yapmışlardı. Eğlenceli ve gayet keyifli geçen bir haftalık çalışma sonunda nihayet yarışmaya hazırlardı artık. Başta Emre ve arkadaşları olmak üzere herkes bu gösteriyle dereceye gireceğine emindi Miray'ın. İlk yarışmadan daha çok ümitliydiler ve daha çok çalışmışlardı bu yarışmaya. Orada tüm İstanbul'dan gelecek liseler, aileler ve dansa meraklı birçok insan olacaktı. Yarışma tam üç gün sürecekti ve bu üç gün boyunca hazırlandıkları gösteriyi tekrarlayacak bolca vakit bulacaklardı.

Nihayet o gün gelmişti. Miray'ın dans grubuyla birlikte Emre ve arkadaşları da gösterinin yapılacağı Abdi İpekçi Kapalı Spor Salonu'na doğru yola çıkmışlardı. Miray'ın dans grubu 50 kişiden oluşuyordu. İlk başta 52 kişi olsalar da Miray düzenli olarak mazeretsiz çalışmalara gelmeyen iki kişiyi daha gruptan çıkarmıştı. Miray gösterinin yapılacağı salona Kenan ve kardeşiyle birlikte gitmek istiyordu ama gruptan ayrılmamak için onlarla birlikte okulun kiraladığı otobüsle gitmeye karar verdi. Kenan Selenay ve Zuhal'le birlikte gelecekti salona. İyi bir yer tutmaları için erkenden yola çıkmışlardı ama tam da tahmin ettikleri gibi salon neredeyse ağzına kadar insan olduydu. Yinede gösteriyi net görebilecekleri bir yer bulmayı başardı Kenan. Miray'ın bulunduğu otobüs dans grubuyla birlikte nihayet spor salonunun park yerine varmıştı. Otobüsten iner inmez kapıdan içeri giren tüm grup kendilerine ayrılan odaya girerek hazırlanmaya başladılar. Bugün onların grubuna sıra gelir mi gelmez mi bilmiyorlardı ama yinede her şeye hazırlıklı olmalıydılar. Miray tüm grup bir aradayken onlara bolca hatırlatmalar yaptı. Herkes üzerine düşen görevi biliyordu. Hazırlanmaları bittikten sonra gösterinin yapılacağı salona geçerek kendilerine bir köşe seçtiler. Diğer okullarda salondaydı. Salonun farklı köşelerine yayılmışlar isim listesinden isimlerinin okunmasını bekliyorlardı. Miray'ın sayabildiği kadarıyla bu sene 50'den fazla lise katılmıştı yarışmaya. En kalabalık grup onların grubuydu. Çoğu liselerin 20 ila 30 kişi arası dansçısı vardı. Ve kürsüye çıkan beyaz saçlı ve takım elbiseli adam listenin en başındaki lisenin ismini okuyarak onları gösterilerini sunmak için piste çağırdı. Miray'ın heyecanı artık ikiye katlanmıştı. Gösteriler başlamıştı sonunda. Salonda müthiş bir kalabalık vardı ve kalabalığın içinde Kenan, Selenay veya Zuhal'i görebilmek bir mucizeydi. Ama Miray onların kendisini izlediğinden emindi. İsmi okunan lise ortaya gelerek müziği başlattılar ve yarışma ilk lise olan Zeytinburnu Güzelbahçe Anadolu Öğretmen Lisesi'nin gösterisiyle başlamış oldu. Miray yanında not defteri ve kalem getirmişti. Her gösteriyi izledikten sonra onlara kendi çapında notlar vererek değerlendirmeye alıyordu. Şu ana kadar 10 gösteri yapılmıştı ve Miray bu 10 liseyi de gösterileriyle geçeceğinden emindi. Gösteriler hızla devam ediyordu. Her gösteri bitişinde bir sessizlik oluşuyor ve ismi okunan lisenin sevinç çığlıklarıyla bu sessizlik sona eriyordu. Miray bugün yarışmaya kayıt olan tüm liselerin gösterisini yapacağını öğrenmişti yetkili birisinden. Bugün jüri üyelerinin seçtiği liseler yarın çeyrek final için mücadele edecekti. Her lise sonraki gün aynı gösterisiyle dans edecekti. Yani yarışmaya iki gösteriyle katılmak yasaktı. Bunu jüri üyeleri istemişti. Yapılan gösterileri akıllarında tutmaktansa tekrar izleyerek değerlendirmeye almak daha kolaydı. Yaklaşık 20'ye yakın lise gösterisini tamamlamıştı ve Miray kendisini zorlayacak bir gruba daha rastlamamıştı. Eğer böyle giderse yarışmayı kazanacaklarına emindi artık. Üç gösteri daha bittikten sonra sıradaki lisenin geçen sene birinci olan dans grubu olduğunu öğrendi Miray Ebru'dan. Nefesini tutup pür dikkat gösteriyi izlemeye başlamıştı. Gerçektende güzel dans ediyorlardı ve onlarında on tane uçan kızları vardı. Ama Miray buna hazırlıklı gelmişti. İrem'le karşılaştıkları o yarışmada on uçan kız kullanmıştı Miray ama bu yarışma için bu sayıya beş kişi daha eklemişti. Geçen senenin şampiyonu danslarını bitirdiğinde salonda müthiş bir coşku seli yaşanmıştı. Oldukça popüler oldukları belliydi ve Miray bile yaptıkları bu gösteriye 100 üzerinden 95 vermişti. Kendisini zorlayacak tek rakip şimdilik onlar görünüyordu. Kürsüye çıkan beyaz saçlı adam 45. liseyi de gösterisini sunmak üzere piste çağırmıştı. Geriye çok az lise kalmıştı. Bunlardan biri de sabırsızlıkla sıralarını bekleyen Miray'ın grubuydu. Miray yanında duran Gözde'ye baktı. Oda oldukça heyecanlı görünüyordu. Tüm dikkatiyle liselerin yaptığı gösterileri izliyor, kendince yorumlarda bulunuyordu. Gösteri sırasında uyumsuzluk yapan düşen, tökezleyen, ve hareketleri unutan 10'a yakın lise olmuştu. Miray bunların bu turda eleneceğinden emindi. Tek korktuğu şey ise aynı durumun onlarında başına gelmesiydi. Fırsat buldukça arkasını dönerek grubu motive ediyor, onları cesaretlendirerek kendilerine güvenmelerini sağlıyordu. Miray'ın not defterinde sadece üç lise 90'ın üzerinde not almıştı Miray'dan. Bunlardan biri de geçen senenin şampiyonlarıydı. Beyaz saçlı adam kürsüye çıkıp 48. grubu anons ettiğinde Miray'ın kalbi yerinden fırlayacakmış gibi oldu. İşte sıra onlara gelmişti. Miray tüm grubu ortada birleştirerek hep birlikte bir yuvarlak oluşturmalarını sağladı. Herkes birbirlerinin omuzlarına ellerini koyarak hep birlikte ''YEŞİLKENT '' diye bağırdılar. Ve sonra müzik çalmaya başladı. Miray ve arkadaşları haftalardır hazırlandıkları o gösteriye başlamışlardı. Başlangıçtaki ilk vurgulu müzikte aynı anda havaya atılan 15 uçan kız tüm salondan alkışı almıştı bile. Miray bir yandan dans ederken diğer yandan da jüri üyelerinin yüzlerine bakıyordu. Birbirleriyle konuşup kafalarını sallıyorlardı. Gösteriyi beğendiklerine emindi artık. Dansın ortalarında sıra solo gösterilere gelmişti. Miray, Gözde ve Ebru ortaya gelerek aynı anda yaptıkları hızlı hareketlerle bir alkış daha almışlardı. Ve Miray üçlü hareketler biter bitmez kendini yere atarak en sesinin üzerinde bacakları havada olacak şekilde hızla dönmeye başladı. Salonda artık yer yerinden oynuyordu. Bu hareketi çoğu erkek dansçı yapamazken bir kız dansçının böyle bir hareket yapmasıyla tüm salon coşkuya boğulmuştu. Miray artık yarışmayı kazandıklarına emindi. Geçen senenin şampiyonu olan lise bile bu kadar alkışlanmamıştı. Ve son olarak piste yine şişko çocuk çıktı. Herkes merakla bu çocuğu izlemeye başlamıştı. Miray ismi Murat olan bu çocuğa İrem'le olan yarışmalarından sonra daha da çok hareket göstermişti. Murat dans konusunda kendini geliştirmeyi kısa sürede başarmıştı. Her şeyi Miray'a borçluydu. Ortaya çıkan Murat birkaç bilek hareketinden sonra bacaklarının ikisini de tam açarak olduğu yere oturdu. 90 kiloluk bir çocuktan bu hareketi beklemeyen tüm salon yine alkışa boğulmuştu. Ve hiç destek almadan oturduğu gibi tekrar ayaklarını içe doğru çekerek ayağa kalktı Murat. Ve az önce Miray'ın ensesinde döndüğü hareketin bir benzerini ellerinin etrafında bacakları yukarı gelecek şekilde yaptı. Buda inanılmaz bir coşkuya sebep olmuştu. Salondaki izleyiciler artık gösteriyi ayakta alkışlıyorlardı. Miray ve Gözde sevinçten havalara uçacak haldeydiler. Ve müzik en son 15 kişinin aynı anda havaya atılmasıyla sona ermişti. Miray şimdi daha net görebiliyordu. Tüm salon onları ayakta alkışlıyor, inanılmaz bir tezahürat yapıyorlardı. Jürilerin hepsinin gösteriyi beğendiğine adı gibi emindi artık. Miray arkasını döner dönmez diğer tüm liselerin onlara hayretler içince baktığını gördü. Az önce sıra bekledikleri köşeye çekilerek bir sonraki gösteriyi izlemeye başlamışlardı artık. Miray salonda Kenan ve Selenay'ı aradı ama onları bir türlü göremiyordu. Emre ve arkadaşlarını da görememişti. Salon çok kalabalıktı Onları görememesi normaldi. Ve sonunda tüm liseler danslarını bitirmiş, sıra ilk 20'yi ve aldıkları puanları açıklamaya gelmişti. Liselerin ismi yaptıkları performansa göre tek tek okunmaya başlandı. Miray sabırla kendi isimlerini bekliyordu. Ve beklediği o an gelmişti. Jüriden 98 puan aldıkları için isimleri en son okunmuştu. Geçen senenin şampiyonu olan grup ise aynı Miray'ında oyladığı gibi 95'te kalmıştı. Miray ve arkadaşları çığlıklar atarak bu anı kutladılar. Miray, Gözde ve Ebru'ya sarılarak havalara zıplıyordu. Daha sonra tek tek her dansçıyla kucaklaştı ve onlara sıkı sıkı sarıldı Miray. Ama daha her şey bitmemişti. Aynı gösteriyi yarın ve diğer günde yapmaları gerekiyordu. Üç gün sürecek gösterilerde üç gün boyunca aynı gösteriyle yarışacaklardı ve hata yapan grup direkt elenecekti. Miray bu konuda herkesi uyarmayı ihmal etmedi. Sık sık arkadaşlarına geriye sadece iki dans kaldığını ve sonunda kupayı alıp evlerine döneceklerini ve çok dikkatli olmalarını söylüyordu.

Akşam eve döndüklerinde Miray heyecandan düşüp bayılacak gibiydi. Kenan, Zuhal ve Selenay çoktan evde onu bekliyorlardı. Miray kendi grubuyla otobüsle geldiği için onlardan sonra varmıştı eve. Otobüste tam bir coşku havası vardı. Okullarının önüne gelene kadar hiç kimse oturmamıştı. Okula vardıklarında müdür Halil Bey onları kapıda karşıladı. Oda gösteriye gelmişti ve yaptıkları gösterinin olağanüstü olduğunu ve birinci seçileceklerine emin olduğunu söyledi Miray ve grubuna. Sonra onları bekleyen servis araçlarıyla hep birlikte evlere dağılmışlardı. Ve nihayet evine adım atmıştı Miray. Kapıdan içeri girer girmez boynuna atlayan Selenay'ın sevinç çığlıklarıyla karşılaştı. Evdeki herkesin yüzü gülüyordu.

'' Vay canına böyle dans edebildiğini bilmiyordum '' demişti Kenan. '' Şimdi anlıyorum neden büyük dans gruplarının peşinde koştuğunu '' diyerek gülümsemişti sonra.

Miray Kenan'ında boynuna sarılarak onu kucakladı. İçi içine sığmıyordu. Tüm salonu coşturmayı başarmıştı Miray ve arkadaşları. Zuhal çoğu zaman onlarla birlikte çalışmalara geldiği için dansı önceden görmüştü. Ama yarışma havası onu bile heyecanlandırmaya yetmişti. Oda Miray'a sarılarak uzun uzun kucakladı.

'' Harikaydın bebeğim, Bir melek gibi süzülüyordun pistte. İnan bana bu yarışmayı kazanmayı en çok sen hak ediyorsun '' dedi Zuhal'de. Miray'la tanıştığı günden beri ona olan hayranlığı git gide artıyordu. Onu tanıdığı için ve onunla arkadaş olduğu için kendini çok şanslı hissediyordu.

Miray, Gözde'nin de onlara katılmasıyla birlikte üç arkadaşıyla beraber güzel bir restorana yemeğe gittiler. Kenan, Selenay, Miray, Gözde ve Zuhal.'den oluşan beşli müthiş bir gece geçirdi. Hep birlikte bol bol konuşup gülüştüler ve bu günkü yarışmadan bahsettiler. Miray onları salonun içinde ne kadar aradığını fakat bir türlü göremediğinden bahsetmişti. Yarınki gösteride Kenan Miray'a yerini belli etmek için eve dönüş yolunda mavi bir lazer satın aldı. Miray salona girdiğinde Kenan lazeri Miray'a doğru tutarak yerini belli edecekti, bu fikre herkes çok gülmüştü ama işe yarayacağını da biliyorlardı.

Ertesi gün yani dans yarışmasının ikinci günü dünkü kalabalığa göre biraz daha sakin gibi görünüyordu. Geriye artık 20 lise kalmıştı. Miray'ların dans grubu 12. sırada çağırılarak gösterilerini tekrarlamaları için piste davet edilmişti. Dünkü gösterinin aynısını hiç bir hareketi değiştirmeden tekrar sundular izleyicilere. Salon yine inanılmaz derecede coşmuştu. Gösteri bitiminde yine herkes ayakta alkışlamıştı gösteriyi. Yanlış zamanlama yapan ve dünkü dansı değiştiren iki dans grubu daha diskalifiye olmuştu. Ve sıra jüri üyelerinin yarıfinale kalan 8 liseyi açıklamasıyla gün sona ermişti. Miray ve grubunun ismi yine son sırada okunmuş ve dünkü ile aynı puanı almıştı. İlk üçün puanı değişmemişti. Eğer yarında bu şekilde biterse yarın akşam okula kupayla döneceklerdi. Sonuçlar açıklandıktan sonra tüm gruplar çıkışa doğru yürürken Miray'ın yanına yaklaşan bir kız onunla tanışmak için elini uzatmıştı.

'' Hey merhaba, Adım Tuğçe. Geçen sene şampiyon olan grubun lideriyim. '' dedi gülümseyerek.

Miray kendine uzatılan eli sıkarak kızla toklaştıktan sonra kendini tanıttı.

'' Yeşilkent Lisesinin grup lideri İrem diye bir kızdı yanlış hatırlamıyorsam. Onu grupta göremedim hasta falan mı oldu. ''

'' Hayır, İrem bu sene liseler arası yarışmaya katılmak istemediğini açıkladı ve bizde onun bu kararına saygı duyduk. ''

'' İlginç, onun gibi bir dans delisi bunu nasıl söyledi aklım almıyor. Geçen seneki yarışmada birinci olduk diye neredeyse üzerime saldıracaktı. ''

'' İrem saldırma konusunda master yapmış bir insan. Bu normaldir. '' dedi gülümseyerek Miray.

'' Siz gerçekten çok iyisiniz, sizi tebrik ederim. Yarışmayı kazanmayı hak ediyorsunuz gerçekten. ''

'' Teşekkür ederim. Bende gösteri yapan liseleri kendi kafama göre puanlıyordum ve en yüksek puanı size vermiştim. ''

'' Bende teşekkür ederim '' diyerek gülümsedi Tuğçe.

Miray bu kızla tanıştığına memnun olmuştu. İlerleyen günlerde belki onunla arkadaşlık kurabilirdi. Yarın ondan telefon numarası yada mail adresi alacağını not etti kafasına.

'' Peki o zaman, yarın size bol şans diliyorum '' diyerek vedalaştı bu şirin esmer kızla.

���^>mt

TAKSİM - ( KİTAP OLDU )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin