49.BÖLÜM

16 6 0
                                    


Ertesi gün Miray öğle paydosuna kadar her teneffüste dün gece tanıştığı gizemli hacker'i anlattı Gözde ve Zuhal'e. Anlatırken bile o anki heyecanını tekrar tekrar yaşıyordu. Öğle paydosuna çıktıklarında bahçedeki boş masalardan birine oturdular. Miray çıkışta Gözde ve Zuhal'i evine davet ederek dün gece girdiği siteyi göstermeyi planlıyordu. Bu siteye girebildiğini Emre ve arkadaşlarına da söylemeyi isterdi ama onlarla okula başladığı günden beri hiç görüşmemişlerdi. Sanki yer yarılıp içine girdiler diye düşünüyordu Miray. Bugün okuldan çıkışta Emre ve arkadaşlarının mekânına tekrar gidecekti.

'' Yani durup dururken bilgisayarına bir hacker mı geldi? '' diye sordu Zuhal, bunu Miray'dan defalarca dinlememiş gibi.

'' Bunun bir tesadüf olduğunu düşünmüyorum. Bu siteden haberdar olduğum günlerde Kenan'la evde hacker'ler hakkında bir konuşma yapmıştık. Dün geceki gizemli hacker'i bilgisayarıma sokan kişinin o olduğuna eminim. '' Miray bundan adı gibi emindi. Sabah okula gitmek için evden çıkarken Kenan'a '' Teşekkür ederim '' diyerek gülümsemişti ve aynı gülümsemeyi Kenan'da da gördü. Ne için teşekkür ettiğini sormamıştı bile. Çünkü bunu zaten biliyordu.

'' Ya şu bahsettiğin gizemli hacker Kenan'sa '' diye bir teori attı ortaya Gözde. ''

'' Hayııırr '' dedi Miray gülerek. İyi yemek yapıyor olabilir ama bir hacker olduğunu pek sanmıyorum. ''

'' O ovv, bela kokusu alıyorum '' dedi Zuhal kendilerine doğru yaklaşan bir grubu gözleriyle işaret ederek.

Miray Zuhal'in baktığı yöne doğru döndüğünde İrem'in yanında bir kaç kişi ile birlikte onlara doğru yaklaştığını gördü. Hemen Gözde'ye dönerek onu ciddi bir şekilde uyardı.

'' Lütfen sana yalvarıyorum çeneni kapalı tut, lütfen. Bunu benim için yapar mısın? ''

'' Peki, tamam. Ama iş ciddiye binerse olacaklardan sorumlu değilim. ''

'' Sen onlar gidene kadar ağzını kapalı tut yeter. ''

Tekrar geriye döndüğünde İrem ve arkadaşları çoktan masaya gelmişlerdi bile. Miray, Gözde ve Zuhal ayağa kalktılar. Miray hemen öne çıkıp İrem'in önünde dikildi.

'' Siz üç aptal dün üçüncü sınıf binasını girip bizim gösterimizi mi izliyordunuz? ''

'' Sözlerine dikkat etsen iyi olur. ''

'' Gözde lütfen dedim. '' Miray ne yaparsa yapsın Gözde'yi zapt edemeyeceğini biliyordu. Ani bir hareket yapmaması için tek eliyle onun kolundan tuttu. Bahçedeki tüm öğrenciler onlara bakıyordu. Okulun en popüler iki kızı olan İrem ve Miray karşı karşıya gelmişti. Herkes sabırsızlıkla olacakları görmeyi bekliyordu.

'' Dikkat etmezsem ne olur. ''

'' Yaklaş ta ne olacağını göstereyim. ''

'' İkinizde lütfen susar mısınız? '' Ortam iyice gerilmişti. Yine kavga çıkacağı belliydi ama Miray'ın en son istediği lise üçüncü sınıflarla bir kavga dahaydı. Üçüncü sınıfların binasından çıkan yaklaşık on kişilik bir grup İrem ve Miray'ın bulunduğu yere doğru geliyorlardı. Kavganın kokusunu almışlardı anlaşılan ve içlerinde Gözde'nin daha önce kavga ettiği o üç kızda vardı. Miray sağa sola bakındı ama ortalıkta ne bir öğretmen ne de müdür vardı. Sonra beklenmedik bir olay oldu. Bahçedeki tüm lise bir ve lise iki öğrencileri de aynı anda Miray'ın arka tarafında toplanmaya başlamıştı ve oldukça kalabalık bir grup oluşturmuşlardı. İrem ve arkadaşlarının sayısının neredeyse üç katı kadar olan bu kalabalık Miray'ın hemen yanında durdular. Buna Miray kadar İrem'de şaşırmıştı. Eğer bir kavga çıkacak olursa Miray'ın arkasında bulunan kızlı erkekli 50'ye yakın öğrenci İrem ve arkadaşlarının pestilini çıkarmaya yeterdi.

'' Siz üçüncü sınıflar bu okulda her istediğinizi yapabileceğinizi mi sanıyorsunuz? '' diye seslendi grubun içinden bir erkek sesi. Miray arkasını döndüğünde bu sesin kendi sınıflarındaki Emrah'tan geldiğini gördü. İrem'in gözleri hâlâ Gözde'deydi. Dişlerini sıkarak '' Daha bitmedi '' dedi ve arkasını dönerek kendi arkadaşlarının arasından geçip üçüncü sınıfların binasına doğru yürümeye başladı. Peşinden diğerleri de yavaş yavaş İrem'i takip etmeye başladılar. Miray derin bir nefes aldı. Aylardır İrem'le bu kadar yakınlaşmamışlardı ama yine istediği olmamıştı. Artık İrem onu kesinlikle dans grubuna almayacaktı. Bundan emindi. Arkasını dönerek yanındaki kalabalığa '' Bizi yalnız bırakmadığınız için hepinize teşekkür ederim '' dedi. Miray'ın yanındaki tüm öğrenciler İrem ve arkadaşlarının kendi binalarına girmesiyle dağıldı. Artık tehlike geçmişti ve Miray'ın bir kez daha gururu okşanmıştı. Okulda yalnız değildi ve bunu bilmek inanılmaz keyifliydi.

15 DAKİKA ÖNCE

Ebru öğle paydosuna çıktığında yanındaki dört arkadaşıyla birlikte her zaman oturdukları yeşillik alana doğru yürümeye başladılar. Okulun bahçesi diğer günlere göre oldukça boştu. Şubat ayında oldukları için hava kapalıydı ve öğrenciler bahçe yerine kantinde oturmayı tercih ediyordu. Gözleriyle etrafı süzdü ve yine Miray ve yanındaki ayrılmaz arkadaşlarını gördü. Bir süre onlara bakıp kendisini fark etmelerini bekledi ama koyu bir sohbette oldukları için Ebru'yu fark etmemişlerdi. Birazdan yanlarına gider selamlaşırım diye düşünerek arkadaşlarıyla birlikte yeşillik alandaki boş banka oturdu. Bir yandan arkadaşlarıyla sohbet ederken bir yandan elindeki cipsi yiyordu. Birden gözü üçüncü sınıfların binasından çıkan İrem ve arkadaşlarına takıldı. Yüzleri asıktı ve Miray'lara doğru yürüyorlardı. Ebru pür dikkat onları izliyordu. Dün gizlice üçüncü sınıfların binasına girip onların gösterilerini izlemişlerdi ve şimdi Miray ve arkadaşlarının başı bu yüzden belaya girmek üzereydi. Şimdilik sadece konuşuyor gibi görünseler de Miray ikide bir arkasını dönüp Gözde'yi susturmaya çalışıyordu. Derken üçüncü sınıfların binasından on kişilik bir grup daha çıktı ve İrem'lerin bulunduğu yöne doğru yürümeye başladı. Ebru bu kızları hemen tanımıştı. Bunlar birinci dönem Gözde'nin kavga ettiği kızlar ve onun sınıfından birkaç kişiydi.

'' Lanet olsun, lanet olsun '' dedi arkadaşlarının duyabileceği bir seste.

'' Ne oldu? '' diye meraklandı yanındakilerden biri.

'' Siz hemen bahçedeki öğrencileri bir araya toplayın ve şu kızın yanına gidin hemen. '' diyerek Miray'ı gösterdi arkadaşlarına.

'' Ama neden? ''

'' SORU SORMAYI BIRAKIN VE DEDİĞİMİ YAPIN! '' bu sefer sesi sert çıkmıştı. Arkadaşları kalkar kalmaz kendisi de okulun giriş kapısından hızla içeri girerek kantine doğru koşmaya başladı. Kantinde mahşeri bir kalabalık vardı. Görebildiği ve tanıdığı herkesi bir araya toplayarak kendisiyle birlikte bahçeye gelmelerini söyledi. '' Neden '' diye soranlara sadece '' Acil durum '' diyordu. Yaklaşık 40 kişilik bir grupla birlikte okulun bahçesine çıktılar ve yanındaki tüm öğrencileri Miray'ın yanına gitmeleri yoksa büyük bir kavga çıkacağı konusunda ikna etti. Kendisi onlarla birlikte gitmek yerine az önce arkadaşlarıyla oturduğu banka giderek onları izlemeyi tercih etti. Oraya gidemezdi çünkü üçüncü sınıflarda çok arkadaşı vardı ve İrem'in yakın arkadaşlarının çoğu onunda arkadaşıydı. Ama göz göre göre de Miray ve arkadaşlarını yalnız bırakamazdı. Her şey tam da istediği gibi olmuştu. Miray'ın arkasında bulunan kalabalık İrem'inkinden kat kat fazlaydı. Ebru kavga çıkmaması için içinden dua ediyordu. Ve duaları kabul oldu. İrem ve arkadaşları az sonra arkalarını dönüp kendi binalarına doğru yürümeye başladılar. Ebru rahat bir nefes aldı. Miray'ın arkasındaki kalabalıkta dağılmaya başlamıştı. Ebru kantine geri dönmek için okula doğru gelen grubun önünü keserek hepsine teşekkür etti. Kendi arkadaşlarıyla birlikte az önce oturdukları banka döndüler.

'' Buda neydi şimdi? '' dedi yanındaki esmer kız.

'' Dostluk ve dayanışma '' diye karşılık verdi Ebru.

'' Az önce hiç tanımadığımız bir kızın kavgasına mı gittik biz? ''

'' Evet aynen öyle yaptınız, çünkü aynı şey bizim başımıza gelseydi onlarda aynısını yapardı. ''

'' Bunu nereden biliyorsun? '' dedi bir başka arkadaşı.

'' Çünkü onları iyi tanıyorum. ''

Ebru arkasına yaslanarak bir süre daha Miray'ı izledi. Bu kızı seviyordu ve ona bir zarar gelmesini asla istemiyordu. Bunun için ne gerekiyorsa da yapmaya hazırdı.

TAKSİM - ( KİTAP OLDU )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin