Multimedya Görkmen.
*****
Hırsla ormanın içine ilerledim. Vampirlerin evini bulduğumda gözlerimden ateş çıkacak gibi hissediyordum. Bunun hesabını vereceklerdi. Zile arka arkaya bastığımda kapıyı Arel açtı. Yeni dönüştüğüm için ondan daha güçlüydüm. Salonlarına fırlattım. Hepsi beni izliyordu. Ama özellikle birisi bana çok dikkatli ve şaşırmış bakıyordu. Bir de bana nefretle bakan bir kız vardı. Sanırım Arel'in sevgilisiydi. Canları cehenneme!
"Söyle bakalım bunu yaparken ne düşünüyordun?"
"Çok güzel görünüyorsun."
Ensesinden tutup fırlattım.
"Ne istiyorsun?"
"Bizimle ol."
"Asla."
"Sen bilirsin. Ama şunu unutma. Kana susamış bir yanın var ve bu ona her yaklaştığında artıyor." Eğer kontrol edemezsen Pars ölür.
"Nasıl kontrol edeceğim?"
"Bunu sana Görkmen öğretebilir. Değil mi?"
Deyip bana şaşkınca bakan çocuğa döndü. Hiç sesini çıkarmadan kafa salladı. Ona kafamla işaret verip dışarı çıktım. Ne kadar çabuk kendimi kontrol edersem o kadar çabuk Pars'a giderdim. Dışarı çıktık. Daha fazla susuzluğa dayanamayacaktım.
"Daha fazla dayanamam."
"Biliyorum. Ondan etkilenmemek için sadece hayvan kanı içeceksin ama sadece dayanamayacak duruma geldiğinde."
"Tamam."
"Sana nasıl yapacağını göstereyim."
*****
Görkmenden
Uzaktan bakarken bile çekindiğim kıza nasıl avlanacağını göstermek çok değişik geliyordu. Çok güzeldi. Ve ona bakmaktan kendimi alamıyordum. Yanımdaydı ama Pars için. Onu çok seviyordu. Dayanmak zordu. Ama susuzluğunu kontrol etmeyi öğrenip ona gittiğinde mutlu olacaktı. Bende mutlu olacaktım. Onun gülmesi beni mutlu ediyordu. Nereden başlayacağımı bilmiyordum ama artık dayanmakta zorlandığını görebiliyordum. Derin'i gören herkes ondan hoşlanırdı. Ama ne kadar zıt olsak da Pars benim kardeşimdi. Vampirlerden kimse bunu bilmezdi. Derin'i Pars için güvende tutmalıydım.
"Şimdi, Pars'a yaklaşırken zorlanmaman için hayvan kanıyla beslenmen gerek. Biz geyik tercih ederiz."
"Bir an önce yapalım şunu."
"Peki. Hazır mısın?"
Kafa salladı ve bir anda öne atıldı. Benim bile görmediğim geyiği bir anda öldürüp kanını içmişti. Sanırım düşündüğüm kadar zor olmayacaktı.
"Güzel işti. İlk sefere göre başarılıydın."
Yavaşça gülümsedi. Dudakları ve gözleri saçlarıyla muhteşem bir uyuma girmişti. Teni bembeyazdı. Kesinlikle çok etkileyiciydi.
"Beni duyuyor musun?"
"Pardon, dalmışım."
"Bana nasıl vampir olduğunu anlatır mısın? Söz aramızda kalacak."
"Anlatırım. Ben 17 yaşındayken dönüştüm. Arel dönüştürmüş. İnsanken okulun en ezik çocuğuydum. Havalı olanlar her çıkışta beni evimin sokağında sıkıştırır para alırlardı. Gündüz olduğu için fazla ileri gidemezlerdi. Ama bir gün onların ödevlerini de yaptığım için okulda kalmıştım ve hepsini bitirip çıktığımda hava kararmıştı. Hızlı bir şekilde evin önüne geldiğimde orada beklediklerini gördüm. Bıçakları vardı. Annemler evde yoktu. Komşuların korkudan dışarı çıkabileceklerine inanmazdım. Yaklaşıp para istediler. Yanımda yoktu ve eve girmeme izin vermiyorlardı. O gün sadece bana zarar vermek için oradaydılar. Bir şey dememe kalmadan tekmelemeye başladılar. Yere düştüğümde karnıma bıçak saplayıp güldüler. Arka taraftan bir ses geliyordu ve hepsi korkudan bembeyaz olmuştu. Arel gelmişti. O zamanlar onu tanımıyordum. Hepsi korkudan koşarak gitti. Arel üzerime eğildi. Ölmek üzereydim. Bana özür dilerim der gibi bakıp kolumu ısırdı. O anda müthiş bir acı hissettim. Damarlarım yanıyordu. Beni kaldırıp eve getirmiş. 4 gün sonra kendime gelmişim. Bir vampir olarak."
Bana büyülenmiş gibi bakıyordu. O kadar güzel bakıyordu ki anlatırken yaşadığım bütün sıkıntı gitmişti.
"Ona kızdın mı?"
"Hayır. Beni kardeşi gibi görüyordu ve birbirimize değer veriyorduk. Başta gerçekten zordu. O an ölmeyi dilerdim. Ama sonra alıştım çünkü insanlara zarar vermiyorduk."
"Kendini yaşıyor gibi hissediyor musun?"
"Hayır. Sürekli aynı şey oluyor. Avlan, konuş, avlan, konuş. Sonsuza kadar sürecek. Benim bir amacım yok. Ölmeyi beklemiyorum. Öleceğim zamana kadar yapacak şeylerim yok. Çünkü istediğim şeyi 100 yıl sonra da yapabileceğim. Çoğu vampir sadece avlanırken mutlu olur. Çünkü vampirliğin tek amacı budur."
"Belki seversin. Tek amacın avlanmak olmaz. Kimseyi sevmedin mi?"
"215 yıldır 17 yaşındayım. Bir ergen çabuk aşık olur. Ama ergen bir vampirin duyguları pek insana benzemez. "Sevdiğim kız ölecek ve ben bu donuk hayata devam edeceğim." bu düşünceyle birini neden seveyim?"
"Belki onu da..."
"Zorunda olmadıkça kimseyi dönüştüremeyiz. Sevdiğim bir kız var evet hatta o da vampir."
Gözleri parladı.
"O zaman onunla ol. Yalnızlıktan iyidir."
"O başkasıyla."
"Üzücü. Ama sen iyi bir çocuksun. Gerçekten. Üzülme."
Gülümsedim. Hava kararmıştı.
"Nereye gideceksin?"
"Kafede konuşmam gereken kişiler var."
"Peki."
Ayağa kalkınca bana sarılıp teşekkür etti ve hızlı bir şekilde gözden kayboldu. Onunla zaman nasıl geçti anlamamıştım. Keşke her gün böyle olsaydı. Ona daha fazla bağlanmamalıydım. Çünkü o Pars'ı seviyor ve sevecekti. Ben de eve geri dönüp kardeşlerime hesap verecektim. Ne güzel!*****
Derinden
Kafenin kapısını açıp içeri girdiğimde masada tırnaklarını kemiren bir Alkim buldum. Beni görünce korkuyla gerilediler.
"Derin gözlerin, tenin sana neler oldu böyle?"
"Sanaçok şey anlatmam gerekiyor."
Her şeyi bitirdikten sonra benden çekinmeye başladığını hissettim. Haklıydı. Kendimi kontrol etmekte çok iyi olmadığım için ondan uzak durmaya çalışıyordum.
"Belki o kadar kötü değildir?"
"Kötü değil. Eğer Parstan ve sizden uzak durmama neden olmasaydı. Hani kendimi bir masalda gibi hissediyorum demiştim ya şimdi bir efsanede gibiyim. Hatta efsanelerin en korkunç yaratığına döndüm."
"Ne olursa olsun sen her zaman Derin olarak kalacaksın."
"Size sarılmak isterdim ama gitmeliyim. Aynı yerde durmamız bir süre boyunca sıkıntı olacak."
"Görüşürüz ama arada gelmeyi unutma."
Ona acıyla gülümsedim. Koşup sarılacağımız günlere ne kadar uzaktık acaba? Peki benim Balınıma ulaşacağım güne ne kadar kalmıştı? Beni eskisi gibi sevecek miydi? Yoksa diğer vampirlerden olduğu gibi nefret mi edecekti? Ne olursa olsun yüzyıllar boyunca onu sevecektim. Şu an atmayan kalbim, donuk yaşamım boyunca onun olacaktı. Bir iç çekip ormana geri döndüm. Yeni evime.
![](https://img.wattpad.com/cover/61606056-288-k248397.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BALIN (TAMAMLANDI)
Fantasy#fantasy #1 09.05.2018 Fantastik #2 20.12.2017 Şimdi, kitabın kapağını kaldırıyorum. "Anne, bunun gerçek olduğuna inanmıyorsun değil mi?" Gülümsüyorum. "Gerçek hayat, bu kitabın bir cümlesini bile yansıtmıyor. Okul, böyle şeylere izin vermiyor...